Son zamanlarda boşanma sürecinde olan erkeklerle flört eden kız arkadaşlarımdan çok sayıda soru alıyorum. O soruların cevaplarını derledim ve hukuk eğitimi almayan hemcinslerimin anlayacağı şekilde bir yazı oluşturmaya karar verdim.

Rebound İlişki Nedir?    

Boşanma bir travmadır. O travmayı yaşayan kişi yaralıdır ve yeni bir ilişkiye birkaç ay içinde hazır olması ve odaklanması milyonda bir ihtimaldir. Yine de her şey göze alınıp böyle bir dönemden çıkan kişiyle ilişkiye başlanacaksa sonunun hüsranla bitme ihtimaline de hazır olunmalıdır.

Yeni sonlanan ilişkinin üzerine yeni bir ilişkiye başlamaya çalışmanın lügatıma kattığı bir kavram var, o da rebound ilişki. Uzun süren ilişkisi sonlanan kişinin, ayrılık acısını hafifletebilmek için tercih ettiği ilişki günümüzde “rebound ilişki” olarak adlandırılıyor. Basketbolda pota levhasından ve çemberden dönen topların takip edilerek tutulması veya sayı için tamamlanması hareketine rebound denmektedir. Bu ilişkiyi yaşayan taraflar birbirlerinin reboundını alırlarsa evlenirler. Ama bence bir önceki ilişkinin kalp kırıklıklarıyla yeni bir ilişkiye başlamak zordur.

Ayrılık sonrası alışkanlıkların kaybedilmesinin getirdiği güvensizlik, yalnız kalma korkusu gibi duygular geçiş ve toparlanma ilişkilerine yol açabiliyor. Genelde yeni boşanan erkekler bu dönemi kabul etmezler. Ben atlattım derler, çıkış yolumu buldum ya da seninle yeni bir başlangıç yapmak istiyorum geçmişi geride bıraktım derler. Derin bir nefes alarak anlatıyorum. Boşanmak anlaşarak da bitirilse bir savaştır. Kişi boşanarak hem evliliğini hem de ayrıldığı kişiyle beraber yaşamayı planladığı hayat hakkındaki hayallerini sonlandırmaktadır.  Bir arkadaşımın 1 yıl önce gece uykumun en güzel yerini baltalayıp doğmamış, hayalini kurduğu çocuğu için saatlerce telefonun öbür yanında ağladığını daha dün gibi hatırlıyorum. Hayatında bir kez bile hamile kalmamıştır bahsettiğim bu arkadaşım.

Boşanmakta olan ya da yeni boşanan erkeklere çeşitli sebeplerle ilgi duyup “zor gününde yanında olmalıyım” şeklinde düşünürseniz yara bandı olma ihtimaliniz çok yüksek. Yara iyileşince size ihtiyaç kalmayabilir, bu riski göze almalısınız. Hele ki adamın boşanma davası sonuçlanmamışsa selam bile verirken 2 kere düşünürdüm. Zira; adamın eski eşi yani boşanmakta olduğu kişi tarafından 3. kişiye yani size manevi tazminat davası açılma ihtimali vardır.

Aldatılan Kadının Kocasının İlişkide Bulunduğu Üçüncü Kişiye Manevi Tazminat Davası Açma İhtimali Vardır

Böyle bir davanın tarafınıza açılması size “yuva yıkan kadın” damgasının vurulmasına sebep olur. Beyefendiyle tanıştığınızda karı-kocanın evleri ayırmış olmaları, boşanma davasının sürüyor olmasının hukuken bir önemi yoktur. Bunu göğüsleyebilecek durumdaysanız ve tabii ki bu süreçte yeni eş adayı olarak gördüğünüz kişinin sizi yalnız bırakmayacağını düşünüyorsanız bu yola çıkın derim. Gerçi hiç başlamayın diyorum en başından beri ona da ayrıca dikkatinizi çekerim. Tarafınıza eski eşi tarafından açılma ihtimali olan manevi tazminat davasının şartları ise şöyle;

1) Aldatan eş ile üçüncü kişi arasında fiziksel veya duygusal bir ilişki olmalıdır: Cinsel ilişki olmasa da bu iki kişi arasında duygusal yakınlaşmanın bulunması dahi bir ilişkinin varlığı için yeterlidir.

