ABD Kongresi’nin Senato Dış İlişkiler Komitesi, planlandığı gibi TSİ 21.00’de başlayan iş toplantısına Ermeni Soykırımı ile ilgili verilen tasarıyı görüşerek başladı. Karar tasarısının oylanmasından önce ise Komite Başkanı Demokrat Partili New Jersey Senatörü Robert Menendez, tasarının geçmesini kolaylaştırmak için iki farklı girişimde bulundu. İlk olarak tasarının metninde Türkiye’yi hedef alan ifadeler bir ek teklifiyle çıkarıldı. İkinci olarak da Ermeni Soykırımı iddialarının Ruanda Soykırımı ile birlikte ele alınmasını sağlayacak bir oylama takvimi hazırladı.

CORKER İTİRAZ ETTİ

Cumhuriyetçi grup başkanı Tennessee Senatörü Bob Corker, oylama öncesi yaptığı konuşmada tasarıya karşı çıktı ve tasarının Ermenistan ile Türkiye arasındaki yakınlaşma çabalarına yardım etmeyeceğini savundu. Corker, ayrıca Kırım krizi devam ederken ve Türkiye’deki iç siyaset dikkate alındığında bu tasarının zamanlamasının iyi olmadığını söyledi. Bu açıdan alınacak bu yönde bir kararın ABD’nin ulusal menfaatlerine hizmet etmediğini belirtti.

OBAMA’DAN ALINTI OKUDU

Komite Başkanı Menendez ise Corker’ın konuşmasına cevap verirken, soykırım iddiasının bir gerçek olduğunu, verilere dayandığını savunup Ocak 2008’de Başkan Obama’nın senatör olduğu dönem bu konuda yaptığı bir konuşmayı örnek gösterdi. Ve Menendez, Obama’nın Ermeni soykırım iddialarını tanıdığını vurgulayan konuşmadan bir bölüm okuduktan sonra, “Soykırım soykırımdır” dedi ve tasarıyı desteklediğini söyledi.

OYLAMA USÜLÜ TARTIŞMALI

Ardından oylamaya geçildi. Ve Menendez, Ermeni Soykırımı ile Ruanda Soykırımı’nın birlikte oylanmasını istedi. Bunun üzerine Cumhuriyetçi grup başkanı Corker bir kez daha itiraz etti. Ve iki konunun tamamen ayrı olduğunu belirterek ayrı oylama istedi.

Komite Başkanı Menendez, bunun üzerine 410 sayılı Ermeni Soykırım karar tasarısı için her üyenin isimleri okunarak oylama yapılmasını istedi. Ve yapılan oylama sonucu da, karar tasarısı 18 üyeli komiteden 12’ye 5 oyla geçti. Tasarıya itiraz eden senatörler Corker dışında yine Cumhuriyetçi Partili dört senatör oldu: John Barrasso (Wyoming), James Risch (Idaho), Ron Johnson (Wisconsin) ve Jeff Flake (Arizona). Cumhuriyetçi Partili Rand Paul (Kentucky) ise çekimser kaldı.

GENEL KURULA GELİR Mİ

ABD Kongre binasının S-116 numaralı odasında yapılan oylamadan sonra salondan çıkarken Hürriyet’e konuşan Corker, tasarının Türk-Amerikan ilişkilerini nasıl etkileyeceği sorusuna, “İlişkiler nasıl etkilenir bilmiyorum ama uluslararası menfaatlere katkı sağlayacağını hissetmiyorum. Türkiye ve Ermenistan arasında daha iyi bir ilişki yaratacağını sanmıyorum. O yüzden desteklemedim” dedi. Corker, tasarının Senato genel kurulunda oylanıp oylanmayacağına ilişkin sorumuza ise “Bilmiyorum. O konuda yorum yapamam” dedi.

Karar tasarısının ABD Kongresi’ndeki yasalaşma sürecini tamamlaması için şimdi Senato Genel Kurulu’nda oylanması gerekiyor. Genel Kurul gündemine karar verenler ise 53 senatörle 100 üyeli Senato’da çoğunluğu elinde bulunduran Demokrat Parti’nin çoğunluk lideri Nevada Senatörü Harry Reid ve Demokrat Parti grup başkanvekili (whip) Illinois Senatörü Dick Durbin. Ve her iki isim de, 410 sayılı tasarıya şimdiye kadar imza veren dokuz senatör arasında.

Hürriyet’e bilgi veren bir kaynak, komitede kabul edilen metin spesifik olarak 24 Nisan 2014 tarihinin Ermeni Soykırımı’nın yıldönümü olarak anılmasını istediğinden, karar tasarısının kadük olmaması için bu tarihten önce genel kurulda kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Ancak Senato yarın 28 Nisan haftasına kadar tatile çıkıyor. Böylece 24 Nisan’dan önce Senato’nun karar tasarısını görüşmek için önünde sadece bir gün kalıyor.

TÜRKİYE’NİN TEPKİSİ

Türkiye’nin kabul edilen karar tasarısına ne tepki vereceği ise halen tartışılıyor. En son Mart 2010’da benzer bir soykırım tasarısı Kongre’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nin Dış İlişkiler Komitesi’nde kabul edilmiş ve Türkiye tepki olarak o dönemki Büyükelçi Namık Tan’ı Ankara’ya çağırmıştı. Ancak görev süresi tamamlanan ve geçen ay ortasında dönen Tan’ın ardından yerine atanan Serdar Kılıç halen Washington’a gelmedi. Dolayısıyla bu sefer Washington’da geri çağrılacak bir büyükelçi bulunmuyor.

Kılıç’ın normalde önümüzdeki pazartesi Washington’da olması planlanıyordu. Türk diplomatik kaynaklar, Kılıç’ın gelişinde bir değişiklik olup olmayacağının muhtemelen tasarının Genel Kurul’a gelip gelmeyeceği ile ilgili olacağını söylediler.


Tolga TANIŞ / Hürriyet