1) Hukuk Ders Kitaplarıyla Toplu Taşıma Araçlarına Binmek:

İlk anayasa dersine girdiğinde, anlatılanları dinledikçe kendini anayasa mahkemesi başkanı zanneden birinci sınıf hukuk öğrencisinin yapacağı 8 şeyden birisidir, anayasa kitabını alarak toplu taşıma aracına binmek. Otobüste/metroda karşılaşacağı teyzelerin evlatlarına nispet yaparcasına tutar o kitabı. kitabın diğer kısımları elleriyle kapalı olabilir; ancak anayasa hukuku yazan kısım olabildiğince açıktır, adeta “buraya bakın” diye haykırmaktadır genç hukukçu.

2) Sosyal Medyada Hukukla İlgili Sayfaları Beğenmek

Hukuk fakültesine gelmek demek; diğer üniversitelerin aksine çimlerde uzanmış dergi okuyarak fotoğraf çektirmek değildir. Hukuk fakültesine geldiğini belli etmenin yolu, sosyal medyada hukukla ilgili sayfaları beğenmekten geçer. İçtihad sayfalarından, yüksek mahkemelerin kararlarının paylaşıldığı gruplara, popüler hukuk profesörlerinden; eğlencelik hukuk sayfalarına kadar; içerisinde “hukuk” kelimesi geçen tüm sayfalar beğenilmelidir.

3) Üst Sınıflardan Taktik Almak

Genç öğrencimiz, kendi şubesine ait üst sınıflardan mutlaka taktikler alır. Hangi hoca nasıl sormakta; kimin dersine girilir; Medeni Hukuk’a nasıl çalışılır? Bütün bu soruların cevapları ukala üst sınıf öğrencilerinden öğrenilmelidir. Bu maddede karşılıklı yarar ilkesi gözetilir. Birinci sınıflara bilgi verilirken, ukala üst sınıflar dersler altında ezilmenin verdiği tek avantajı kullanmaktadır; yeni gelenlere hava atmaktadır.

4) Topluluklarda Aktif Görev Alma

Yükseköğretime Geçiş Sınavı, Lisans Yerleştirme Sınavı derken, sosyal hayatı sekteye uğramış genç öğrenci, gelir gelmez tüm sosyal faaliyetlerde bulunmak için topluluklara üyeliğini yaptırmalıdır. Burada ailelerinin gururu olan genç hukukçumuza tavsiyemiz, toplulukların tümüne değil, bir veya ikisine üye olmasıdır.

5) Suratın Mahkeme Suratı Halini Alması

Hukuk fakültesi öğrencisinin bulunduğu üniversite ve kampüste diğer öğrencilerden bir farkı vardır. Ne de olsa bir yıllığına da olsa Anayasa Hukuku derslerinde vatanı kurtaracak odur; siyasal öğrencisi değildir. Kibir, hukuk fakültesinin binasına girmekle birlikte bedeninizin tüm damarlarını ele geçirmiştir. Suratlarınız olabildiğince asıklaşmalı, tepkileriniz durağan hale gelmelidir; ne de olsa genç hukukçumuz geleceğin hakim-savcısı olacaktır; şimdiden resmiyete alışmalıdır.

Kibir kısa bir süre içinde öyle bir hale gelir ki genç hukukçumuz, kendi bölümündeki öğrencilerden dahi kendisini ayrı ve biricik hissetmektedir.

6) Avukat Olacaklar İçin Olabildiğince Çok İnsanla Tanışma

Avukatlık çevre ister; bu meslek için öğrenci şimdiden bir ‘sosyal kelebek‘ olmalıdır. Kibirli hukuk fakültesi öğrencileriyle tanışmanın en iyi yolu, onlara uyum programıyla ilgili bir şeyler sorup sonrasında “bu arada ben şu’yum” diyerek elinizi karşınızdakine uzatmaktır. Avukat olmasanız bile, ilk haftalarda çok insanla tanışmanızda fayda var, zira sonrasında tanışacak bir ortam bulamayabilirsiniz.

7) ODTÜ ve Boğaziçi’ne Gidilmediği İçin Pişmanlık Yaşama

Hukukla.Net’in yaptığı araştırmalara göre her 10 Ankara Hukuk Fakültesi öğrencisinden 8’i, Boğaziçi, Galatasaray ve Ortadoğu Teknik Üniversitesinden birine gitmediği için büyük pişmanlık yaşamaktadır. Siz de bu pişmanlığı mutlaka yaşamalı ve çevrenize de yaşatmalısınız.

8) Fakülte Önünde Fotoğraf Çektirmek

Öğrencimizin profil fotoğraflarından birisi mutlaka Ankara Hukuk Fakültesi önünde çekilmiş olmalıdır. Unutulmamalıdır ki o fotoğraf, birkaç yıl sonra altına “vay be, ne çabuk geçiyor yıllar” denilerek tekrar paylaşılacaktır.