Berlin Büyükelçiliği'nde sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle görüşen Bozdağ, şöyle konuştu: "AİHM'in Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin açtığı bir dava üzerine verdiği tazminat kararına ilişkin tavrını dün Dışişleri Bakanımız ifade etti. Türkiye açısından bunun ne anlama geldiğini çok net bir şekilde ortaya koydular. Ben inceletiyorum bu konuyu aynı şekilde fakat benim bilgim dâhilinde AİHM'nin ülkeler arasındaki ihtilaflara bakma yetki ve görevi yok. Yetkisiz ve görevsiz olduğu bir konuda karar veremez. Tabi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'yle Türkiye Cumhuriyeti arasında da diplomatik ilişki de yok bizim açımızdan çünkü Türkiye orayı tanımıyor. O nedenle de böyle de bir sorun var. AİHM bir ülke içerisindeki o ülkenin kamu gücünü kullanan makamlarının İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nde kalan haklarının ihlal edildiğine ilişkin iç hukukun yolları tüketildikten sonra başvurulan bir yoldur."

>> Mehmet Karlı: Tazminat, uluslararası hukuka aykırı

>> CHP’li Türmen: Karar Türkiye’yi bağlar

"AİHM KENDİNİ YETKİLİ SAYDI"

AİHM'nin yetkili olmadığı bir konuda kendini yetkili saydığını ifade eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "İki ülke arasındaki ihtilafları veyahut bir ülkeyle o ülkenin tanımadığı topluluk veya yönetimle ilgili ihtilafları çözme yetki ve görevi AİHM'nin bulunmamaktadır. Benim görüşüm yetkisiz olduğu bir konuda görevsiz olduğu bir konuda kendini yetkili ve görevli kabul ederek karar almıştır. Yetkisiz ve görevsiz olanların da Türkiye açısından hem bağlayıcılığı olmaz hem de bir kıymeti olmaz. Opsiyon modeliyle ilgili konu bizim Alman muhataplarımızla uzun zamandır konuştuğumuz ancak bugüne kadar arzu ettiğimiz neticeyi alamadığımız bir konu. Seçimden sonra Alman hükümetinin bu konuda bir iyileştirici adım atma iradesini biz memnuniyetle karşılıyoruz. Yani bu düne göre iyi bir adım ancak esas olanı bu konuda başka ülkelere uygulanan uygulamanın Türkiye'ye ve Türk vatandaşlarına da uygulanmasıdır. Bildiğim kadarıyla 50'den fazla ülkeyle opsiyon modeli içerisinde bir model bulunmamaktadır. Çifte vatandaşlık onlara verilmektedir. Biz hep ifade ediyoruz bu, Türkiye bakımından bir çifte standarttır. Esas olan bunun kaldırılmasıdır. Biz de her görüştüğümüzde bu konudaki ayrımcılığa son verilmesini ve Türklere de diğer ülkelere tanınan imkânları tanımalarını Alman vekillerden talep ediyoruz. Ancak, tabi onlar egemen bir ülke. Kendi ülkelerinde hangi kuralları uygulayacaklarına kendileri karar veriyor ve bugün gelinen noktada bu konudaki eşit olmayan uygulama Türkler bakımından kalkmamış olsa bile yumuşama olması son derece önemli. Dilerim ileride bu çifte vatandaşlık konusundaki çifte standart da ortadan kaldırılır."


>> Davutoğlu: O parayı ödemeyeceğiz

>> Kıbrıs sorununa AİHM damgası