Ruhsatı alır almaz açtım hemen büroyu,

Dedim müvekkil bulup denklemeli kirayı

En afillilerinden kendime kart bastırdım,

Üzerlerine de “uzman avukat” yazdırdım.

İlk müvekkilim geldi, “Derdim büyük” diyordu.

Yirmi yıllık eşinden boşanmak istiyordu.

Dedi “Size gelirken hiç tereddüt etmedim”

Dedim “Etmeyin zaten hiç dava kaybetmedim”

Bilseydi ilk işimdi, hiç beni seçer miydi,

Bırak beni seçmeyi, kapımdan geçer miydi?

Bana uzun uzun dertlerini anlattı,

Önce kendi ağladı, sonra beni ağlattı.

Adam sorularıyla, beni epeyce yordu,

Ondan ücret istemek düşündüğümden zordu.

Dedi “Benim param yok, ücret ödeyemem ben,

Parasız bu garibe  yardım etmezsin de sen”

Sen davama bakarsan her gün dua ederim,

Herkese de bu adam bir numaradır derim”

Baktım adam gariban, olmaz desem yakışmaz,

Ücret almasam nolur, iş elime yapışmaz.

Hem referans verirse yeni müvekkil gelir,

Bu vesile ile de artar büronun gelir.

Müvekkille yaptığım ilk görüşmem de bitti,

İşi beleş alınca güle oynaya gitti.

Sonrasında yaptığım bir kaç görüşmem oldu.

Amma ve lakin bu iş düşündüğümden zordu.

Gelenler ya danışıp ücret ödemiyordu,

Ya da hiç ceplerinde, metelik olmuyordu.

Bir çok iş geldi ancak tek kuruş alamadım,

Ay sonu kiram için parayı bulamadım.

Borç harç bulup ilk ayın kirasını denkledim.

Sonrasında oturup müvekkiller bekledim.

Baktım benim yöntemle avukatlık yapılmaz,

Sevabı bol olsa da aç karına yatılmaz.

Okulda bu şeyleri bize öğretmediler,

Para isteme işi çok zordur demediler.  

İnsanoğlu bir garip, derdi varsa koşuyor,

Mevzu ücret olunca, elleri dolaşıyor.

Her gelen ya parasız ya pazarlık peşinde,

Anladım kazanamam ben avukatlık işinde.

Çıraklığı yapmadan ustalığa soyunduk,

Usta geçindik ama ayak üstü soyulduk.

Sazan gibi gittim ben açtım büroyu direk

Lakin bu böyle olmaz, bana tecrübe gerek. ,

Uzmanlık kim ben kimim, insan haddin bilmeli,

Gidip erbablarından önce iş öğrenmeli…



Kaynak:hukukitavsiyeler.com