İşbu yazı, “hukuk devleti” ilkesine olan yüksek inançla kaleme alınmıştır.
Daha önce kaleme aldığımız “Mezun, Öğrenci ve Kursiyer Astsubayların Hukuki Durumu” başlıklı yazımızda özetle; 31.07.2016 tarihli ve 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 104 ve 105. maddeleri ile 03.10.2016 tarihli ve 675 sayılı KHK’nın 6. maddesinin kapsamına girip, öğrencilik ve kursiyerlik haklarını kaybetmek suretiyle astsubay olamayanların hukuki durumunu değerlendirmiş, FETÖ/PDY veya başka bir terör veya suç örgütü ile irtibatı, iltisakı veya üyelik ilişkisi bulunmayan, mesleğe kabullerinde sakınca görülmeyen, dönem itibariyle sırf okulları kapatıldığı veya askeriyeye temin tasarrufları henüz tamamlanmadığı için ilişikleri kesilenlerin, “müktesep/kazanılmış hak” ve “eşitlik” ilkeleri gözetilerek atamalarının yapılması ve gerekli olduğu takdirde ilgili KHK’ların buna göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etmiştik.
Bu yazımızda ise, 12. Dönem Kara Kuvvetleri Komutanlığı Astsubay Kursiyerleri (Adayları) ile ilgili özel hukuki durumu değerlendireceğiz.
Kendilerini “dış kaynaktan temin” olarak nitelendiren 12. Dönem Astsubay Kursiyerleri (Adayları); 31.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 669 sayılı KHK’nın 104 ve 105. maddelerinin haklarında tatbik edilemeyeceğini, çünkü bu KHK hükümlerinin kendilerini kapsamadığını, harp akademileri, askeri liseler ve astsubay hazırlama okulları kapsamında okumadıklarını ve eğitim almadıklarını, fakülte, yüksekokul veya meslek yüksekokulu mezunu olup da astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulduklarını, başarılı olduklarında da o yılın 30 Ağustos tarihine kadar astsubay çavuşluğa nasbedilmeleri gerektiğini, 669 sayılı KHK’nın ise 31.07.2016 tarihinde yürürlüğe girdiğini, 669 sayılı KHK’nın kapsamına alınmamalarının bir unutulma veya kapsam dışında tutulma olarak nitelendirilebileceğini, bu sebeple kendilerinin astsubay çavuşluğa nasıplarının 30.08.2016 tarihinde yapılmasının zorunlu olduğunu, ancak yapılmadığını, daha sonra 29.10.2016 tarihinde 675 sayılı KHK’nın yürürlüğe girdiğini, görüleceği üzere bu KHK’nın yürürlük tarihinin 30.08.2016 tarihinden iki ay sonra olduğunu, bu KHK’nın “İptal edilen geçiş işlemleri” başlıklı 6. maddesinde bu defa kendilerini de kapsayan hükümlere yer verildiğini, ancak bu hükümlerin “kazanılmış hakların korunması” ilkesi olarak da adlandırabileceğimiz “müktesep/kazanılmış hak” gereğince kendilerine tatbik edilemeyeceğini, hiçbir yeni kanun veya KHK çıkarılmasına ihtiyaç olmaksızın Milli Savunma Bakanının onayı ile astsubay çavuşluğa nasıplarının yapılması gerektiğini savunmaktadırlar.
Gerçekten de ilgili mevzuat incelendiğinde;
31.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 669 sayılı KHK’nın 104 ve 105. maddelerinde, harp akademilerinin, askeri liselerin ve astsubay hazırlama okullarının kapatıldığı, bu okullarda öğrenimine devam eden öğrencilerin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, giriş sınavlarının yapıldığı tarihte aldıkları ortaöğretim yerleştirme puanları dikkate alınarak durumlarına uygun okullara yerleştirilecekleri, diplomalarının yerleştirilecekleri yeni okullardan verileceği, 30.08.2016 tarihi itibariyle mezun olacak askeri öğrencilerin subay ve astsubaylığa nasıplarının yapılmayacağı, bu kapsamda hakkında işlem tesis edilenlerden herhangi bir tazminat da alınmayacağı hususlarının düzenlendiği görülmektedir.
