Almanya Türk Toplumu (TGD) Başkanı Kenan Kolat, ANKA muhabirine yaptığı açıklamada Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinin kararının daha başından beri "skandal ve kepazelik' olarak değerlendiğini hatırlatarak, Alman Anayasa Mahkemesinin bu kararı ile skandalın önlendiğini söyledi. Kolat, "Anayasa Mahkemesinin kararını olumlu karşılıyorum. Almanya'da bir hukuk skandalı önlenmiş oldu. Bu karar Türk Toplumu tarafından pozitif karşılanmıştır" dedi.

 Alman Yeşiller Partisi Federal Meclis Üyesi ve Münih Mahkemesine yöneltilen 55 milletvekili imzalı çağrı metninin insiyatörlerinden olan Memet Kılıç, "Bu karar ile gereksiz bir tartışma sona erdi. Hem Almanya'daki göçmenlerin hem de Türkiye'deki halkın Alman adaletine olan güveni pekişti" dedi. Kılıç, "Anayasa Mahkemesinin bizim çağrımızı onaylamış olması ve hukuksal görüşümüze onay vermesi bizleri hem sevindirmiş hem de rahatlatmıştır" şeklinde açıklamada bulundu.

 Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Alman Anayasa Mahkemesi kararının kendisini çok rahatlattığını söyledi.

 NSU Araştırma Komisyonu Başkanı Sebastian Edathy, bu kararın politikayı da rahatlatan bir karar olduğunu ifade etti.

 Yeşiller Partisi NSU Araştırma Komisyonu Sözcüsü Wolfgang Wieland, kararı "Münih Mahkemesine atılmış bir tokat olarak" nitelendirdi ancak bu kararın Türk Büyükelçisini kapsamayacağını, ceza usul hukukunun mahkeme salonunda artık bir "kral locası' öngörmediğini söyledi.

 Federal Uyum Bakanı Maria Böhmer ise, kararı "Tüm dünyanın gözü bu davanın üzerinde. Göçmenlerin hukuk devletine olan güveni NSU cinayetleri ile sarsılmıştı. Şeffaflık ilkesine uyularak bu güven tekrar kazanılacak" şeklinde değerlendirdi.

 Bu arada, Almanya Başbakan Yardımcısı Philipp Rösler, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin kararının iyi bir sinyal olduğunu belirterek, Türk gazetecilerinin de NSU davasından haber yapabilecekleri ve bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. (ANKA)
 (SK/OE)