TEL AVİV/BEYRUT - İsrail radyosunun haberine göre, İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, BM'deki İsrail delegasyonuna, "Suriye'nin, göstericileri kullanarak, İsrail'in egemenlik haklarını ihlal etmeye çalıştığı" gerekçesiyle şikayette bulunulması talimatı verdi.

İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Dani Ayalon da sınırlarını korumanın İsral'in görevi ve hakkı olduğunu söyledi.

Suriyeli yetkililere göre, İsrail'in 1967'deki 6 Gün Savaşları sonunda Golan Tepeleri, Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü işgalinin yıldönümünde (Naksa) 23 kişi hayatını kaybetmiş, 350 kişi yaralanmıştı.

İsrail ordusu ise tüm kayıpların Suriye tarafında olması nedeniyle, ölenlerin gerçek sayısını belirlemenin mümkün olmadığını belirterek, Suriye'nin açıkladığı rakamlara şüpheyle yaklaşıyor.

Ordu, yaptığı açıklamada askerlerin açtığı ateşte dikkatli davrandıklarını ve protestocuların vücudunun alt kısımlarını hedef aldığını bildirdi.

İsrail ordusuna göre, hepsi değilse bile Kuneytra'da sınırda ölenlerin çoğu, protestocuların attığı molotofkokteyllerinin neden olduğu yangınlarda mayınların patlaması sonucu hayatlarını kaybetti. Maariv gazetesi, İsrail ordusunun 8-10 protestocunun, antitank mayınlarının patlaması sonucu öldüğünü tahmin ettiğini belirtti.

İsrailli üst düzey yetkililer ise olayların patlak vermesinden önceki günlerde hem Suriye'ye hem Lübnan'e mesaj gönderdiklerini, Lübnan'ın protestoları engellediğini ancak Suriye'nin provokasyon yapmaya karar verdiğini öne sürdü.

Bir İsrailli yetkili, "Suriye, sınırda provokasyonlar suretiyle, dikkatleri kendi vatandaşlarına uyguladığı katliamdan başka tarafa çekmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı.

İSRAİL BASININ YORUMLARI
İsrail basınındaki yorumlarda da benzer görüşler dile getirildi.
Yedioth Ahranot gazetesi başyazısında "İsrail'deki değerlendirme, (Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad kendi rejimi, belki de kendi hayatı için için mücadele verirken, Golan Tepeleri'nin hep manşetlerde olacağı şeklinde" dedi.

Yorumda, Suriyelilerin, "içerde ve dışarıda dikkatleri ülkedeki derin krizden uzaklaştırmak amacıyla, Filistinlileri İsrail ordusu ile sürtüşme noktalarına iteceği" öne sürüldü.

Filistinliler açısından ise durumda bir değişiklik olmadığı kaydedilen yorumda, "Filistinliler, Suriye, Lübnan, Mısır ve Filistin Yönetimi'nin elinde araç olmayı sürdürüyorlar" ifadesi kullanıldı.

Yorumda, Lübnan ve Ürdün sınırların, bu ülkelerdeki yönetimler sükunet istediği için sakin olduğu belirtildi.

Maariv gazetesi de Suriye Devlet Başkanı'nın kendi halkına karşı katliam uyguladığı sürece, kimsenin İsrail ordusunu, uluslararası sınırlarını zorla delmeye çalışan bir kaç düzine protestocunun üzerine ateş açarak, sert davranmakla eleştiremeyeceğini savundu.

İsrail'de Bugün gazetesi ise sınırlarda Nakba ile başlayan olayların önümüzdeki aylarda daha artıp Eylül'de tepe noktasına ulaşmasının beklendiğini yazdı.

NASRALLAH: ABD OPERASYONU
Lübnan Hizbullahının lideri Şeyh Hasan Nasrallah ise olaylar nedeniyle İsrail'i suçladı.

İran lideri Ayetullah Ali Hamaney için Beyrut'ta düzenlenen bir konferansın açılışında, video konferans yoluyla bir konuşma yapan Nasrallah, olayların "Amerika'nın bölgedeki Arapların zenginliğini çalma çabalarının yeni bir adımı olduğunu" söyledi.

Nasrallah, "Bu operasyon Amerika'nın İsrail'in güvenliği için her şeye kayıtsız şartsız göz yummasının bir göstergesidir. Filistinli gençlerin, kendi vatanlarına dönmek için yaptığı bu yeni eylemler, onların ne kadar kararlı olduklarının bir göstergesidir" dedi.

Radikal