Almanya'da 9 yaşındaki Peggy Knobloch'u 10 yıl önce öldürdüğü gerekçesiyle ömür boyu cezaya çarptırılarak sinir kliniğine kapatılan Ulvi Kulaç'ın suçsuz yere ceza aldığı ve yeniden yargılanması gündemde.

Yargılama sürecinde önemli tanıkların dinlenmediğinin gündeme gelmesiyle yeniden hakim karşısına çıkması beklenen Kulaç ısrarla "Suçsuzum. Peggy'yi ben öldürmedim" diyor.

Yıllardır Bayreuth’taki sinir kliniğinde tutulan engelli Ulvi Kulaç, telefonla yaptığımız görüşmede şunları söyledi: "Avukatımla görüşüyorum. Yeni deliller sayesinde kurtulacağımı düşünüyorum. Suçsuz olduğum anlaşılacak. Ailemi çok özledim. Bir an önce anneme ve babama kavuşmak istiyorum."

"Polis zorladı" iddiası

Hof yakınlarındaki Lichtenberg kasabasında 7 Mayıs 2001'de okul dönüşü ortadan kaybolan Peggy Knobloch'un cesedi tüm aramalara rağmen hala bulunamadı.

Olay sonrası cinayet zanlısı olarak gözaltına alınan engelli Türk genci Ulvi Kulaç'ın kıza tecavüz ettiği ve daha sonra olayın ortaya çıkmaması için Peggy'yi öldürdüğü iddia ediliyor. Ulvi Kulaç, ilk sorgusunda itirafta bulunsa da daha sonra suçlamaları geri çevirmiş ve "Polis zorladığı için söyledim" demişti. Ancak Ulvi Kulaç buna rağmen suçlu bulunurken 2004'ün nisan ayında Hof Eyalet Mahkemesi'nde ömürboyu cezaya çarptırıldı.

"Elimizde yeni deliller var"

Ulvi Kulaç'ın suçsuç yere cezaya çarptırıldığını düşünen Frankfurt'lu avukat Michael Euler, "Elimizde yeni deliller var. Daha önce dikkate alınmayan tanıkların söyledikleri Ulvi'nin suçsuz olduğunu gösteriyor" dedi.

Ulvi'nin savunmasını üstlenmesi için Bayreuth Eyalet Mahkemesi'nin görevlendirdiği avukat Michael Euler Bayreuth Kliniği'nde kalan bir hastanın "Ulvi bana suçunu itiraf etti" demesini mahkemenin kanıt olarak kabul ettiğine dikkat çeken avukat Euler şu bilgileri verdi: "Ancak bu kişi yıllar sonra yanlış ifade verdiğini, Ulvi'nin hiçbir zaman suçunu itiraf etmediğini, sık sık ziyarete gelen güvenlik güçlerinin kendisini bu ifadeyi vermeye yönlendirdiğini söyledi. Ağır hasta olan ve yaşama şansı az olan bu tanık yakın zaman önce ifadesini geri çekti."

DNA izi yok

Avukat Euler şöyle devam etti: "Ellerinde hiçbir delil yok. Ceset yok, DNA izi yok. Engelli bir gençten bahsediyoruz. Olay anında Ulvi'nin hafızası 10 yaşındaki bir çocukla aynıydı. Bir çok tanığın mahkemede dinlenmediğini tespit ettim. Soruşturma dosyalarında yer alan bu kişiler nedense mahkemede dikkate alınmamışlar. Örneğin bir tanık, Peggy'yi öldüğü iddia edilen saatten sonra gördüğünü söylüyor. Ayrıca Peggy'yi okuldan getiren otobüsün sanılandan daha sonra durağa ulaştığını tespit ettik. Böylelikle Ulvi'nin cinayeti işlemesi için biçilen zamanın daha da daraldığını görüyoruz. Davanın tekrar görülmesi için 2011 sonunda başvuruda bulunacağım. Kabul edilirse önümüzdeki yıl mahkemenin görülmesi bekleniyor."

Ailesi perişan

Engelli Ulvi Kulaç’ın (34) Trabzonlu babası Erdal Kulaç ve Alman eşi Elsa, "Oğlumuz yıllardır suçsuz yere içeride tutuluyor" dediler. Erdal Kulaç "Ulvi 3 yaşında menenjit hastalığı geçirdi. İlerleyen yaşına rağmen algılaması hala çocuksu. Hastalık konuşmasını ve hareketlerini etkiledi. Polislerin ifade aldığı sırada baskılara dayanamayıp ben öldürdüm demiş. Sonra da öldürmedim diye ifade verdi. Polis, suçluyu bulamayınca Ulvi’yi yakaladı. Yaptığımız konuşmalarda Ulvi'ye çelişkili ifade verdiği için çok kızdım. Ancak her defasında polislerden korktuğunu, baskı altında kaldığı ve kendisine şiddet uygulandığı için bunu yapmak zorunda olduğunu söyledi" dedi.

Türkiye'de de arandı

Zaman zaman polise gelen ihbarlarda Peggy'nin Türkiye'de görüldüğü de iddia edildi. Bunda Peggy'nin annesinin erkek arkadaşının zamanında bir Türk olmasının da rolü büyüktü. İddiaların artması üzerine kızın Türkiye'ye kaçırılmış olma ihtimali üzerine duran Alman polisi, Türk meslektaşları ile ortak çalışarak Antalya ve çevresinde de aktif oldu. Bunun için özellikle Manavgat'ta çevre sakinleri ile konuşuldu ve kızın fotoğrafları esnafa dağıtıldı. Fakat Türkiye'de de bir sonuç elde edilemedi.


Cnn Türk