60 yaşlarındaki Lübnanlı Hasan Allouche, Berlin’deki Müslümanlar arasında tanınmış bir isim. Hatta Almanya’nın bulvar gazetesi 'Bild', onu sık sık manşetlere taşıdığı için ününün tüm ülkeye yayıldığını söylemek de mümkün.

Hasan Allouche, Berlinli Müslümanlar için bir nevi kadılık görevi yapıyor. Bir düğünde iki Arap ailesi arasındaki yaşanan bıçaklama olayı gibi, Müslümanlar arasındaki bazı büyük tartışmalar, kavgalar, Alman adlî makamlarınca değil, Hasan Allouche’un arabuluculuğu ile çözülüyor. Bild gazetesinde, Allouche'un sorunları dinî kurallara göre çözdüğüne dikkat çekiliyor.

Almanya’da Şeriat kurallarına göre, arabuluculuk yapan kaç kişi olduğuna dair resmî bir istatistik bulunmuyor. Ancak Almanya'da birçok kişi, bu arabuluculuk hizmetinin Alman hukuk sistemine alternatif oluşturacağından endişe duyuyor.

Sertifikalı arabulucular

Bununla birlikte, aslında Almanya’daki küçük anlaşmazlıklara ya da sorunlara hakemlik yapan eğitimli arabulucuların sayısı hiç de az değil. Bu uygulama, mahkemelerin yükünü hafiflettiği için adlî makamlar tarafından da memnuniyetle karşılanıyor. Almanya’nın bazı eyaletlerinde bu kişilere aldıkları özel bir eğitim ardından "arabulucu" sıfatıyla sertifika veriliyor.

Köln’de 23 yıldır arabuluculuk yapan Ilse Stibbe, Kuzey Ren Vestfalya eyaletindeki belediye meclisleri tarafından seçilen kişilerin, aldıkları seminerlerle nasıl arabuluculuk yapılacağını öğrendiğini kaydediyor. Stibbe "En sık, komşular arasında çıkan sorunlarla karşılaşıyoruz. Çünkü iş hukuku ve aile hukukuna giren anlaşmazlıklar bizim yetki alanımıza girmiyor" diye konuşuyor.

Ilse Stibbe, son olarak iki komşu arasında, koşu bandı nedeniyle çıkan bir anlaşmazlığın çözümüne yardım etmiş. Evine bir koşu bandı alan kadın, bu aleti çalıştırıp spor yapmaya başlayınca yan komşunun dairesi sallanıyormuş. Sorun, koşu bandının altına yumuşak bir döşeme konulmasına karar verilerek halledilmiş.

Mahkeme masraflarından tasarruf

Ilse Stibbe, arabuluculuk hizmetinin 30 ile 50 euro arasında değiştiğini kaydediyor. Öte yandan bir trafik kazasında, kazaya sebep olan kişi, diğer araç sahibine 3 bin euro ödemeye söz verdiyse ve ödemeyi yerine getirmiyorsa, o zaman o kişi hakkında davacı olunabiliyor. Yapılan anlaşmaların geçerliliği ise 30 yıl. Arabuluculuk başvurusu yapabilmek için AB vatandaşı olmak ve Almanca'yı iyi konuşup yazmak gerekiyor.

Arabuluculuk hizmeti veren Federal Arabulucular Birliği’nin Başkanı Monika Ganteför, bu uygulamayı sadece Almanların tercih etmediğini söylüyor ve şu örneği veriyor:

"Göçmen kökenli birçok kişi de bize başvuruyor. Ancak görüşmelerin mutlaka Almanca yapılması gerekiyor. Ama tercüme yapılmasına tabii ki izin veriliyor. Hatta Türk bir kadın müşterimiz, tercüme yapması için 14 yaşındaki çocuğunu getirmişti. O da harika bir çeviri yapmıştı."

Almanya'daki dinî mahkemeler

Ganteför, Almanya’da mahkemelere başvurmadan uzlaşma sağlanabildiğini pek çok kişinin bilmediğini kaydediyor. Oysa başvuruda bulunanların yüzde 50’sinin genelde bir uzlaşmaya vardığını belirtiyor.

Suriye’de hukuk eğitimi almış ve hâlihazırda Göttingen Üniversitesi’nde Arapça ve İlahiyat dersleri veren Nazif Nayim, Arap kökenli göçmenlerin, eğitimli arabulucular ya da polise gitmek yerine, kendi çevrelerinden bir arabulucuya başvurmayı yeğlediklerini söylüyor. Bunun nedenini de şöyle açıklıyor:

"Öncelikle bilmedikleri için. Buradaki hukuk sisteminin nasıl işlediğini bilmiyorlar. İkincisi de işin içinde yasal olmayan bir şeyler varsa devleti, bu sorunun dışında tutmak istiyorlar."

Almanya'daki Arap ve Türk kökenli arabulucular, tam anlamıyla İslamî kurallara göre hareket etmeseler de Almanya’da dinî kurallara göre işleyen mahkemeler de mevcut. Berlin’deki Hahamlar Mahkemesi buna bir örnek. İki Yahudi arasında bir anlaşmazlık söz konusu ise bu kişiler, geleneksel bir biçimde sorunu, hahamlara taşıyıp, onlardan yargıçlık hizmeti alabiliyor. (DWTürkçe)