Kayhan KARACA
ntvmsnbc

Strasbourg Mahkemesi'ne yapılan başvuruda, Kuddusi Okkır'ın cezaevindeyken gerekli ve yeterli tıbbi teşhis ve tedavi görmediği savunuldu.

Bu durumun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin yaşam hakkıyla ilgili maddesine aykırı olduğunu savunan aile, mahkemeye sunduğu belgelerde, Okkır'ın yakınlarının kötü muamele gördüğünü, Okkır'ın adil ve bağımsız olmayan mahkemeler önünde yargılandığını, sağlık durumu hakkında ailesine bilgi verilmediğini ve Okkır'ın ölümünün ardından resmi makamların eylemsizliğine karşı mahkemeler önünde hak arayamadığını da ileri sürdü.

Başvuruyu esastan incelemeye başlayan AİHM, Türk hükümetinden Kuddusi Okkır hakkındaki tüm tıbbi ekpertiz raporlarını talep etti. Mahkeme, Okkır hakkındaki soruşturmayla ilgili tüm belgeleri de istedi.

TAKİPSİZLIK KARARI
Okkır'ın ölümünün ardından ailesi tarafından "görevlerini kötüye kullandıkları" gerekçesiyle cezaevi yetkilileri, savcılar ve yargıçlar hakkında soruşturma başlatılması istenmiş, ancak Adalet Bakanlığı takipsizlik kararı vermişti.

AİHM belgelerinde, 20 Haziran 2007 yılında gözaltına alınan Okkır hakkında avukatının 16 Temmuz 2007-13 Haziran 2008 tarihleri arasında toplam 12 kez "sağlık durumu nedeniyle serbest bırakılması" talebinde bulunulduğu, ancak Türk mahkemelerinin "soruşturma sona ermediği" gerekçesiyle bu talepleri geri çevirdiği not edildi.

Okkır, 10 Mayıs 2008 tarihinde tutukluyken Trakya Hastanesi'ne yatırılmış ve akciğer kanseri, beyin ve kemik metastası teşhisi konmuştu. Okkır 1 Temmuz 2008 tarihinde serbest bırakılmış ve 6 Temmuz 2008 tarihinde ölmüştü.