Dini bayramların tarihi seneden seneye değişiklik gösterir çünkü islami kurallarda miladi (şemsi, güneş) takvimi değil, hicri (kameri, ay) takvimi esas alınmıştır. Hicri takvim bir “ay takvimi” olduğu için, yıllar miladi takvimden 11, 12 gün kısadır. Bu nedenle, miladi takvime nazaran, dini bayram ve günler; her sene, bir önceki yıldan 11, 12 gün erken gelir. Yaklaşık olarak her 33 senede bir Ramazan Bayramı aynı günlere isabet eder. Yani bir Ramazan Bayramını, bu sene olduğu gibi Temmuz ayında kutlamak için 33 sene beklemek gerekecektir.
         
RAMAZAN-I ŞERİFİ MEMNUN ETMEK
        
Bir ramazan sonrasında karı koca konuşuyorlarmış. Bey hanımına;
        
-Hanım, bunca zaman oruç tuttuk, acaba Ramazan-ı Şerifi memnun edebildik mi, diye sormuş.
        
Hanım;
        
-A, Efendi! Düşündüğün şeye bak. Hiç memnun olmasaydı her sene on gün önce gelir miydi, demiş.
         
RAMAZAN’I SEVMEK
        
Bayramın yaklaştığı günlerden birinde, iftar sırasında, misafirlerden biri:
        
-Keşke Ramazan senede iki kere gelse, der.
        
Aynı sofrada misafir bulunan Bektaşi ise hemen şu cevabı verir:
        
-Madem bu kadar seversiniz, Ramazan gider gitmez neden Bayram edersiniz.
        
KAÇ HAMSİ
        
Ramazan’da önemli olan şeylerden biri de iftar yemekleridir. Hele bu sene olduğu gibi günde 17 saat oruç tutulduktan sonra, yemek işi daha da önemli hale gelir. Bu nedenle; Dursun, Temel’e sormuş;
        
-Ula Temel, Oruçlu iken kaç hamsi yiyebilursun?
         
-100 tane yiyebilurum.
        
-Hadi ordan. Yesen yesen 1 tane yiyebilursun, gerisini oruçsuz iken yemiş olirsun.
        
Bu espri Temel’in çok hoşuna gitmiş. Hemen Cemal’in yanına koşmuş ve sormuş;
         -
Ha uşağum, oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilirsun?
        
-50 tane.
        
-Uşağım 100 tane deseydun, sana muthiş bir espri patlatacaktum.
        
ÇAYIMI İÇİP

           
Ramazan’da en çok özlemi çekilen şeyler, hele tiryakileri için çay ve sigaradır.
         
Bir gün Erzurum kahvelerinden birinde insanlar iftar vaktinin gelmesini beklerken o anda içeriye biri hızla ve hiddetle girmiş;
        
-Abi çabuk bi goşu gelin, bi tenesi orucuni tutmir, basir cigara içirdi gözümün ögünde,
         
Kahveden biri cevap verir;
         
-Ula tamam bi dur neye acele edirsen, ha bu çayımi içim gelirem.
        
KAFAMI VURDUM
        
Ramazan gününde adamın biri yolda giderken, birden ayağı kayıp düşmüş. Arkasından gelen adam, kalkmasına yardım etmiş. Düşen adam teşekkür ettikten sonra:
        
-Sizin bu iyiliğinize nasıl karşılık verebilirim? demiş.
        
-Vallahi ben şimdiki iktidar partisinin bir üyesiyim. İlk seçimlerde bizim partiye oy verirseniz, ödeşmiş oluruz...
       
Adam ters ters bakmış karşısındakine:
       
-Beyefendi... Beyefendi... demiş. Ben düşünce k...çımı yere vurdum, kafamı değil!...

Bir daha ki bayramda görüşmek üzere…
        
Aman kafanızı koruyun.