Klasik bir tanımlama ile toplum kurallarını düzenleyen yazılı kurallar bütünü olarak betimlenen hukuk şüphesiz hayatın her alanını düzenlemektedir. Bu nedenle  yaşam alanlarının tespiti öncelikle önemlidir. Böylece klasik hukuk alanlarını aşan yepyeni çalışma alanları yaratılmalıdır.

Bunun yanı sıra avukatın görevlerinin Batı standartlarında tespiti gereklidir. Nitekim avukatın ülkemizde sadece mahkeme nezdinde bireylerin temsili görevine sahip olduğu kabul edilmektedir. Oysa diğer kamu ve özel hukuk tüzel kişileri önünde temsil için de avukat unvanlı vekil ile bireyin temsil edilmesinin zorunluluğu bulunmalıdır. Bunun yanı sıra alternatif uyuşmazlıkları çözme yöntemleri de mesleğe entegre edilmelidir.

Avukatlık Kanunu gereğince hukuk danışmanlığı yetkisinin sadece avukatta olması nedeni ile gelişen alanlarda sadece avukatlar çalıştırılmalıdır. Şu halde dolaylı olarak hukuk danışmanlığı hizmeti veren ancak avukat çalıştırmayan kurumların danışmanlık alanlarında avukat çalıştırma zorunluluğu sağlanmalıdır. Bunun yanı sıra avukatların görev sınıflandırmalarının yapılması da şarttır. Böylece dengeli bir dağılımla hedef müvekkillerin kazanılması mümkün olacaktır. Özgül meslek alanlarında çalışacak avukatlar sertifika programına katılarak yeni alanlarda görev yapabileceklerdir. 

Kurum hukuk müşavirlikleri birbirinden bağımsız dört avukat tarafından yürütülmelidir. Böylece hukuka aykırılığın olmaması ve hukuk müşavirliğinin etkili çalışması için bir sistem yaratılmış olacak; farklı meslek grupları ile çalışarak hukuki riske girmek yerine ağırlıklı olarak avukatlarla çalışılması ile bu risk azaltılacaktır. Kurumsal yapı ile görevli avukat kurumun niteliğine göre ticaret hukuku veya idare hukuku ekseni çalışacaktır.

Çalışanların kurum içi ve kurumsal çalışmayı etkileyen kendi aralarındaki ihtilaflarına ilişkin görevli avukat iş hukuku çerçevesinde görev yapacaktır.  Bunun yanı sıra hizmet verilen kitleden doğacak hukuki sorunlardan sorumlu avukat da tüketici hukuku kapsamında hareket edecektir. Ayrıca icra hukuku işlerini başka bir avukat yürütecektir.

Sivil toplum örgütlerinde (STK) de iki avukatın istihdam edilmesi gerekmektedir. STK’ların kurumsal hukuki işlerini yürüten avukat ile STK’ların var oluş amaçları olan üyelerinin hukuki menfaatlerinin korunması amaçlı avukatın ayrı ayrı işlerini yürütmesi zorunluluk arz etmektedir. Nitekim avukatın olası bir karşılıklı hukuki ihtilaf içinde bulunan iki tarafın da avukatlığını yapması yasaktır.

Kurumların iç denetimine katkı sunmak ve tarafsız olarak hukuki sorunlarının tespiti, risk analizi ve çok yönlü çözüm önerilerinin sunulması amacıyla araştırma yapan ve bu durumu raporlayan bağımsız avukatların da uzmanlık alanlarına göre verilecek eğitim sonucunda bağımsız hukuk analisti olarak görev yapmaları da bir diğer gerekliliktir. Böylece dava vekilliğine yatkın olmayanlar hukuk uzmanı olarak diğer uzmanlara nazaran öncelikli olacaklardır.

Gerek kurumsal hukuk müşavirliğinde çalışacak avukatların sayısının arttırılmasında gerekse bağımsız hukuk analistlerinin eğitilmesinde yepyeni hukuk alanlarının da tespiti oldukça önemlidir. Bahsi geçen alanlar; eğitim hukuku kapsamında öğrenciler arası akran zorbalığı, öğrenci hakları; sitelerde komşular arasındaki ilişkiler, hastanelerde hasta hakları, ruh sağlığı merkezlerinde tedaviye somut destek amaçlı hukuk analizi ve kişisel gelişimin haklar ekseninde sağlanması gereği ile kişisel gelişim hukuk analizi konularında betimlenmektedir. Elbette bu alanların sayılarının arttırılması olasıdır.

Avukat avukatlığı adı ile yeni bir avukatlık dalının oluşturulması mecburidir. Araştırma, dilekçe ve duruşma ile meslektaşlara destek olacak bağımsız avukatlarla hukuk büroları destek almalıdırlar. Vergi kaydına göre hukuk bürolarının bu hizmeti almalarının dereceleri belirlenmelidir.

Son olarak avukat avukatlığı dışında hukuk büroları ile hukuk müşavirliklerine profesyonel iş geliştirme hukuk analistliği mesleğinin oluşturulmasının gerekli olduğuna değinmek gerekir. Bu analistler düzenli periyotlarla dünyadaki  hukuk alanlarında var olan gelişmeler ile ulusal mevzuat değişikliklerini araştıracaklar ve hukuk bürolarını bu gelişmelere adapte etmeye katkı sunmalılardır.

Ayrıca hukuk bürosu personellerinin yeteneklerine uygun alanlara yerleştirilmeleri ve kendilerini yetenekleri ekseninde geliştirmelerine yönelik çalışmalar yürüteceklerdir.

Avukatın hangi hukuk alanına yatkın olduğu ve kendini geliştirme  olanakları barolarda istihdam edilecek iş geliştirme hukuk analistleri tarafından staj öncesinde değerlendirilmeli ve buna göre staj danışmanı stajyeri yönlendirmelidir. Ayrıca stajyerin mesleki etik açısından yeterliliğinin ruh sağlığı uzmanları tarafından test yolu ile tespiti önemlidir.

Stajyerin mesleği para olarak mı adalet olarak mı ele aldığı ve mesleki hırsın mesleğin saygınlığına zarar verme derecesi öğrenildikten sonra avukatlık mesleğinin niteliklerine göre uzmanlaşmış psikolojik danışmanlık desteği verilmelidir. Burada objektif bilimsel kriterlerin kullanılması asıldır.

Baro yönetim ve organlarında temsil için paranın gücü yerine mesleki etik kavramına bağlı avukatların tercih edilmesi şarttır. Aksi durumda avukatlık mesleği gün geçtikçe yok olacak; avukat hak savunucusu değil hak ihlali vekili olarak görev yapacaktır.

Zorunlu hukuk sigortasının getirilmesi için çalışma yürütülmeli,  her vatandaşın zorunlu hukuk sigortası yaptırması sağlanmalı ve adli yardımdan faydalanamayan ancak avukatlık ücreti ödeyemeyen vatandaşın hak arama imkanına sahip olması kamu gücü ile sağlanmalıdır. Nitekim hakimlerin bu kadar iş yükü içerisinde hukuk bilmeyenler tarafından dile getirilen iddiaları algılamasının haklı olarak zor olduğu ve bu durumun adil kararları engellediği açıktır.

Barolar avukatları disiplin vasıtası ile tehdit etmemeli ve maddi kaynaklı avukat sorunlarını çözmek eksenli hareket etmelidir. Avukatın yaptığı sözleşmeler baro tarafından ilgili birimlerce kontrol edilmeli, aykırılıkta avukata disiplin suçu vermek yerine müvekkile karşı cezai ve hukuki yollara başvurmalıdır.

Tabipler Odası’nın benzeri uygulaması olduğu düşünülecek olursa aynı uygulamanın barolar tarafından yerine getirilmemesi mümkün değildir. Ayrıca stajını yeni bitiren avukatın gider ortağı olarak büro açması ile iş bulması konusunda aracılık yapmalıdır.

Av. Betül ASLAN /Ankara Barosu
(Bu köşe yazısı, sayın Av. Betül ASLAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)