Dünyanın en çok izlenen filmlerinde avukatların "işte başarılı/aşkta kaybeden" tipler olarak sunuldukları hepimizin malumu. Peki gerçekten öyle mi? Avukatlar bir ilişkiyi başlatmada ve devam ettirmede iddia edildiği kadar başarısız mı? Maalesef araştırmalar öyle gösteriyor.

Bu durum, avukatların ilişki kurmadaki beceriksizliklerinden ileri gelmiyor.  Araştırmalara göre, avukatların aldıkları eğitim ve çalışma koşulları onları empatiden uzaklaştırıyor. Aşırı iş yükü,gün boyu iş düşünme ve süre kısıtlamaları avukatların bir yandan yoğun stres altında yaşamasına sebep olurken bir yandan da kurdukları ilişkileri olumsuz yönde etkiliyor. Fakat daha da önemlisi, avukatları iş hayatında başarıya götüren özellikler,  ev hayatında tam anlamıyla çuvallatıyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir araştırmaya göre, kadın avukatların üçte biri evlenmiyor (erkeklerde ise bu oran yüzde sekiz civarında). Bu oran tüm meslekler içinde en fazla  avukatlıkta görülüyor. Avukatlar  diğer mesleklere nazaran evlenmeye, çocuk sahibi olmaya ve boşandıktan sonra yeniden evlenmeye pek hevesli değil.

ABD'de bu konuda yapılan istatistikler tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor. Diğer mesleklere oranla avukat evliliklerinin başı  çok daha fazla belada.

Bu sorunun tek bir sebebi yok.  Ancak uzmanlara göre, avukat olacak kişilikteki bir insan karakterinin hukuk fakültesinde görülen derslerle pekiştirilmesi dramatik bir durum ortaya çıkarıyor. Buna bağlı olarak, bir avukatla iyi bir ilişki arasındaki en büyük engelin  "avukat karakteri"  olduğu düşünülüyor.

Araştırmalara göre, avukatlar evlilik ilişkisini germe konusundaki büyük becerilerini hırs, narsisizm, şüphecilik, aşırı savunmacı tavır, mükemmeliyetçilik ve hükmetme merakı  gibi özelliklerine borçlu. Ayrıca kişilik testlerinde avukatların  sebep sonuç  ilişkisine odaklanma becerileri, hissetme ve empatiye oranla çok daha yüksek. Uzmanlar bu özelliklerin hukuk fakültesinin birinci gününden itibaren görülen derslerle ve hukuk ortamıyla da pekiştiğini düşünüyor. Bir başka deyişle, tartışmanın alışkanlık haline geldiği, savunmanın, kurnazlığın, aşırı mantığın itibar gördüğü bir toplulukta öğrencilerin başka özelliklerini geliştirmesi beklenmiyor.

Kısacası, avukatları meslekte büyük başarılara götüren özellikler, evliliklerinde başa bela oluyor.

Avukat olmayan eşlere bu konuda büyük görev düştüğünü söyleyen uzmanlar şu tavsiyeleri de ekliyorlar;

Avukatlık mesleğinin ömür törpüsü bir meslek olduğunu kabul edin,

Eşinizin işe ayırdığı olağanüstü zamanı - sağlık koşullarını etkilemesi  haricinde - kabullenin,

Ertelenen ya da iptal edilen tatiller, çocuklara gereği kadar vakit ayıramamak veya çocuklarla ilgili kararlarda pasif kalmak gibi durumlar olacağını gözönünde bulundurun,

Duygusal destek ve koyu sohbetlerle geçen vakitlerin asgari düzeyde olacağını unutmayın.

Peki avukatlara bu konuda düşen görevler ne ? Bir avukatın daha iyi bir eş olabilmesi için dikkate alması gerekenler neler?

Birincisi, "Evde avukat olmayın ! Söz kesmeden dinleyin".

"Eleştirilere açık olun ! Her zaman kazanmak zorunda değilsiniz!"

"Aile problemlerini çözerken eşinizin ne dediğine de kulak verin. Sizin kadar problem çözmede usta olmadığından belki biraz yavaş davranabilir. Sabırlı olun !"

Uzmanlar ayrıca avukatlıkta çok işe yarayan bazı özellikleri  evlilikte tamamen bırakmak yerine, bir başka özelliğe dönüştürmenin de evliliğe yarar sağlayacağı görüşünde. Örneğin;

Avukatlıkta kazanmak, Evlilikte uzlaşmak

Avukatlıkta şüphe; Evlilikte güven

Avukatlıkta savunma; Evlilikte müzakere

Avukatlıkta tartışma;  Evlilikte yanlışı kabul etme

Avukatlıkta mücadele ; Evlilikte kabullenme

Avukatlıkta zayıf gözükmemek; Evlilikte hassasiyet

Avukatlıkta engellemek; Evlilikte işbirliği

Bu araştırmayı yürüten uzmanların avukatlara son tavsiyesi şu; unutmayın ki, tartışmaya açık ve şüpheci tavrınız size iş hayatınızda çok başarı getirebilir fakat bu özelliklerle aynı başarıyı evlilikte beklemeyin. Ev ve iş arasında farklı rollerde olduğunuzu hatırlayın. Unutmayın, işte başaran aşkta da başarabilir!

Bu yazı Susan Daicoff, "Lawyer, Know Thyself " adlı eseri ile Dr. Fiona Travis'in "Should You Marry a Lawyer: A Couple’s Guide to Balancing Work, Love & Ambition". adlı eserinden derlenmiştir.