1982 Anayasası'nın darbe ürünü olduğunu belirten Buquicchio, "Bu anayasanın ruhu, kabul edildiği dönemi yansıtıyor. Ama bugünün Türkiye'si bambaşka bir ruha sahip." dedi. Mevcut Anayasa'nın bireysel haklardan çok, devletin yapısını korumaya çalıştığını vurgularken, sözü hakimlerin AİHM içtihatlarına aykırı verdiği kararlara getirdi. "Türkiye'nin AİHM'de çok yargılanması şaşırtıcı değil. Mutlaka bu duruma çare üretilmeli." önerisinde bulundu. Toplantıda konuşan Meclis Başkanı Cemil Çiçek de, yeni anayasa takvimini açıkladı: "1 Mayıs itibarıyla ikinci aşamaya geçilecek. Yeni anayasanın iskeleti ortaya konulacak." 

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu, dün Divan Otel'de 'Yeni Anayasa Çalışmaları' konulu gündem maddesiyle toplandı. Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu Başkanı Gianni Buquicchio, konuşmasında önemli tespitlerde bulundu. Türkiye'nin anayasa değişikliğine ihtiyacı olduğunu söyleyen Buquicchio, 1982 Anayasası'nın 'darbe ürünü' olduğunu ifade etti. Anayasa'nın bugünün Türkiye'sinin ruhunu yansıtmadığını vurguladı. Buquicchio, yeni anayasada erkler ayrımı, temel haklar ve laiklik ilkesinin korunması gerektiğini de kaydetti. 1982 Anayasası'nın 'vesayet altında bir demokrasi' oluşturduğunun söylendiğini anlatarak, "Bu anayasayı yapanların esas kaygısı devleti ve laikliği, gerekirse halka karşı ve halkın seçilmiş temsilcilerine karşı koruma temeline dayanıyordu. Örneğin; devletin bütünlüğü, basın özgürlüğünden daha üstündür. Dolayısıyla hakimlerde devletin çıkarları ile ifade özgürlüğünü tartıya koyduklarında AİHM içtihatlarına aykırı karar veriyor. Bu nedenle Türkiye'nin AİHM'de çok yargılanması şaşırtıcı olmuyor. Mutlaka bu duruma bir çare üretilmelidir." diye konuştu. 

Anayasa'nın değiştirilemez ilk 3 maddesine de temas eden Buquicchio, bu maddelerin çoğu zaman aşırı bir şekilde yorumlanabildiğini söyledi. Buquicchio, mevcut Anayasa'nın genel yaklaşımının demokratik gelişimden ve bireysel haklardan çok, devletin yapısını korumaya yönelik bir zihniyeti yansıttığını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Türkiye, göz kamaştırıcı ilerlemeler kaydediyor. İşte artık bu geleneksel halka duyulan kuşkudan vazgeçme zamanı da gelmiştir. Normal, gerçek ve liberal demokrasinin uluslararası standartlarını benimsemenin zamanı gelmiştir. Bu yeni anayasa, tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının anayasası olmalıdır ve toplum içinde en geniş mutabakata sahip olmalıdır. Yeni anayasa ülkeyi birleştirmelidir. Türkiye için artık kendini kanıtlamış ve Avrupa standardına uygun liberal demokrasiye geçmenin zamanı gelmiştir." Venedik Komisyonu Başkanı, başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine geçilmemesini de istedi. 

1 Mart'tan itibaren AİHM'de taraf olunan davaların savunmasını Adalet Bakanlığı yürütecek 

Adalet Bakanı Sadullah Ergin de toplantıda yaptığı konuşmada AİHM'deki davalara temas etti. "1 Mart tarihi itibariyle AİHM'de taraf olduğumuz davaların savunması Adalet Bakanlığı tarafından yürütülecektir." diyen Ergin, şöyle devam etti: "Bu şekilde Türkiye'nin sözleşmeyi ihlal ettiği yolundaki kararlar için daha etkin değerlendirmeler ve çalışmalar yürütülebilecektir. 2010 yılında gerçekleştirilen anayasa değişiklikleri ile temel hak ve özgürlüklerin korunmasını güçlendirmek amacıyla Anayasa Mahkemesi'ne 'bireysel başvuru hakkı' da 23 Eylül'de işlevsel hale gelecektir." AİHM'deki savunmalar, Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülüyor.