Resmi Gazete’de bir karar yayınlandı.


Ülkenin yönetimine ilişkin kanunların, kararnamelerin yayınladığı resmi yayın organında yayınlandığına göre çok önemli olmalı.


İster inanın, ister inanmayın ama yayınlanan karar “Yılbaşı hediye paketlerine” nelerin konulamayacağına ilişkindi.

         
Karara göre, bundan böyle hediye paketlerine “sigara ve içki” konamayacakmış.

         
İyi ki nelerin konulacağına yer vermemişler.

         
Sigara ve içkinin konulması yasaklandığına göre, nelerin konulacağını istediklerini tahmin etmek zor olmasa gerek.

         
Terör, ekonomi, iç ve dış sorunlar çözüldüğüne göre, sıra yılbaşı hediye paketlerine nelerin konulamayacağına gelmiş olmalı.


Bir süre sonra nelerin konulacağı hakkında da bir düzenleme yapılabilir.


Hediye paketi sürprizlerinde bir de yarı resmi belgeli “imam nikahı” çıktı.


Üstelik belgeli imam nikahını kıldıran hocaya “Belediye Nikah Salonunun” kapısı da açılmış.


Devletin resmi nikah salonunda hoca evlenecek çiftleri karşısına alıyor ve nikahı kıyıyor.


Ancak hoca bilmiyor ki, dini kurallara göre kıyılan nikah töreninde, kadın erkek evli çiftler, hoca ile göz göze, diz dize oturamazlar, vekilleri hazır bulunur.


Artık bu kadar “asrileşme” de olsun gayrı.


Bu asrileşme modasına “türban” da uydu ve ilk türbanlı hakim kürsüye çıktı.


İnsanların giyim kuşamına karışılmaz. Türban takan da türbanını takabilmeli ama kamu kurumlarında uyulması gereken asgari kurallar vardır.


Yarın biri de takkeli, fesli, çarşaflı olarak kürsüye oturursa ne olacak.


Aslında bu yolu “Anayasaya aykırı olarak, Anayasa Mahkemesi” açtı.


Resmi-medeni nikahdan önce veya sonra dini nikah kıyılabileceği, her yerde türban takılabileceği şeklinde kararlar verdi.


Bu kararların neden “Anayasa’ya aykırı olarak” verildiğini söylüyoruz.


Çünkü Anayasa’nın 174. maddesine bir takım yasalar sayılıyor.


Atatürk İlke ve Devrimlerini, laik Cumhuriyet rejimini korumak için çıkarılan ve adına “İnkılap yani Devrim Kanunları” denilen bu kanunlar hakkında Anayasa’ya aykırılık iddiasında dahi bulunulamayacağı yazılıyor.


Çok önemli bu kanunların bilinmesi gerekir.


Bilelim bakalım ki bunlardan hangisi ne kadar uygulanıyor, hangisi rafa kaldırıldı:


1.- Öğrenim Birliği Kanunu


2.- Şapka İktisası, giyilmesi Hakkında Kanun


3.- Tekke ve zaviyelerin kapatılması, dini bazı unvanların kaldırılması Hakkında Kanun


4.- Evlenme akdinin evlendirme memuru ile yapılması hakkında Kanun


5.-Uluslararası rakamların kullanılması hakkında Kanun


6.- Türk harflerinin kullanılması Hakkında Kanun


7.- Bazı unvanların (bey,ağa,paşa gibi) kaldırıldığına dair Kanun


8.- Bazı kisvelerin, giysilerin giyilemeyeceğine dair Kanun


Cumhuriyetin ve çağdaş yaşamın temeli olan bu kanunlardan hangisi ne kadar biliniyor ve uygulanıyor.


Ve diğer önemli bir soru da;


Bu uygulamada veya uygulanmamada, Devletin temeli olan “adalet’in rolü” nedir?


Ama bilinmesi gereken gerçek şudur ki; bu kanunlar iptal edilemez ve bu kanunlara aykırı her davranış suçtur.

 

Av.A.Erdem Akyüz