5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlıklı 231. maddesinin 8. fıkrasına 28.06.2014 tarihinde yayımlanan 6545 sayılı Kanunla eklenen ikinci cümleye göre; “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez”. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin tatbikinde öngörülen sınırlamanın yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihi ve sonrasında işlenen suçlar yönünden uygulanabileceği, 28.06.2014 tarihinden önce işlenen suçlar yönünden 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Zaman bakımından uygulama” başlıklı 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca lehe kanunun tatbiki gerektiği, eklenen cümlede geçen “kasıtlı bir suç nedeniyle” ibaresinden 28.06.2014 tarihi ve sonrasında işlenen suçların anlaşılacağı “HAGB Kararından Sonra Yeni HAGB Sınırı” başlıklı yazımızda açıklanmış idi. 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren hükümle kanun koyucu, bir sanık hakkında birden fazla HAGB kararı verilmesinin önüne geçmeyi amaçlamakla birlikte, aşağıda açıklayacağımız üzere denetim süresinin başlamadığı durumlarda birden fazla HAGB kararı verilebilmesinin mümkün olabileceğini, ayrıca eklenen bu hükmün 28.06.2014 tarihinden önce işlenen suçları kapsamayacağını belirtmek isteriz.

CMK m.231/8’e eklenen ikinci cümlenin gerekçesinde; hakkında HAGB kararı verilen sanıkların işledikleri diğer suçlardan dolayı da birçok kez HAGB kararı verildiği, yapılan değişiklikle bu uygulamaya son verilmesinin ve denetim süresi içinde sanık hakkında bir daha HAGB kararı verilememesinin amaçlandığı, kişinin işlediği ikinci suçun denetim süresi içinde işlenip işlenmediğinin önemli olmadığı, daha önceden işlenen suçlar bakımından da bu yasağın uygulanacağı belirtilmiştir.

Gerekçede yer verilen “Daha önceden işlenen suçlar bakımından da bu yasak uygulanacaktır.” ibaresinin, 28.06.2014 tarihi öncesinde işlenen suçları kapsadığını ileri sürmek, TCK m.7/2 gereğince mümkün değildir. Nitekim “HAGB Kararından Sonra Yeni HAGB Sınırı” yazımızda, Yargıtay kararına da yer vermek suretiyle aleyhe uygulama yapılamayacağını açıkladık.

CMK m.231/8’in ikinci cümlesinde; denetim süresinde kişi hakkında başka bir kasıtlı suçtan dolayı yeniden HAGB kararı verilemeyeceğinin düzenlenmesi karşısında, bu sınırlamanın uygulanabilmesi için denetim süresinin başlamasının zorunlu olduğu, denetim süresinin başlayabilmesi için kişi hakkında verilen HAGB kararının kesinleşmesi gerektiği, sanığın veya müdafiinin karar celsesinde hazır bulunması halinde 7 günlük itiraz süresinin tefhimden itibaren başlayacağı, sanığın veya müdafiin hazır bulunmaması halinde ise 7 günlük itiraz süresinin kararın tebliğinden itibaren başlayacağı, itirazın süresi içerisinde yapılması halinde itiraz mercii tarafından verilecek kararla HAGB’nin kesinleşeceği, yasal süresi içerisinde itiraz edilmemesi halinde 7 günlük sürenin sona erdiği günden sonra HAGB kararının kesinleştiğinin kabul edileceği dikkate alındığında, HAGB kararının kesinleşmesine kadar geçen bu sürelerde kişi hakkında başka bir suçtan dolayı yeniden HAGB kararı verilmesinin mümkün olduğunu, ancak sanık hakkında örneğin üç suçtan verilen üç ayrı HAGB kararının birisinin kesinleştiği durumda denetim süresi başlayacağından, bu andan itibaren ilk kesinleşen HAGB kararı bakımından başlayan denetim süresi içinde sehven veya kesinleşmiş bir HAGB kararı olduğu bilinmeden verilen diğer HAGB kararının veya kararlarının kaldırılacağını ve mahkeme hükümlerinin HAGB kararı verilmemiş gibi yazılıp açıklanacağını, CMK m.231/8’in ikinci cümlesinde yer alan hükmün “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” olduğunu, bu hükümde “denetim süresi içinde işlenen kasıtlı bir suç nedeniyle kişi hakkında” ibaresine yer verilmediğinden, denetim süresinde işlenen kasıtlı suç şartının aranmadığını, bir suçtan HAGB kararı verildiğinde ve bu karar kesinleşip denetim süresi başladığında, bir başka suçtan HAGB kararı verilmesinin mümkün olmadığını, ancak denetim süresi başlayıncaya kadar bir başka suçtan HAGB kararı verilebileceğini, bu durumda verilen ikinci HAGB kararının kaldırılmayacağını, çünkü diğer HAGB kararı kesinleşip denetim süresi başlamadığından, CMK m.231/8’in ikinci cümlesinin bu yönde bir yasak içermediğini ifade etmek isteriz.

HAGB sınırlamasında sanığın ikinci suçu denetim süresi içerisinde işleyip işlemediğinin önemli olmadığına dair madde gerekçesinin isabetli olmadığı, HAGB kararının verilmesi ile denetim süresinin başlaması arasında geçen süreçte kişi hakkında başka bir suçtan dolayı yeniden HAGB kararı verilmesini engelleyen yasal düzenleme bulunmadığı kanaatindeyiz.

Ayrıca; CMK m.231/8’in ikinci cümlesinin, “denetim süresi içerisinde kasıtlı yeni bir suç işlenmesi” şeklinde anlaşılması da mümkün değildir. Çünkü HAGB kararının kesinleşmesi ile başlayan denetim süresi içerisinde kişinin kasıtlı başka bir suç işlemesi halinde yapılacak uygulama CMK m.231/11’de gösterilmiş olup, buna göre kişi hakkında verilen HAGB kararı kaldırılarak hüküm açıklanacaktır. Bu durumda; daha önceden verilen HAGB kararının kaldırılması ile hüküm açıklanacağı gibi, kasten işlenen ikinci suçtan dolayı HAGB kararı verilmesinin de şartları bulunmayacağından, her iki suç yönünden de hüküm açıklanacaktır.

HAGB ile ilgili bir başka bir hususa kısaca değinmek isteriz;

CMK m.231/11 uyarınca, HAGB kararının kaldırılması için kişinin denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması gerekir. HAGB’nin kaldırılması için; denetim süresi içerisinde işlenen ikinci suçun kasten işlenen herhangi bir suç olması yeterli olup, yeni suçun önceden verilen HAGB kararının ilişkin olduğu suç ile aynı veya benzer nitelikte olması şeklinde bir şart öngörülmemektedir.

.

Prof. Dr. Ersan Şen

Av. Beyza Başer

.

(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.