Dijital Haklar’ın içerisinde barındırdığı haklar bütünü kapsamında “İnsan Hakkı” olduğu tüm dünyada kabul edilmekte ve insan hakları kavramı açısından değerlendirilmektedir. Dijital haklar içerisinde sayabileceğimiz hak kategorileri:

  • İfade Özgürlüğü Hakkı
  • Çevrimiçi Gizlilik hakkı
  • Dijital Erişim Hakkı
  • Suç İşlenmesini Önleme ve Bildirme Hakkı
  • Mahremiyet
  • Erişim hakkı
  • Kişisel Verilerin Korunması Hakkı
  • Unutulma ve Anonimlik Hakkı
  • Ağ Güvenliği Hakkı
  • Eğitim Hakkı

Bu hak kategorileri ileride yeni hak kategorilerini de doğuracak ve dijital haklar, dijital haklar anayasasını dahi gündeme getirecektir.

Bugün Afrika’da Nijerya, Etiyopya, Mısır gibi ülkelerde blogcuların ve gazetecilerin tutuklanması tartışılıyor ve Dijital Hakların daha etkili kullanılması için çalıştaylar düzenleniyor. Bu çalıştaylarda da önemle vurgulanan husus, dijital hakların diğer insan hakları kategorilerinin önemli olduğu kadar önemli olduğu vurgusudur.

Ülkemizde şu an mevcut düzenlemelerin yeterli olduğunu söylemek mümkün değil. Özellikle sosyal medyada yapılan paylaşımlara sınır getirilmesi, internet erişiminin bazı olaylarda sınırlanması hatta ortadan kaldırılması, bazı sosyal medya kanallarına erişimin kapatılması, paylaşımların TCK kapsamında cezai müeyyidelere tabi tutulması bizi,  ülkemizin dijital hakları henüz insan hakkı olarak görmediği noktasına götürüyor. Özellikle Facebookta iktidar aleyhine yapılan paylaşımların TCK kapsamında örgüt suçları kapsamında yargılamaya tabi tutulması ifade özgürlüğünü sosyal medya kanalı ile kullanma noktasında sınırlıyor. Bu anlamda vatandaşların kendisini çevrimiçi ve çevrimdışı ifade etme, sosyal medya paylaşımlarına katılma, link kopyalama gibi özgürlüklerimizin kısıtlanmaması demokrasinin gelişimi açısından önem arzediyor.

Dijital hakların yasada düzenlenmesi ve sınırların belirlenmesi de en az kullanılması kadar önemlidir. Dijital platformlar dışında ifade özgürlüğünün kullanılmasının sınırları elbette dijital hakların ifade özgürlüğü çerçevesinde kullanılmasında da geçerli olacaktır. İnsan hakları çatısı altında tüm haklar temel hak ve özgürlüklerin koruması altındadır.

Özellikle internet şirketlerinin hizmet şartlarını okumadan katılıyorum seçeneğini işaretledi isek başımıza henüz ne geleceğini tam olarak bilmiyoruz demektir. Burada hukuken açık rızanız olduğunu söyleyebiliriz. Bir hukukçu olarak açık rızanın varsayılması için tüm şartların oluşmuş olduğuna ve yeterli bilgilendirmenin yapılıp yapılmadığına da bakmamız gerektiğini belirtmeliyim. Ancak okumadan hizmet şartlarına katılıyorum işareti vermek çok da doğru bir yaklaşım değil. Hizmet şartlarını okumak ve hangi metne onay verdiğinizi, kişisel verilerinizin ve dijital haklarınızın hangi yasal düzenlemelere tabi olduğunu bilmenizde yarar var.

Bugün, devletler dijital geçmişimizi ve güncelimizi merak ettiği gibi, mağazalar, küresel tüm şirketler de dijital durumumuzla ilgilenmektedir. Mağazalar özellikle harcama alışkanlıklarımızı gölgemiz kadar yakından takip ediyorlar. Bu sadece ekonomik bir araç olmaktan çıktı nerede ise ulusal bir çıkar olma yolunda ilerliyor.

Devletler özellikle iktidarı korumak, ülkede güvenliği korumak ve kamu hizmet politikasını geliştirmek gibi nedenlerle dijital cüzdanlarımızı oldukça merak etmektedir. Dijital cüzdanımız, nüfus cüzdanlarımızdan daha önemli bir konum aldı. Hayatımızın dörtte üçünü sanal dünyada yaşadığımızı kabul etmek artık çok zor değil. Sosyal medya bir platform olmaktan daha çok hayatımızın ta kendisi. Bu nedenle yakında kolları dijital dünyanın anayasasını yazmak için sıvayacağız.

Dijital hakların bir insan hakkı olduğunu söylemek için geç kalmadan bu alanda çalışmalarımızı sürdürmemiz ve geliştirmemiz gerekiyor. Hukuk her zaman olduğu gibi geriden geliyor ve ihtiyaca cevap veremiyor. En kolay bir davanın bile bir sene periyotta devam ettiğini söylediğimizde dijital çağ hızla devam ederken hukuk tam da sonuç vermiyor. Bu alanda geçici hukuki önlemlerin ve tedbir mekanizmalarının geliştirilmesi ve uzmanlaşmış mahkemelerin / savcılık teşkilatının hatta adli kolluğun oluşması gerekiyor. Teknoloji ve yazılım firmalarının da en büyük şikayeti ihtiyaca cevap vermeyen hukuk noktasında toplanıyor.

Dijital Hakların etkin olarak ileri sürülmesi için devlet tarafından desteklenen fonlar oluşturulması en öncelikli hedef olmalıdır. Teknolojinin kötü etkilerinden insanlığın korunması / unutulma hakkı / anonimlik hakları gibi futuristik hakların kullanılması ve kötüye kullanmaların önüne geçmek için farkındalığın arttırılması dijital hakları insan hakları kategorisinde etkin olarak değerlendirmemizi daha çok sağlayacaktır.