Boşanma davalarında mahkeme karar verirken müşterek çocuğun velayetini de taraflardan birine bırakıyor. Çocuk kendinde kalan taraf çocuğun bakım ve eğitim sorumluluğunu da alıyor. Ve ilerleyen zamanlarda çocuğu okula yazdırıyor, tüm bakımını sağlıyor hatta geleneklerimize göre çocuk reşit olduktan sonra da evleninceye kadar bu kişiyle beraber yaşıyor. 

Bu süreç içerisinde boşanan kadının soyadının kızlık soyadına geri dönmesine rağmen çocuk babanın soyadını taşımaya devam ediyordu. Bu durum çocuk açısından ‘neden annemle aynı soyadı taşımıyorum’ şeklinde düşündükleri için problem çıkarıyordu. Çocuğu ile farklı soyadı taşıyan anne, velayeti kendisine bırakılmış olsa dahi çevresine çocuğunun annesi olduğunu ispatlamak zorunda kalıyordu. Boşanan anne velayeti kendinde olan çocuğunu hastaneye götürdüğünde, okula kaydettirdiğinde ve çocukla ilgili benzeri işlemler gerçekleştirdiğinde çocuğun annesi olduğunu ispatlamak zorunda bırakılıyordu. Bu durum ise çoğu zaman kadının boşanma kararını “çantasında taşımak zorunda kalmasına” neden olmaktaydı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, velayet kendisine bırakılan annelerin, çocuğa soyadını vermek konusundaki taleplerini kabul ediyordu. Anayasa Mahkemesi de AİHM’nin bu kararları doğrultusunda 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun ilgili hükmünü (4. Maddesi) iptal ederek velayet kendisine bırakılan annenin soyadını çocuğa verebilmesinin önünü açmış oldu.

Anayasa Mahkemesi, çocuğun soyadına ilişkin olarak 02.10.2015 tarihli değerlendirmesinde;
“Boşanma sonrası velayeti anneye verilen çocuğun soyadının değiştirilmesi hususunda açık bir düzenlemenin bulunmaması ve farklı yargı kararları verildiği dikkate alındığında, başvuruya konu müdahalenin dayanağı olarak gösterilen kuralın, başvurucunun velayeti altındaki çocuğun soyadının değiştirilmesi talebinin reddedilmesi şeklindeki müdahale bağlamında belirlilik şartını sağlamadığı ve bu yönüyle müdahalenin kanunilik unsurunu taşımadığı belirtilerek Anayasa’nın 20. maddesinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.” diyerek konuya açıklık getirmiştir. Bu karara şu linkten ulaşabilirsiniz;                               http://www.anayasa.gov.tr/icsayfalar/basin/kararlarailiskinbasinduyurulari/bireyselbasvuru/detay/31.html

Ben bu kararı çok yerinde buldum. Zaten anneler genelde çocukların talebi doğrultusunda hareket ediyor. Çocuk kendisiyle ilgilenmeyen babasının soyadını da taşımak istemeyebiliyor. Hal böyle olunca eskiden çok fazla probleme neden soyadı artık boşanırken taleple ya da boşandıktan sonra açılabilecek yeni bir davayla değiştirilebiliyor.