2) Üçüncü kişi, aldatan eşin evli olduğunu bilerek fiziksel veya duygusal ilişki kurmuş olmalıdır: Üçüncü kişi, ilişkide bulunduğu kişinin evli olduğunu bilmeli ve buna rağmen ilişki kurmuş olmalıdır.

3) Üçüncü kişi, aldatan eş ile ilişkide olma konusunda kusurlu olmalıdır: Üçüncü kişinin aldatan eş ile yaşadığı ilişkide kusurlu olması da bir diğer önemli koşuldur. Buna göre üçüncü kişi bu ilişkiyi kendi iradesi ile tercih etmelidir. Üçüncü kişinin iradesini etkileyen başka bir durum varsa üçüncü kişi kusurlu sayılamayacaktır. Örneğin aldatan eş ile ilişkiye girmesi konusunda ölüm tehditleri alıyorsa, üçüncü kişiyi kusurlu saymak  mümkün olamayacaktır.

4) Aldatılan eşin kişilik hakkı, bu gayri resmi ilişki sebebiyle tecavüze uğramış olmalıdır: Şayet aldatılan eşin kişilik hakkı zedelenmemiş ise bu durumda tazminata hükmedilemeyecektir. Buna örnek olarak aldatılanın da aldatmasını örnek gösterebiliriz.

Boşanma Davalarının Ne Kadar Sürede Sonuçlanacağı Sorunu

Sevgili hemcinslerim “yeni eş adayım olarak gördüğüm bu adamın boşanma davasının sonuçlanmasını ne kadar daha bekleyeceğim” diye soruyorlar. Karı-kocadan herhangi biri kanundaki sebeplere dayanarak boşanma davası açacaksa ve karşı tarafla boşanma şartlarına dair anlaşma şansı yoksa “çekişmeli boşanma” söz konusu ve boşanma hangi ilin aile / asliye hukuk mahkemesinde görülüyor olursa olsun genel olarak maksimum hızla 1 seneden az bir zamanda maalesef sonuçlanmıyor.

Tarafların evlilik süresinin bir yılı aşmış olması ve tarafların bir protokol imzalamak suretiyle boşanma şartlarını belirlemesi halinde “anlaşmalı boşanma” gerçekleşecektir. Genel olarak anlaşmalı boşanma davası maksimum hızla 1 aylık bir sürede sonuçlanır.

Hakimin boşanma kararı vermesi boşanmanın gerçekleştiği anlamına gelmemektedir. Eğer taraflardan biri kararı temyiz etmişse dosya Yargıtay’a gider ve maksimum hızla 1 sene sonra temyiz aşaması sonuçlanır. Tabi ki dosyanın ilk derece mahkemesine geri dönüş ve yeni karara karar düzeltme sürecini de düşünecek olursak sizi en az 1 sene daha bekliyor. Yani şunu demek istiyorum es adayınızın boşanmak üzere olduğu eşi onu süründürmeyi kafasına koymuşsa minimum 3 sene beklersiniz canlarım.

Gerekçeli Kararın Verilmesi Boşanıldığı Anlamına Gelmemektedir

Erkekler yeni bir ilişkiye başlamak için genellikle kadınlara duymak istediklerini yalan olmayacak şekilde anlatmayı tercih ederler. Buna genellikle dava sonuçlanmadan “her şey bitti” aldatmacası da dahil. Boşanma kısa kararını ellerine alır almaz da boşandıklarını ilan ederler. Oysa aşağıdaki aşamalar gerçekleşmeden boşanma gerçekleşmez.

1) Hakim delilleri değerlendirdikten sonra yargılamaya son verir ve boşanma kararını açıklar. Buna kısa karar denir.

2) Boşanma kararı gerekçeli olacak şekilde son duruşmada kısa kararın açıklanmasından itibaren en erken 1 ay içinde yazılır.

