Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye raportörü Hollandalı parlamenter Ria Oomen-Ruijten tarafından kaleme alınan Türkiye raporu, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun Ekim ayında yayımladığı İlerleme Raporu gibi dengeli yaklaşımıyla dikkat çekiyor.

AA'nın ulaştığı taslak belgede, AB İlerleme Raporu'nda da yer alan Türkiye'nin AB'nin stratejik ortağı olduğu ve son bir yılda reformlar konusunda önemli ilerleme sağladığı tespitleri paylaşılıyor. Belgede, daha fazla reform yapmanın, siyasi alanda ve toplumun genelinde diyaloğun teşvik edilmesinin ve uygulamada temel haklara saygının önem ve aciliyetine dikkat çekiliyor.

AB ile Türkiye arasında güvenilir bir müzakere sürecinin önemine vurgu yapılan taslak raporda, 22 numaralı faslın açılmasından duyulan memnuniyet dile getiriliyor.

Türkiye'ye geri kabul anlaşmasını imzalama ve bir an önce uygulama çağrısının yapıldığı belgede, iş dünyasının, akademisyenlerin, öğrencilerin ve sivil toplum temsilcilerinin AB'ye erişiminin kolaylaştırılmasının faydaları vurgulanarak AB'den de vize serbestliği doğrultusunda adımlar atması isteniyor.

Kontrol ve denge sisteminin her modern demokratik devlet için çok önemli rolüne atıfta bulunulan ve TBMM'nin Türk siyasi sisteminin merkezinde diyalog ve uzlaşı inşa etmek için çerçeve sunması gereğine işaret edilen raporda, siyasi kutuplaşmadan ve hükümet ile muhalefet arasında ana reformlar konusunda birlikte çalışmaya hazır olmama durumundan duyulan endişenin altı çiziliyor.

2010'da yapılan anayasa değişikliklerinin daha fazla uygulanmasına acil ihtiyaç olduğunun belirtildiği belgede, yeni anayasa konusunda 60 maddede varılan uzlaşıdan duyulan memnuniyet dile getirilerek, yeni anayasa üzerinde çalışılmaya devam edilmesi çağrısı yapılıyor.

Hükümetin 30 Eylül'de açıkladığı demokratikleşme paketinin memnuniyetle karşılandığı taslak raporda, düzenlemelerin uygulanmasına yönelik hazırlıklarda muhalefete ve sivil toplum kuruluşlarına usulüne uygun şekilde danışılması isteniyor.

Belgede, Gezi Parkı olaylarının Türkiye'de dinamik bir toplum olduğunu ve aynı zamanda temel ilkelerin teşvikine dayalı daha fazla yaşamsal reformlara ihtiyaç duyulduğunu gösterdiği tespitinde bulunulurken, "karar alma mekanizmalarına sivil toplumun daha kurumsal şekilde dahil edilmesinin" öneminin altı çiziliyor ve "polisin aşırı güç kullanımı ve bazı göstericilerin şiddet eylemlerinden duyulan derin üzüntü" dile getiriliyor.

OTOSANSÜR UYARISI
"Türk medyasının Gezi Parkı olaylarını son derece kısıtlı vermesinden ve hükümetin bu olaylara verdiği tepkileri eleştiren gazetecilerin işten çıkarılmasından" endişe duyulduğunun kaydedildiği belgede, ifade özgürlüğü ve medya çoğulculuğunun Avrupa değerlerinin kalbinde yer aldığı ve bağımsız bir medyanın demokratik toplum açısından çok önemli olduğu ifade ediliyor.

Medyanın büyük bölümünün farklı iş çıkarları olan büyük şirketlere ait olmasının da eleştirildiği raporda, "medya sahipleri ve gazeteciler tarafından uygulanan ve endişe verici şekilde yaygınlaşan otosansüre" de dikkat çekiliyor.

"Ergenekon davasının aşırı geniş kapsamı ve duruşmalardaki eksikliklerden Türk toplumunun duyduğu rahatsızlığın" not edildiğinin vurgulandığı belgede, KCK davasının Türkiye'nin demokratik kurumlarının ve yargısının, düzgün, bağımsız ve tarafsız işlediğini ve gücünü ispatlaması gerektiği belirtiliyor.

Taslak raporda, 3. yargı reformu paketinin uygulamalarının not edildiği ve 4. yargı paketinden, "Türk yargısının Avrupa standartları ve değerleriyle uyumlu hale gelmesine yönelik bir başka önemli adım" olarak bahsedilirken, hükümete adli reformlara devam etmesi yönünde destekleniyor.

FASILLARA DESTEK
23 numaralı "Yargı ve Temel Haklar" faslı ile 24 numaralı "Adalet, Özgürlük ve Güvenlik" faslının açılması konusunda Komisyon'un takındığı tavra desteğini yineleyen AP, bu başlıklarla ilgili resmi açılış kriterlerinin Türkiye'ye iletilmesinin net bir yol haritası oluşturacağına ve reform sürecini yukarı doğru itici etki yaratacağını kaydediyor. AP, 15 numaralı "enerji" faslının açılışına da destek veriyor.

Mor Gabriel Manastırı'na ait toprakların iadesine teşekkür edilen belgede, Alevilerin haklarının artırılması sürecinin çok yavaş olması eleştiriliyor ve Heybeliada Ruhban Okulu'nun hızlı şekilde açılmasının önündeki tüm engellerin kaldırılmasının öneminin altı çiziliyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın kadına yönelik şiddetle ilgili veri tabanı oluşturma hazırlıklarına destek veren AP, hükümetten kadınları Türkiye'nin ekonomik ve siyasi yapısında daha merkeze yerleştirmeyi teşvik edici önlemleri almasını talep ediyor.

ÇÖZÜM SÜRECİ MESAJI
Belgede AP'nin destek verdiği bir başka konu da Kürt sorununun çözümüne ilişkin girişim oldu. Hükümetin, Kürt toplumunun sosyal, kültürel ve ekonomik haklarını iyileştirici reformları planlamasının desteklendiği taslak raporda, muhalefetten de müzakereleri ve reformları desteklemesi istendi.

Kıbrıs'ın iki toplum için de adil ve yaşayabilir bir çözüm temelinde birleşmesine yönelik güçlü desteğini yineleyen AP, Türkiye'ye adadaki askerlerini çekmeye başlaması ve Maraş'ı iade etmesi çağrısında bulundu. Raporda, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) de herkes tarafından kabul edilir bir yöntemle Kıbrıslı Türklerin doğrudan ticaret yapmasına olanak sağlaması çağrısı yapıldı. Rum bandıralı gemi ve uçakların Türk liman ve havalimanlarına girmesini öngören Ek Protokol'ün uygulanmamasını eleştiren AP'nin çağrıları arasında Türkiye'nin GKRY'nin uluslararası örgütlere katılımını engellememesi de yer aldı.

Belgede, Türkiye'nin Suriyeli mültecilere yönelik insani desteğinden memnuniyetle bahsedilirken, "rejimle savaşan yabancıların geçişinin ve silah akışının engellenmesi amacıyla sınır kontrollerinin artırılması" talep edildi. AB ve Türkiye'nin Suriye'de siyasi çözümü teşvik amacıyla ortak bir stratejik vizyon geliştirmesi gerektiğine duyulan inanç da taslak raporda yer aldı.