Eğer siz de eğitim hayatınızı tamamlayıp, iş dünyasına atılanlardansanız, kafanızı dağıtmak için bir spor dalı ile uğraşmak istemişsinizdir. Tıpkı avukatlık yapan Mehmet Emre Günay gibi… Aksan hukuk bürosunda avukat olan, İstanbul Barosu üyesi Günay, pek çok kişinin aksine rahatlarken kafasını iyice yoranlardan. Zira lisanslı satranç oyuncusu Günay, “Beyin işçisiyiz ama neden beyin sporu yapmıyoruz?” diye düşünerek İstanbul Barosu bünyesinde satranç grubu kurmuş. Geçtiğimiz günlerde ev sahipliğini avukat Muhammet Aksan’ın yaptığı bir turnuva gerçekleştirildi. ‘Dostluk Satranç Turnuvası’ etkinliği kapsamında satranç ustalarıyla avukatlar karşı karşıya geldi. Tabii kazanan ustalar oldu ama avukatların amacı kazanmaktan çok satrancın yaygınlaşmasını sağlamak… Günay’a ilk sorumuz ‘Neden satranç?’ oluyor. Çocukluğundan beri satranca ilgi duyan, 2010’dan beri ise profesyonel olarak bu spor dalıyla ilgilenen Günay’ın cevabı şu: “Avukatlar olarak bizler beyin işçisiyiz. Peki, neden beyin sporu yapmıyoruz?’ dedim ve satranç grubu kurdum.” 35 yaşındaki Günay, satranç oynarken beynin zorlandığını itiraf ediyor. Ancak ona göre rehabilite oldukları da bir gerçek. Günay’a göre avukatlık ile satranç birbirine çok benziyor. “Avukatlar olarak savunmacı insanlarız. Satrançta da savunma çok önemli. Avukatlar nasıl ki hâkim karşısında ne diyeceğini enine boyuna düşünürse satranç oyuncuları da bütün hamlelerini tartıp biçer.” diyor.
 
OYUN TAHTASINDA SAVAŞ, RUHUNDA BARIŞ VAR
 
Avukat Mehmet Emre Günay, hiçbir karşılaşmanın el sıkılarak başlamadığını kaydediyor. Ancak satrançta, oyuna başlamadan önce el sıkışma zorunluluğu olduğuna dikkat çekiyor. “Satranç tahtasında da bir savaş var.” diyen Günay, karşılaşma sonrasında da oyuncuların el sıkıştığını aktarıyor. Dahası burada başlayan dostlukların halı sahada maç ile devam ettiğini anlatan Günay’a göre, satrancın doğasında dostluk, barış var.


ELIF AKDENIZ TANOĞLU/ZAMAN