Başbakan sıfatını taşıyan değil de bir başka kişi Cumhurbaşkanı seçilse idi, Cumhurbaşkanı değişikliği ile Başbakanlığın ve Hükümetin son bulma tartışmaları gündeme gelmeyecekti. Çünkü bizde Hükümetin başı olan Başbakan Cumhurbaşkanı tarafından tayin edilse de, Başbakan ve belirlediği Bakanlar Kurulunun görev süresinin yeni seçilen Cumhurbaşkanı ile bir ilgisi olmayacaktır. Bir diğer aday seçilse idi, mevcut Başbakan ve Bakanlar Kurulunun görev ve yetkileri ile ilgili bir tartışma da yapılmayacak idi. Tartışma, Cumhurbaşkanı seçilen Başbakanın ve dolayısıyla mevcut Bakanlar Kurulunun görev ve yetkilerinin devam edip etmediği üzerinden yürütülmektedir.

Cumhurbaşkanı seçildiği için Başbakanlığı sona eren, fakat göreve başlayamayan ve Başbakanlık görevini de bırakmayan yeni Cumhurbaşkanının, Başbakan olduğu sırada kurduğu Hükümet üyelerinin hukuki durumlarının ne olacağı değerlendirilmelidir.

Tespitler;

1- Eski Başbakan, yerine yeni Başbakanı tayin eder. Bu usulün izlenebilmesinin Anayasa ve herhangi bir yasada dayanağı bulunmamaktadır.

2- Cumhurbaşkanı, mevcut Bakanlar Kurulunu koruyup eski Başbakanın yerine yeni Başbakanı seçer. Burada da cevap hayırdır. Çünkü Başbakanlık bittiğinde, Anayasa m.109’a göre başkanlık edip tayin ettiği Bakanlar Kurulu üyelerinin de görevleri son bulmaktadır.

3- Başbakanlığı biten yeni Cumhurbaşkanının kurduğu Hükümet de kendiliğinden son bulur. Bu durumda mevcut Cumhurbaşkanı, belirleyeceği bir milletvekilini Başbakan olarak tayin eder. Yeni Başbakan yeni Bakanlar Kurulunu oluşturur ve Meclise güvenoyu için gider. Bu durumda sorun, Cumhurbaşkanı mevcut Bakanlar Kurulu üyelerini görevden nasıl alacak? Cumhurbaşkanı seçilen Başbakanının bu sıfatı sana ereceğinden, Anayasa m.109 uyarınca mevcut Bakanlar Kurulunun da kendiliğinden dağılacağı kabul edilir.

Tüm bunlar dikkate alındığında; mevcut Başbakanın Cumhurbaşkanı olarak göreve başlayıncaya kadar Başbakanlığının devam etmesi, hem mevzuat ve hem de siyasi yarar bakımından isabetli gözükmektedir.

Başbakanın bu sıfatı bittiğinde, Bakanlar Kurulu da kendiliğinden dağılmalı ve bakanların bakanlık sıfatları da son bulmalıdır. Anayasa m.109’a göre, “Bakanlar Kurulu, Başbakan ve bakanlardan kurulur. Başbakan, Cumhurbaşkanınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından atanır. Bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliğine sahip olanlar arasından Başbakanca seçilir ve Cumhurbaşkanınca atanır; gerektiğinde Başbakanın önerisi üzerine Cumhurbaşkanınca görevlerine son verilir”. Bizce, yeni Cumhurbaşkanı sıfatıyla görevine başlayan eski Başbakan tarafından yeni Başbakan tayin edilmek suretiyle yeni Bakanlar Kurulu kurulacaktır.

Hukukumuzda Başbakan Vekilliği olmayıp, yalnızca Başbakan yardımcıları vardır ki, bu bakanlar da Bakanlar Kurulu üyesi sıfatıyla Başbakanlığa bağlı kurum ve kuruluşların idaresinden sorumlu ve yetkili olurlar.

Başbakanın süreli vekalet verme tasarrufu, seçilmiş yeni Cumhurbaşkanının Yüksek Seçim Kurulu tarafından kamuoyuna duyurulmasından önce gerçekleştirilmelidir. Yüksek Seçim Kurulu’nun ilanına kadar geçen süreçte görevine devam eden Başbakanının, yeni Cumhurbaşkanı olarak göreve başlayacağı ana kadar Başbakanlık görevi yapıp yetki kullanacak bir milletvekiline vekalet vermesi mümkün olabilir.

Cumhurbaşkanı seçilmeyi; milletvekili ve Başbakanlık sıfatları ile siyasi parti genel başkanlığının son bulması olarak kabul eden düşünceye göre, Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim sonucu ile ilgili yapacağı resmi duyurudan sonra Cumhurbaşkanı seçilen Başbakanın bu sıfatı biteceğinden, bir milletvekilini yerine vekil tayin etmesi de kabul edilemeyecektir.

Tüm bunlar karşısında, mevcut Başbakanın Cumhurbaşkanı sıfatı ile göreve başlayıncaya kadar Başbakanlığa devam edebileceğinin kabulü gerekir. Aksi görüş ise, Yüksek Seçim Kurulu’nun hazırlayacağı tutanakla Cumhurbaşkanı seçilen Başbakanın, bu sıfatının son bulacağı ve mevcut Cumhurbaşkanın yeni Başbakan ataması yönündedir.

 (Bu köşe yazısı, sayın Prof. dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)