İtalya siyasi nüfuz elde etme, yüksek yargıyı etkileme, ihalelerde usulsüzlük yapma amacıyla kurulan ve 1980’lerdeki gizli mason locası Propaganda İki’nin (P2) yeni versiyonu olarak görülen P3 gizli yapılanmasıyla sarsılıyor. P2’nin de mimarları arasında yer alan Sardinyalı iş adamı Flavio Carboni’nin örgütlediği P3 ağındaki telefon görüşmelerinde Başbakan Silvio Berlusconi’den ‘Sezar’ diye söz ediliyor.

Vakti zamanında ‘Gladio’nun beyni’ ve ‘gölge hükümet’ olarak anılan P2’nin destekçileri arasında adı geçmiş Berlusconi, son skandalın hükümete kadar uzanması üzerine yaz tatilini iptal edip “Bu hükümeti hedef alan bir komplo” diye çıkıştı.

Skandal geçen hafta Roma Savcılığı’nın siyaset ve ekonomiyi etkileme amacıyla derin ve gizli bir örgüt kurulduğuna dair soruşturmasıyla patlak verdi. Gizli örgütlenmenin ihalelerde usulsüzlük, siyasi nüfuz ve yargıyı etkileme girişimlerini ortaya çıkaran takip ve telefon dinleme süreci, örgüt lideri 78 yaşındaki Carboni, işadamı Arcangelo Martino ve eski yargıç Pasquale Lombardi’nin gözaltına alınmasıyla sonuçlandı.

Skandala adı karışan Ekonomi Bakan Yardımcısı Nicola Cosentino ile birlikte bazı yerel yöneticiler istifa etti. Soruşturma yargıya da yayıldı. Yargıtay Başsavcılığı Milano Temyiz Mahkemesi Başkanı Alfonso Marra ile birlikte dinlemeye takılan savcı ve yargıçlar hakkında işlem başlattı. Marra’nın görev yeri değiştirildi. Adalet Teftiş Kurulu Başkanı Arcibaldo Müller ve Milano savcısı Nicola Cerrato da soruşturma kapsamında. Roma savcısı, eski Yargıtay Başkanı Vincenzo Carbone, Lombardia Bölge Başkanı Roberto Formigoni ve Senatör Marcello Dell’Ultri’nin de ifadesini alacak.

Savcılık Carboni-Martino telefon görüşmesinde Berlusconi’den ‘Sezar’ diye söz edildiği sonucuna vardı. Başbakanın ilk tepkisi “P3 mü? Bir bardak suda fırtına koparılıyor. Hadise dört emeklinin İtalya’yı değiştirmeye soyunmasından ibaret. Bu ülkeyi ben değiştiremedim, onlar mı değiştirecek” oldu. Ancak iş dallanıp budaklanınca, Berlusconi, soruşturmaya kendisi ve iktidardaki Özgürlükçü Halk Partisi’nin dahil edilmesine çalışıldığını söyleyip sol muhalefet ve basına çattı: “Ortada, beni ve hükümeti hedef alan utanç verici bir kurgu var. Sandık sonuçlarını yargı yoluyla tersine çevirmek istiyorlar. Basının yarattığı saçma ve jakoben bir atmosferin içindeyiz. Hükümeti zayıf düşürmek için gevezelik, hakaret, komplo teorileri üretmeye devam ediyorlar.”

‘Sezar başka biri’
Berlusconi’nin avukatı ve ÖHP Vekili Niccolo Ghedini, “Sezar’ın Berlusconi’yle alakası yok. İddialar mesnetsiz” deyip iddiaları yayan gazeteciler hakkında dava açacaklarını söyledi. Ghedini şu savunmayı yaptı: “Telefon kayıtları, ’Sezar’ ile kastedilenin Berlusconi olmadığını ortaya koyuyor. Carboni ile Martino arasında 16.9.2009’da yapılan görüşmede, Sezar’ın Catania’ya cumartesi döneceğinden bahsediliyor. Dönüşün cuma günü olabiliceğinden ve kongreye katılmayacağından da söz ediliyor. Başbakanın o hafta Catania’ya ayak basmadığı ortada. Sezar başka biri.” Adalet Bakanı Angelino Alfano ise yargı üyelerinin rolüyle ilgili “Olay cadı avına dönüştürülmemeli. Adalet sistemimize güveniyorum, panzehir üreteceklerdir” dedi.

‘P3’ü TV’den duydum’
Cezaevinde tutulan Carboni, ziyaretine gelen Radikal Partili vekil Rita Bernardini’ye “P3’ü TV’den duydum. Ne olduğunu bilmiyorum. Beni neyle suçluyorlar? Yargıçların toplantılarına katılmış olmakla mı” diye sordu. Zengin işadamı savcıya ifadesinde bağlantılarını “Ben zenginlik üretmeyi başaran biriyim. Her konuda insanlar bana güvenir” diye savundu. Carboni, gözaltına alınan Martino ve Lombardi hakkında “Çok iyi tanımam. Başıma sadece çorap örmüşlerdir. Özellikle Lombardi, telefonda zerre kadar ilgilenmediğim şeyler anlatırdı. Bu ikisi, devlete zarar veren dolaplar çevirmişlerse, hesabını onlardan sorun” dedi. Kalp hastası Carboni, cezaevi koşullarından “Hiç uygun değil. Başım ağrıyor. Ani bir kalp krizi geçirsem, ölebilirim” diye yakındı. (aa, Financial Times, Reuters)

Gladio’nun beyni, devlet içindeki devlet
Propaganda İki-P2, ‘Gladio’nun beyni’ ve ‘devlet içinde devlet’ olarak biliniyor. Gladio, II. Dünya Savaşı sonrası Varşova Paktı’nın Batı Avrupa’yı işgali halinde direniş başlatma amacıyla NATO’nun İtalya’da örgütlediği kontrgerilla operasyonunun adıydı. İlk kampını Sardinya’da kuran, 139 mühimmat deposu bulunan Glaido, 1980’de Bologna’da 85 kişinin öldüğü trenin bombalaması dahil sivillere ve muhaliflere yönelik birçok terör eylemine imza attı. 1972’de bir bombalama eyleminin altında Gladio olduğu ortaya çıkarılmış ve dönemin başbakanı kontrgerillanın kapatıldığını duyurmuştu. Ama faaliyetleri süren Gladio,1969-80 arası 4 bin 298 terör olayına karıştı.

1981’de P2’nin ifşa olmasıyla Gladio tekrar gündeme geldi. Savcılar 1979’da ortadan kaybolan Sicilyalı uluslararası banker Michele Sindona’nın izini sürerken Arezzo kentinde tekstilci Licio Gelli ile görüştüğü bilgisine ulaşmıştı. 1981’de Gelli’nin evine düzenlenen baskında bulunan 962 kişilik listeyle loca deşifre edilmişti. P2 üyelerini gösteren listede üç bakan, 43 vekil, 43 general, sekiz amiral, 24 gazetecinin yanısıra Berlusconi’nin de adı vardı. Savcılar, locaya ihanet eden banker Roberto Calvi ve gazeteci Mino Pecorelli’nin öldürülmesinden P2’yi sorumlu tutmuştu. Sosyalist Parti liderlerinin de adının karıştığı büyük rüşvet ağı Tangentopoli’nin altından da P2 çıkmıştı.  (Radikal)