Katliam, ocak ayında yaşanan benzer bir olaya misilleme olarak görülüyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü şiddetin kimseden hesap sorulmadığı için devam ettiğini açıkladı.

Cumhurbaşkanıvekili Goodluck Jonathan, olaylar nedeniyle ulusal güvenlik danışmanını görevden alrı.

Ocak ayından bu yana ordu gözetiminde sokağa çıkma yasağı uygulamasının bulunduğu bölgede son günlerde yaşanan cinayetlerin nasıl olup da işlendiği sorusu yaygın.

Üç ay önce yaşanan olaylarda da 200 kişi öldürülmüştü.

Son olaylard ölenlerin büyük çoğunluğunu ise kadın ve çocukların oluşturduğu bildiriliyor.

Yetkililer, şimdi köylerde durumun sakin olduğunu aktarıyor.

Hillary Clinton, yetkililerden ordunun düzeni sağlarken insan haklarına saygılı olmasını sağlamaları çağrısında da bulundu.

Nijerya güvenlik güçleri, acımasız tavrıyla da biliniyor.

Haftasonu 500 ölü

Pazar günü ülkenin orta kesimlerindeki Jos kenti civarındaki Hristiyan köyler Müslüman saldırganların hedefi oldu.

Görgü tanıkları köylerin çevresindeki tepelerde toplanan grupların ellerinde palalarla saldırıya geçtiğini aktarıyor.

Bazı köy sakinlerinin kaçmaya çalışırken çevredeki balık ağlarına ya da kapanlara takıldığı ve saldırganlar tarafından öldürüldüğü bildiriliyor.

Müslümanların çoğunlukta olduğu Kuzey Nijerya ile Hristiyanların çoğunlukta olduğu Güney Nijerya'nın tam ortasında yer alan Jos'ta, 200 kişinin hayatını kaybettiği Ocak ayındaki çatışmalardan bu yana sıkıyönetim uygulanıyor.

Olayların ardından yüzlerce kişi bölgeyi terk etmişti.

Kentte 2001 ve 2008 yıllarında da kanlı çatışmalar yaşanmıştı.

Nijerya askerleri

Dünkü saldırıların, Ocak ayındaki olayların intikamını almak için düzenlendiği tahmin ediliyor.

Nijerya'da Hristiyanlar ile Müslümanlar arasındaki gerilimin geçmişi çok eskilere uzanıyor.

Ancak din çatışması olarak görülse de, son olayların kökeninde yoksulluk ve toprak anlaşmazlıklarının yattığı belirtiliyor.

Gerilimin artmasında ise, hükümetin halkı yerliler ve yerleşimciler olarak iki gruba ayırmasının etkili olduğuna dikkat çekiliyor.

On yıllardır Jos'ta yaşamalarına karşın yerleşimci olarak nitelenen Hausa dili konuşan Müslümanlar, bu statüleri nedeniyle seçimlere giremiyor.

Hristiyanların genel olarak iktidarı, Müslümanların ise muhalefeti desteklemesi gerilimi arttırıyor.

Nijerya Devlet Başkanı Vekili Goodluck Jonathan, bölgeye silah akışını engellemek için silahlı kuvvetleri teyakkuza geçirdi.

Ordunun zırhlı araçlarla köylere girdiği ve bölgenin sakin olduğu belirtiliyor. Olaylarla ilgili olarak yaklaşık 100 kişinin tutuklandığı da gelen bilgiler arasında.

Çatışmaların Devlet Başkanlığı'na vekalet eden Goodluck Jonathan'ın işini bir hayli zorlaştıracağı belirtiliyor.

Jonathan bu görevi kalp ameliyatı olmak üzere Suudi Arabistan'a giden Umaru Yar'Auda'dan geçen ay devralmıştı.

Yar'Adua iki hafta önce ülkesine dönmesine rağmen nekahet dönemini tamamlayabilmiş değil.

Jonathan Nijer Deltası'ndan bir Hristiyan, Yar'Adua ise kuzeyden bir Müslüman.

İktidar partisi PDP içindeki güç paylaşımı anlaşmasına göre, Hristiyan ve Müslümanlar devlet başkanlığı görevini dönüşümlü olarak yürütüyor.

BBC