HAMBURG - Hannover Sulh Mahkemesi, Almanya’ya vize almadan geldiği için sınır dışı edilmek üzere tutuklanan 26 yaşındaki bir Türk vatandaşını serbest bıraktı ve turist olarak Almanya’ya gelen Türk vatandaşlarının vize almadan 3 ay boyunca ülkede kalabileceği yönünde Avrupa Adalet Divanının daha önce almış olduğu "Soysal kararını" onayladı.

Hannover Sulh Mahkemesi ayrıca, avukatı vasıtasıyla hizmet alımı ve hizmet sunumu konusunda bir ayrım yapılamayacağını savunan adı açıklanmayan Türkün bu savunmasını da doğru bularak, sözkonusu kişinin mahkeme masraflarının Alman hükümeti tarafından karşılanmasına karar verdi.

Mahkemeden yapılan açıklamada, bu kişinin 28 Kasım 2010’da Langenhagen havaalanında yapılan bir kontrol sırasında vizesiz olduğu için sınır dışı edilmek üzere tutuklanmış ve bu tarihten birkaç gün önce Almanya’ya gelmiş olduğu ifade edildi.
Açıklamada, sözkonusu kişinin Almanya’ya daha önce de 10 Ocak 2002’de gelerek 18 Mart 2002’de iltica talebinde bulunmuş, ancak bu talebini 22 Mart 2002’de geri çekmiş olduğu kaydedildi.
Akdeniz Üniversitesi Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu Başkanı Harun Gümrükçü, konuyla ilgili olarak AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hannover Sulh Mahkemesinin bu kararını olumlu karşıladığını belirterek, "Alman mahkemesi tezlerimizi doğruladı. Türkler 3 aya kadar AB üyesi ülkelere vizesiz girebilir, bu suç sayılmaz. Almanya’daki politikacılar ’Soysal kararını’ artık yorumlamalı ve uygulamaya konulmasını sağlamalı. Karar hizmet alımı ve hizmet sunumu arasında fark olmadığı yönünde. Vizesiz Avrupa konusunda yapılan bilimsel çalışmalar mahkemelerce dikkate alınmalıdır" diye konuştu.

Mahkemenin, verdiği kararda 19 Şubat 2009 tarihli Avrupa Adalet Divanının "Soysal kararını" örnek aldığını ifade eden Gümrükçü, Türklerden istenilen vizenin ve vize için ödenen paraların hukuka aykırı olduğunu savundu.

Almanya başta olmak üzere AB’ye üye ülkelerin "Vizesiz Avrupa hakkını" önleme çabalarının hukuki bir güvencesizlik yarattığını kaydeden Gümrükçü, "AB ülkelerinin bu çabası, artan sayıda Türk turistin bu ülkelere gitmesinde bir engel teşkil etmekte ve dolayısıyla Alman otel ve turizm sektörünü zarara sokmaktadır. Türkiye sözkonusu olduğunda Avrupa’da karar alan siyasi elitlerin hukuk tanımazlığı her geçen gün daha çok gün ışığına çıkmaktadır. Bazı işveren kuruluşların AB üyesi ülkeler ile yaptığı vize kolaylığı anlaşmalarının bu karar doğrultusunda ne kadar yanlış olduğu anlaşılmıştır" şeklinde konuştu.

Avrupalı olmanın temelinde, meşru haklara sahip çıkmanın yattığını belirten Gümrükçü, "Siyasi karar vericiler, çanak tutma yerine, yapılan ortaklık anlaşmalardan doğan hakları savunma yoluna gitmelidir. Avrupalılığın temelinde rasyonel olmak, hukuki güvenceyi sağlamak için gerekli her türlü adımı atmak ve meşru haklara sahip çıkmak yatar. Bunlara sahip çıkan Türkiye, Avrupa’nın parçası olan bir Türkiye’dir" dedi. (aa)