Yıllık izin Anayasa’nın 50. maddesinde hüküm altına alınmış olan dinlenme hakkı ile güvence altına alınmış bir haktır. Emredici niteliği gereği de çalışanların feragat edemeyeceği bir yönü bulunmaktadır. Uygulama kapsamı en geniş olan 4857 sayılı İş Kanunu (İK) uyarınca getirilen yıllık izin düzenlemeleri ağırlıklı olarak nispi emredici niteliktedir. Bununla birlikte İK’nun 53. Maddesinde yer alan yıllık izin hakkından vazgeçilemeyeceği düzenlemesi mutlak emredici ve çalışanların üzerinde tasarruf edemeyeceği niteliktedir. Yıllık izin sırasında çalışanın iş görme borcu bulunmamaktadır.

Yazımızın konusu yıllık izin düzenlemesinin detaylarından ziyade uygulamada oldukça tartışmalı olan yıllık izin hesabında çalışılmayan cumartesi günlerinin izin hesabına dâhil edilip edilmeyeceğidir. Öte yandan incelememiz İK kapsamında yer alan çalışanlara yönelik olacaktır. Borçlar Kanunu, Deniz İş Kanunu veya Basın İş Kanunu kapsamında bulunan çalışanlara ilişkin düzenlemeler farklılıklar içermektedir.

Çalışılmayan cumartesi günlerinin yıllık izne dâhil edilmesi hususu ile ilgili tartışmalar sıklıkla yaşanmakla birlikte doktrinde ağırlıklı görüş çalışılmayan cumartesi günlerinin de yıllık izin hesabına dâhil edilmesi yönündedir. Gerekçe olarak ileri sürülen görüşler de çalışılmayan cumartesi günlerinin çalışanlara bir yerine iki gün tatil yapmasını sağlamaya yönelik olduğu ve bu kapsamda amacın çalışana yıllık izin olanağı yaratılması olmadığı yönündedir. Bununla birlikte 1475 sayılı eski İş Kanunu dönemindeki düzenlemeler ile yeni İK arasındaki düzenlemelerin farklılıklar içermesi de uygulamadaki tereddütlere sebebiyet vermiştir. Eski İş Kanunu döneminde hafta tatiline hak kazanmanın koşulu hafta tatilinden önce haftanın altı günü çalışma koşulu iken yeni İK’da bu husus değişmiştir.

Konumuzla ilgili yasal mevzuatı incelemek gerekirse 394 sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanun’da işyerlerinin haftada en az bir gün hafta tatili yapması zorunluluğu düzenlenmiştir. Yine aynı kanunda devamlılık unsuru gereği haftanın her günü çalışması zorunlu işyerleri istisna olarak belirtilmiştir. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatil Hakkında Kanun’unda ise hafta tatilinin Pazar günü olduğu hüküm altına alınmıştır. Bununla birlikte aynı kanunda diğer kanunlarda yer alan hafta tatillerine ilişkin hükümlerin saklı tutulduğu da düzenleme bulmuştur.

İK’nunda yer alan hükümleri incelediğimizde 46. Maddede işçilere kanunun 63. Maddesine göre belirlenen iş günlerinde çalışmış olması koşulu ile en az 24 saat hafta tatili verileceği yer almaktadır. İK’nun 63. Maddesi eski İş Kanunu’na göre haftalık çalışma saatlerinde farklı bir düzenleme getirmiştir. Buna göre, 63. Madde uyarınca haftalık çalışma saatinin en fazla 45 saat olduğu ve işverenlerin aksi kararlaştırılmadıkça haftalık çalışma saatlerini haftanın çalışılan günlerine eşit olarak bölebileceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeden anlaşılan tarafların anlaşarak haftalık çalışma saatlerini haftanın günlerine farklı olarak bölebileceği şekilde eski İş Kanunu’na göre daha esnek bir düzenlemedir. Öte yandan maddenin ikinci fıkrasında da günlük çalışma saatinin en fazla 11 saat olacağını ilişkin bir sınır bulunmaktadır. Bu bağlamda işveren ve işçilerin aralarında anlaşarak haftalık çalışma saatlerini günde 11 saati geçmeyecek şekilde haftanın günlerine farklı şekilde dağıtabileceği somut olarak görülmektedir.

