Ceza duruşmaları malum, uzadıkça uzuyor. Kapı önünde mübaşirle muhabbet ediyoruz.

O esnada bayan bir avukat geliyor. Dosya listesine göz atıyor. Mübaşir, hangi dosya olduğunu soruyor. Bayan avukat parmağıyla dosya listesinden gösterince mübaşir: "9 sene alır" diyor...

Bayan avukat kendinden emin bir şekilde " beraat" diyor. Iddiaya giriyorlar. Ben de tebessümle kulak misafiri oluyorum tüm diyaloğa..

Sanık tutuklu yargılanıyor. Müşteki kadın gaspediliyor ve gaspçı kaçıyor. Aradan 6 ay geçiyor ve kadın gaspçıya belediye otobüsünde rastlıyor, çığlığı basıyor. Adam kaçmak istiyor ama kalabalık müdahale edince yakalanıyor...

Ben de duruşma salonuna giriyorum. İddiayı kimin kazanacağını merak ediyorum. 

Başkan, sanığa olayı özetliyor ve soruyor, 

-Sen mi yaptın?

+ Hayır

- Sabıkan var mı?

+ Biraz olacaktı

- 40 tane var biraz dediğin..

Müdafii söz alıyor: " Müvekkilin geçmişte sabıkalı olması, bu suçu da onun işlediği anlamına gelmez. Iddiaya edilen olaya ilişkin hiçbir somut delil de mevcut değil. Müvekkilimin kaçmaya teşebbüs etmesi de suçu işlediğinden değil, suçsuz yere linç edilme tehlikesi içerisinde bulunduğundandır... vesaire vesaire.. 

Başkan sanığa dönüyor ve tekrar soruyor: " O kadar insan varken bu kadın neden senin yaptığını söylesin, nasıl tanımış olabilir seni?"

Sanık: "Kolumdaki dövmeden tanımıştır" deyince hüküm açıklanıyor "9 yıl"

Sanık tepkisiz,

Müdafii şaşkın,

Mübaşirde ise ben demiştim bakışı...