4. yargı paketi gizemini hala koruyor. Her ne kadar Sayın Başbakan ve Adalet bakanı bir takım olabilecek düzenlemeleri çok geniş başlıklar halinde zaman zaman ifade etmiş olsa da hangi konuda ne tür bir düzenlemenin yapılacağı belirsiz durumdadır. Kuvvetle muhtemel yakın tarihte açıklansa bile 3. Yargı paketinde olduğu gibi açılanması ile yasalaşması arasındaki süre söz konusu değişiklikleri inceleme, fayda ve zarar noktasında gerekli değerlendirmeyi yapabilme imkânı sunmayacaktır. Bu yöntem izlenmeye devam ettiği sürece de aynı konuda çok kısa sürelerde değişiklik yoluna gidilecektir ki bir hukuk devleti için bu şekilde deneme yanılma yoluyla düzenleme yapmanın ne kadar sağlıksız olduğunu sayın kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum.


Halen TBMM de görüşmelerine devam edilen CMK ve İnfaz Kanunu değişikliklerini içeren tasarıda geçen sanığın tercümanı seçmesi ve bu yöndeki masrafı karşılaması durumu söz konusu iken özellikle hukuk camiasından gelen tercümanı şüpheli seçmesinin ceza hukuku ilkeleri ile bağdaşmadığı yönündeki itirazlar üzerine son hali ile “adli yargı ve adalet komisyonları tarafından belirlenen tercümanlar arasında seçim yapması durumunda tercüman ücretini kendi ödeyecek. Tercümanını kendi seçmeyen sanıklar için de il adli yargı adalet komisyonları tarafından düzenlenen listede yer alan kişiler arasından savcılar ve hâkimler tarafından seçim yapılacak.”  Halini alabilmiş tam olmasa da durum ceza hukuku ilkelerine yaklaştırılmıştır. Yukarıdaki örnekte de olduğu gibi her ne ad altında olursa olsun yapılacak düzenlemelerin kamuoyuna açıklanması ile yasalaşma süresi arasında gerekli inceleme ve değerlendirmelerin yapılabilmesi için makul bir sürenin olması gerekir. Aksi durum yakın tarihte birçok örneği mevcut değişen yasaların çok kısa zamanda tekrar değişikliğini gündeme getirmektedir ki, bir hukuk devleti ve özellikle söz konusu değişikliklerin uygulayıcı ve de muhatapları adına pek de güzel bir manzara oluşturmadığı aşikârdır.

Bu bağlamda 4. Yargı paketi içeriği ve gerçekleştirilecek değişiklikler ile hedeflenen sonuçlar hazırlıklar tamam ise biran evvel kamuoyu ile paylaşılmalı aksi takdirde dillendirilerek tabiri caizse şehir efsaneleri oluşturulmamalıdır. Yapılacak değişikliğe umudunu bağlayan ve aleyhe olarak bundan etkileneceklerin hayallerinin sukuta uğramaması adına izlenmesi gereken yolun bu olması gerektiği kanaatindeyim. Şayet hazırlıklar tamam değilse veya hazır olsa bile yapılmak istenen değişikliklere kamuoyundan gelebilecek tepkilerden çekince kaygısı ile kasten bu şekilde yapılıyor ise yapılanın hiçte etik olmadığı ve gizli amaçlar güttüğü anlamını taşımaktadır. 
      
             
Her ne kadar içeriği noktasında genel bilgiler dışında bilgimiz olmasa da yapılması planlanan 4. Yargı paketi ile bu zamana kadar gelenek ve alışkanlık haline getirilen mağdurların, haklıların hak ve hukuklarını hiç dikkate alınmaksızın yapılan düzenleme alışkanlığından vazgeçilerek, bir hukuk devletinde olması icap eden kimseye en ufak bir rahatsızlık hissi doğurmayacak demokratik bir devlete yakışır 4. Yargı paketi ile muhatap olmak ümidiyle…

 
Bu köşe yazısı, sayın Av. Yusuf DALMAZ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.