Bu kapsamda cumartesi günleri çalışma yapmayan işyerlerinde çalışma saatleri haftanın 5 gününe bölünerek dağıtılmaktadır. İK’nun 46. Maddesinde hafta tatilinin en az 24 saat olarak verileceği yer almaktadır. Maddenin metninden de anlaşıldığı üzere haftada 24 saat asgari bir zorunluluk olup bu süreden daha fazla hafta tatili verilmesine bir engel bulunmamaktadır. Örnek olarak haftanın 5 günü günde 9 saat çalışma yapılan bir işyerinde haftalık çalışma saati 45 saat olacak olup Cumartesi ve Pazar çalışma yapılmayacaktır. Bu örnekte çalışılmayan Cumartesi ve Pazar gününün taraflar arasındaki sözleşmede aksi bir hüküm bulunmadıkça hafta tatili olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Kaldı ki, yıllık izinde olduğu gibi hafta tatilinde de çalışanın iş görme borcunu yerine getirme zorunluluğu bulunmamaktadır. Haftalık çalışma saatini tamamlamış bir çalışanın cumartesi günü de iş görme borcunu yerine getirme zorunluluğu olmadığı şüphesizdir. Bu kapsamda Cumartesi günü de Pazar gibi hafta tatili olacak olup çalışan için hafta tatili haftada iki gün olarak belirlenmiş kabul edilmelidir. İK’nun 56. Maddesinde yıllık izin süresine rastlayan hafta tatillerinin yıllık izin süresinden sayılmayacağı açık olarak düzenlenmiştir. Bu anlamda Cumartesi ve Pazar günleri çalışma yapılmayan işyerlerinde yıllık izin hesabına Cumartesi günlerinin de hafta tatili kabul edilerek dâhil edilmemesi gerektiği görüşündeyiz.

Uygulamada sıkça görülen bir örnek de 1 saatlik ara dinlenmeleri ile birlikte haftanın 5 günü 45 saat çalışma yapılan işyerleridir. İK’nun 68. Maddesinde ara dinlenmelerin çalışma süresinden sayılmadığı düzenlenmiştir. Bu durumda bu örnekteki işyerlerinde çalışanın haftada fiili 40 saat çalıştığı görülecektir. Pratikte sıkça dile getirilen haftalık çalışma saatinin 45 saat olduğu, bu durumun sözleşmede de yer aldığı ve bu örnekteki gibi işyerlerinde işverenin kalan 5 saate ilişkin Cumartesi günü çalıştırma hakkını saklı tuttuğu bu nedenle yıllık izin hesabına Cumartesi günlerinin de dâhil edileceği hususudur. Kanımızca, iş sözleşmesinde veya yönetmeliklerde Cumartesi gününün yıllık izin hesabına dâhil edileceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmadıkça bu görüş kabul edilemez. Zira haftalık çalışma saatinin 45 saat olması zorunlu bir husus değildir. 45 saat asgari olabilecek tutarı düzenlemektedir. İş sözleşmesinde 45 saat olarak belirtilmiş ancak fiili olarak haftada 40 saat çalışılan işyerlerinde haftalık çalışma saatinin işyeri uygulaması ile 40 saat olduğu açıktır. İK’nun 22. Maddesinde işyeri uygulamalarının iş sözleşmesinin eki niteliğinde olduğuna ilişkin somut düzenleme gereğince de haftada 5 gün 40 saat çalışılan işyerlerinde haftalık çalışma saati 40 olarak belirlenmiş kabul edilmeli, Cumartesi ve Pazar günleri hafta tatili olarak düşünülmeli ve Cumartesi günleri de yıllık izin hesabına katılmamalıdır. Yine belirtmek isteriz ki iş sözleşmesinde veya sözleşmenin eki niteliğindeki belge ve uygulamalarda Cumartesi gününün iş günü olduğu ve yıllık izin hesabında dikkate alınacağı belirli ise yıllık izin hesabına Cumartesi günü de dâhil edilecektir.

Özetlemek gerekirse; İK kapsamında yer alan ve haftanın 5 günü çalışan işçiler için iş sözleşmesinde açık bir hüküm bulunmadıkça Cumartesi ve Pazar günleri hafta tatili olarak görülmeli, İK 56’da yer alan düzenleme ışığında Cumartesi günleri de Pazar günü gibi hafta tatili olması sebebiyle yıllık izin hesabına dâhil edilmemelidir.

Av. Çiğdem ÇİLCİ