- Adliyede çantayla dolaşıyorsa avukattır… ( Çantalı kişi pekala bir takip elemanı olabilir)
- Sormaya gerek kalmadan “Ben avukatım”diyorsa zaten avukattır…
- Gözleri direk cebinizde ise avukattır… ( Amerikada avukatlar için sıklıkla söylenir. Bizim avukatlar için oldukça ağır bir itham olmuş bu)
- Usulca sokulur, kulağına “Kadük” derim. Saldırmazsa avukattır.
- Dilekçesinde “İş bu” terimi varsa kuvvetle muhtemel avukattır.
- Sohbet ederken her lafa muhalefet ediyorsa avukattır…
- Herşeyi biliyorsa, bilmediği hiçbir şey yoksa kesin avukattır…
- “Bu avukatların hepsi yalancı, iki satır dilekçe yazıp eşek yüküyle para alıyorlar” derim. Celallenirse hemen kesin avukattır.
- Hiçbir şeye şaşırmıyorsa avukattır.
- Plakası av ise avukattır.
- “Bizim bir miras meselesi var, tanıdığınız iyi bir avukat var mı?” diye sorduğunuzda “buyrun ben yardımcı olayım” diyorsa avukattır.
- Kitabı, dergiyi, gazeteyi sondan başa doğru okuyorsa avukattır.
- Hayatını, ajandası belirliyorsa, söz veremeyecek kadar özel hayattan yoksunsa, dalıp dalıp gidiyorsa, başarısı başkalarına ‘!başarısızlıkları!’ kendisine ait ise kesin avukattır…
- Kimlik istendiğinde baro kimliğini uzatıyorsa avukattır…
- Üst araması istendiğinde hemen tepki verip direniyorsa avukattır…