3 yıllık genç bir avukattım. Bir boşanma davasında, davacı kocanın avukatlığını yapıyordum. Müvekkilim amcamın arkadaşı ve basımevinde çalışıyordu. Eşini de aynı semtte oturdukları ve sık sık sokak ortasında kavga etmelerinden tanıyordum.


Bir sabah duruşmaya girdiğimizde davalı hanım ayağı kalkarak;

Hakim bey bu avukat benden ne istiyor, diye çirkin bir şekilde sataşmaya yeltendi.

Tecrübeli hakim, önceki celsede de yaptığı sayısız çıkışlarını bildiği için davalıya, söz almadan konuşuyorsun, avukat ne istediğini dilekçesinde yazmış. Kocandan boşanmanı talep ediyor.

Ama hakim bey biz dün gece kocamla beraberdik.

Nasıl beraberdiniz?

Karı koca olarak geceyi mutlu bir beraberlikle geçirdik??. deyince, hakim bana döndü ve ne diyeceğimi bekledi.

Bu hususta bir bilgim olmadığını, müvekkilim davacının duruşma salonunda olduğunu, kendisinden bilgi alınmasını istedim.

Hakim dinleyiciler arasında oturan müvekkilimi yanıma geçmesini işaret etti ve sordu:

Eşinin ne dediğini duydunuz, ne diyorsunuz? Siz vekilinize verdiğiniz vekaletname ile boşanma davası açmış ve tanıkları dinletmiştiniz? Şimdi davanızdan vaz mı geçiyorsunuz?

Hakim bey ben davamdan vazgeçmiyorum.

Dün geceyi karı koca olarak beraber mi geçirdiniz?

Evet.

Neden?

Hakim bey nafakayı niye veriyorum?

*

Elli yıllık meslek hayatımda nafakanın böyle bir yorumunda bir daha hiç rastlamadım. 

Av.Fadıl ALTOP anılarından...

Goygoy Hukuk