New York Millenium Hotel'de basın mensupları ile uzun bir toplantı yapan 5 kişilik Suriye Ulusal Konseyi temsilcileri, New York'a Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyelerini Suriye hakkında bilgilendirmek için geldiklerini, özellikle Rusya temsilcisine, Esad rejiminin kendi halkına uyguladığı şiddeti anlattıklarını söyledi.

Ulusal Konsey heyeti, şiddetin son iki haftada azalacağı yerde had safhaya ulaştığını, Güvenlik Konseyi'nin Suriye'de demokratik geçişi desteklediğini, ama yapılanların yeterli olmadığını vurgulayan heyet: "Esad rejimi ölümcül tavrını, Annan Planı'na rağmen devam ettiriyor, biz kesinlikle artık 7. maddenin uygulanmasına geçilmesi taraftarıyız. Özel temsilci Annan'ın çabalarını takdirle karşılıyoruz, ancak bu plan Esad'ı durdurmaktan uzak kaldı" dedi.

Ulusal Konsey Sözcüsü Bassma Kodmani, BM Güvenlik Konseyi ziyaretlerini özetlediği konuşmasında Rusya'nın veto ihtimali üzerine: "Rusya'nın Güvenlik Konseyi temsilcisini ziyaret ettik ve Suriye halkının mesajını kendilerine ilettik. Rusya'nın Esad rejiminin yanında durmasının ve 7. maddeyi veto etmesinin çok yanlış bir mesaj olacağını ve Suriye'de ölümlerin artmasına yol açacağını söyledik" şeklinde konuştu.

"7. maddenin Güvenlik Konseyi'nden onay alamaması Suriye halkı tarafından 'Sizin için yapabilecek bir şeyimiz yok, kavgaya devam edin' şeklinde algılanacaktır" diyen, Kodmani, Güvenlik Konseyi üyelerinin Suriye halkını şiddetten kurtarmanın dışında her hangi bir plan üzerinde durmalarının işi akıntıya bırakmak olacağını söyledi ve Esad rejiminin son yaptıkları ile Rusya'yı utandırdığını düşündüğünü sözlerine ekledi.

Najib Ghadbian: Kavga her geçen gün Esad'ın evine daha da yaklaşıyor

"Özgür Suriye Ordusu kendini rejimin şiddetinden korumak üzere oluşmuştur. Sokaklarda demokratik protesto eylemi yapan halkın üzerine ağır silahlarla saldıran ve bir çok sivil insanın ölümüne sebep olan Hükümet politikaları bu oluşumun sebebidir" diyerek Suriye'deki gelişimi özetleyen Suriye Ulusal Konsey üyesi Najib Ghadbian, bir ülkenin generalinin başka bir ülkeye iltica etmesinin basit bir sorun olmadığının altını çizdi ve Suriye hükümetinin Cumhuriyet Muhafızları Ordusu'nun generalinin, şiddet yanlısı olmak yerine bir başka ülkeye sığındığını hatırlattı.

"Humus'ta edindiğimiz bilgilere göre 400 civarında yaralı var ve biz bunlara ulaşamıyoruz. Şam'da da aynı durum sözkonusu. Ama herşeye rağmen bilinmeli ki, kavga her geçen gün Esad'ın evine biraz daha yaklaşıyor" diyen Ghadbian, "Rusya'dan pozitif anlamda bir umut beslemiyoruz. Güvenlik Konseyi'nde Rus temsilci dışında İngiliz ve Fransız temsilciler ile de görüştük. Eğer Güvenlik Konseyi'nden bir sonuç alamayacağımıza inanırsak Birleşmiş Milletler dışında başka çözüm seçeneklerini araştırırız. Acilen Suriye halkının rejimden korunması lazım" ifadelerini kullandı.

--------------------------------------------------------------------------------
7. MADDE NEDİR?: BM Antlaşması'nın 7. bölümü, Suriye hükümeti'nin ağır silahlarını şehir merkezlerinin dışına çekmemesi durumunda BM ülkelerinin silahlı güçlerine müdahil olma hakkı tanıyor.
--------------------------------------------------------------------------------

Ulusal Konsey üyesi George J. Netto ise bir soru üzerine: "Biz BM Güvenlik Konseyi'nin misyonunu uzatmasını istemiyoruz, bu safhadan sonra ancak 7. maddenin uygulanması ölümlerin azalmasına katkı sağlayacaktır. Rusya bu konuda önce Annan Planı dahil uluslararası duruşu desteklemeli. Suriye Rejimi'nin tavrı Annan Planı'nı uygulanmaz hale getirdi. Eğer 7. madde de veto edilirse biz başka çözüm yollarına yönelmek zorunda kalırız. Bu da uluslararası camia dahil herkes için daha ağır bir yük getirecektir" dedi.

George J. Netto: Türkiye'nin yardımlarına şükran borçluyuz

Konsey üyeleri, ülke içindeki çatışmanın kendileri açısından maliyetine vurgu yaparak, acilen maddi ve ayni desteğe ihtiyaçları olduğunu aktardı. Ulusal Konsey temsilcileri, bugüne kadar yapılan maddi yardımların çok az ve sadece ülkedeki işadamları tarafından yapıldığına dikkati çekti. Bu konu ile ilgili Khalid Saleh şunları kaydetti:

"Humus'a acilen yiyecek ve tıbbi yardım gereğini Kızılhaç'a ilettik. Ancak, Humus'ta bir düzelme yok. 9 Haziran'dan beri insanlar Humus'ta açlıkla mücadele ediyor. Eğer insani ihtiyacın en alt seviyesinin bile karşılanmasına izin verilmiyor ise düşünmek gerekir. Çatışmanın başladığı ilk birkaç ayda yaptığımız masraf analizinde karşımıza çıkan ihtiyaç miktarı aylık 20 milyon dolar idi. Bugün ise göç eden insanlara yardım etmek, hastaları tedavi etmek ve ilaç ihtiyacını karşılamak için aylık 60 milyon dolara ihtiyaç var. Fakat bugüne kadar toplamda bize ulaşan yardımın hepsi 15 milyon dolar civarında. Aradaki uçurumu hesap ettiğinizde durumun ne kadar acil olduğunu eminim anlayabilirsiniz."

Bir diğer temsilci George J. Netto, ayni yardım konusunda Türkiye'ye şükran borçlu olduklarını aktardığı konuşmasında şöyle dedi; "Bu noktada Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne şükranlarımı sunmak istiyorum. Türkiye mağdur Suriye halkına kapılarını açtı ve Güney sınırına onlar için hastane bile kurdu. Hergün bir çok insanı ameliyat edip sağlığına kavuşturuyorlar. Yaşadığımız tıbbi trajedi Türkiye sayesinde biraz olsun hafifledi." 



Cnn Türk