3) Taraflar gerekçeli kararın kendilerine tebliğ edilmesini isterler ve ya tebligatı kalemden alırlar ya da kendilerine yollanması için masraf bırakırlar.

4) Gerekçeli karar taraflara tebliğ edilir. Bu işlem de minimum 7 gün sürer.

5) Gerekçeli kararın tarafa tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçası dosyaya konur.

6) Söz konusu tebligatlar Tebligat Kanunu’na uygun şekilde tebliğ edilip edilmediği incelenir.

7) Boşanmaya ilişkin gerekçeli karar taraflarca ve temyiz süresinde temyiz edilmez ise gerekçeli boşanma kararı kesinleşir.

8) Mahkeme  kesinleşme şerhini hazırlar.

9) Mahkeme Nüfus Müdürlüğü’ne boşanma kararını bildirir.

10) Nüfus Müdürlüğü bunun üzerine boşanma kararını nüfusa işler.

11) Boşanma kararı nüfusa işlendikten sonra nüfus cüzdanı değiştirilebilir.

Ayrılık Kararı ise Boşanma Kararı Farklı Şeylerdir

Hakim ayrılmak isteyen çiftin boşanma gerekçelerini yeterli bulmazsa boşanma kararı yerine ayrılık kararı verebilir. Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez, sadece ayrılık için karar verilir. Ayrılık kararı bir yıldan üç yıla kadar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar. Süre bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer. Ortak hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur. Ayrılık kararı verilen davanın da esas defterine kaydı yapılır, karar karşı tarafa tebliğ edilir ve temyizi mümkündür.

Nafaka ve Velayet Değişken Kavramlardır

Boşanma davasında çocukların velayeti annelerine verilse de bu durum adamın yeni bir ilişkiye başlamasıyla ve eski eşin çocukları silah gibi kullanmasıyla değişebilir.  Ayrıca; çocukların annelerinin başka biriyle evlenecek olması ve eş adayınızın çocuklarını başka bir adama bırakmak istememesi, yeni adamın çocukları istememesi gibi durumlarda da sevdiğiniz adamın çocuklarına bakmak zorunda kalabilirsiniz. Aynı şeyleri nafaka için de tekrarlıyorum. Nafakayla ilgili bir dava dosyamda 2 çocuğu olan müvekkilim nafakayı arttırmak istemiyordu ve dava süresince de yeni eşinden bir çocuğu olmuştu. Hakim duruşmada  “2 çocuğa bakamayan 3.yü yapmayacak” demişti ve 2 çocuğun nafakasını arttırmıştı. Temyiz dilekçesini yazacakken müvekkilim yeni eşini boşanmakla tehdit edip eski eşinden olan çocuklarına hakimin takdir ettiği nafakayı ödemeyi kabul etmişti.

Sonuç olarak; yazımın başında söylediğim gibi boşanma davası süren ya da yeni sonuçlanan birinin hayatına girmeyi düşünüyorsanız yukarıda sıraladıklarım başta olmak üzere daha birçok şeye göğüs germeniz gerekecektir. Boşanma davası biter bitmez hemen yeni bir ilişkiye başlayan kişiler kısa zaman sonra daha da güçlü bir istek ile eski ilişkilerine dönmek isterler. Sizin o kişinin hayatı boyunca aradığı kişi olmanız, özelliklerinizin eski eşinden daha iyi olması da bu durumu değiştirmez. Eskiye özlem giderek büyür. Hatta ve hatta ayrıldıkları eşleriyle ettikleri kavgaları bile özlerler. Bunu da size yansıtırlar. Tercih edilmediğinizi ve beğenilmediğinizi düşünerek özgüveniniz zarar görebilir. Kimse kendini kötü hissetmesin, denediniz olmadı bu bir zamanlama talihsizliğidir, sizin başarısızlığınız ya da yetersizliğiniz değil.

Hepinize mutluluklar dilerim, esen kalın.

Av. Tuğba İncel
 
(Bu köşe yazısı, sayın Av. Tuğba İncel tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)