Danışma paneli, Türkiye’nin son listesinde yer alan ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Profesör Doktor Necati Polat ile Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Profesör Doktor Selami Kuran için yeşil ışık yaktı. Panel, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi, Almanya doğumlu, Selma Öztürk Pınar’ın ise seçilmeye uygun olmadığı ve değiştirilmesinin yerinde olacağı yönünde görüş bildirdi.

Danışma paneli, sürecin daha sonraki aşamalarında olumsuzluk yaşanmaması için bir tür filtre işlevi görüyor. Türkiye daha önce hazırladığı ilk listede danışma panelinin telkini doğrultusunda değişikliğe gitmiş ancak ikinci liste için de, ‘adayların AİHM yargıcı seçilmek için gerekli niteliklere sahip olmadıklarından değiştirilmesi’ telkiniyle karşılaşınca listesinde ısrarcı olmuştu.

MÜLAKATA ALINACAKLAR

Türkiye’nin mevcut listesinde ısrarcı olması ve aynı üç isimle devam etme kararını Strasbourg’a bildirmesinin ardından AKPM’deki sürecin hızlanması bekleniyor. Bu aşamadan sonra, AİHM yargıçlarının seçiminden sorumlu olan ve AKPM’deki beş siyasi grup tarafından belirlenen 20 üyeden oluşan komite devreye girecek. Türkiye’nin de bir üyesinin bulunduğu komite, Polat, Kuran ve Öztürk Pınar’ı mülakata alacak.

KOMİTE GÖRÜŞ BİLDİRECEK

Komite, adayların gerekli hukuki niteliklerinin ve deneyimlerinin yanında bazı pratik unsurlara da özellikle dikkat ederek yapacağı mülakat sonrasında adayların AİHM yargıcı seçilebilmek için gerekleri kriterleri karşılayıp karşılamadığı konusunda AKPM Genel Kurulu’na görüş bildirecek. Geçmişte yaşanan örnekler, AKPM komitesinin listeler konusundaki tavsiyesinin Genel Kurul tarafından izlendiğine işaret ediyor.

SIKI KRİTERLER

AİHM’ye yargıç seçme sürecinde, gerekli hukuki niteliklerin ve deneyimin yanı sıra bazı pratik unsurlara da özellikle dikkat ediliyor. Bu bağlamda ilgili devletin kadın-erkek dengesini gözeten, şeffaf şekilde belirlenmiş üç kişilik bir liste sunması gerekiyor. Adayların AİHM’nin çalışma dili olan İngilizce ya da Fransızcayı aktif şekilde kullanabilmeleri, tam hâkim olmadıkları diğer dil konusunda ise en azından pasif bilgi düzeyine sahip olması bekleniyor. (Güven Özalp/Hürriyet)