“12. Dönem Kara Kuvvetleri Komutanlığı Astsubay Kursiyerleri (Adayları)” olarak bilinen, astsubaylığa nasıplarını bekleyip de atanmayıp, astsubay çavuşluk rütbesini alamayanlar hakkında 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun “Astsubaylığa nasıp” başlıklı 82. maddesinin 3. fıkrasında, 29.04.2017 tarihinde yürürlüğe giren 690 sayılı KHK’nın 8. maddesi ile yapılan değişikliğin değil, bu değişiklikten önce geçerli olan 926 sayılı Kanunun 82. maddesinin tatbik edileceği, çünkü 82. madde değişikliğinin 30.08.2016 tarihinden sonra yapılıp, 12. Dönem kursiyerlerini kapsamadığı, “müktesep/kazanılmış hak” uyarınca nasbın yapılması gereken 30.08.2016 tarihinde yürürlükte olan haliyle 926 sayılı Kanunun 82. maddesinin uygulanmasının zorunlu olduğu, aynı şekilde 12. Dönem kursiyerlerini kapsamayan 31.07.2016 tarihli ve 669 sayılı KHK’nın 104 ve 105. maddelerinin de burada tatbik imkanı bulamayacağı, 29.10.2016 tarihli ve 675 sayılı KHK’nın “İptal edilen geçiş işlemleri” başlıklı 6. maddesinin ise, yine “müktesep/kazanılmış hak” sebebiyle 30.08.2016 tarihinde astsubay çavuşluğa nasbedilmeye hak kazanan 12. Dönem kursiyerlerini kapsamayacağı, tüm bu ilgili mevzuat, tespit ve açıklamalar çerçevesinde, herhangi bir kanun veya yeni KHK hükmüne ihtiyaç olmaksızın, astsubay hazırlama okullarında öğrenim görmeyip, fakülte, yüksekokul veya meslek yüksekokulu mezunu olan ve astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulanların astsubay çavuşluğa doğrudan nasıplarının yapılması gerektiği sonucuna varılmalıdır.
926 sayılı Kanunun 82. maddesinde yapılan değişiklikler ise; astsubaylığa nasbın usul ve şartlarını gösterip, 30.08.2016 tarihinde astsubay çavuşluğa nasbedilmeye hak kazanan 12. Dönem kursiyerlerinin hukuki durumlarını etkilemez. Kursiyerlerin, 926 sayılı Kanunun 82. maddesinde 30.08.2016 tarihinden sonra yapılan değişiklikten etkilenmeyeceklerini söylemekle birlikte, bir an için yeni 82. maddenin tatbik edileceği ileri sürülse bile, bu da kursiyerlerin hukuki durumlarına tesir etmeyecektir. Asıl mesele; 926 sayılı Kanundan değil, 669 sayılı KHK ile 675 sayılı KHK hükümlerinden kaynaklanmaktadır. 31.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 669 sayılı KHK 12. Dönem kursiyerlerini kapsamazken, 926 sayılı Kanunun 82. maddesi uyarınca astsubay çavuşluğa nasbedilmeye 30.08.2016 tarihinde hak kazanan 12. Dönem kursiyerlerini etkileyecek düzenlemenin 29.10.2016 tarihinde yürürlüğe giren 675 sayılı KHK’nın 8. maddesi ile geldiği görülmekle birlikte, bu KHK’nın 30.08.2016 tarihinden sonra yürürlüğe girmesi sebebiyle 12. Dönem kursiyerler aleyhine geçmişe yürütülmesi de mümkün değildir.
Sonuç olarak; gerek “Mezun, Öğrenci ve Kursiyer Astsubayların Hukuki Durumu” başlıklı yazımız ve gerekse bu yazımız dikkate alındığında, “12. Dönem Kara Kuvvetleri Komutanlığı Astsubay Kursiyerleri (Adayları)” olarak bilinen astsubay adaylarının hukuki durumları gözden geçirilmeli, bu yazılarda ortaya koyduğumuz ilke ve açıklamaları çürüten yasal dayanak olmadığı takdirde, herhangi bir terör veya suç örgütü ile irtibatı, iltisakı veya üyelik ilişkisi bulunmayan gençlerin astsubay çavuşluğa nasıpları yapılmalıdır.
(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
