Federal Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, Kuzey Ren-Vestfalya ve Rheinland-Pfalz eyaletlerinde görev yapan dört imamın evinde casusluk yaptıkları şüphesiyle arama yapıldı.

Açıklamada, federal mahkeme tarafından çıkarılan arama kararı ile casusluk iddiaları ile ilgili daha fazla kanıt toplanmasının amaçlandığı belirtildi.

Evlerinde arama yapılan imamlar, Gülen örgütü hakkında topladıkları bilgileri Türkiye'nin Köln Başkonsolosluğuna iletmekle suçlanıyor.

İmamlar Ankara'ya dönmüştü

Federal Başsavcılığın soruşturması sürerken, hakkında casusluk iddiası bulunan imamlardan altısı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca Türkiye içinde farklı görevlere atanmıştı. 10 Şubat’ta Almanya’daki görevlerine son verilen imamlar, hafta sonu ülkeyi terk ederek Ankara’ya dönmüştü.

Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan alınan bilgiye göre aramalar, hafta sonu Almanya’yı terk eden bu altı imanın dördünün evinde yapıldı. Dört imamın görev yaptığı camiler için yeni imamlar da görevlendirildi. Bugün arama yapılan lojman evlerinin bir kısmında yeni görevlendirilen imamlar yaşıyor. Bir kısmı ise henüz boş. Yeni göreve başlayan imamlar hakkında herhangi bir iddia ya da soruşturma yok, aramalar, Almanya’yı terk eden imamların yaşadığı ev olduğu gerekçesiyle yapılıyor.

Baskınların zamanlaması

Evlere yapılan baskınların zamanlaması da dikkat çekici. Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bu haftasonu Münih Güvenlik Konferansı'na katılmak üzere Almanya'ya gidiyor.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan da geçtiğimiz günlerde Alman Federal Haberalma Teşkilatı (BND) Başkanı tarafından Almanya’ya davet edilmişti.

DİTİB iddiaları reddediyor

DİTİB yetkilileri ise bazı imamların Ankara’ya bilgi notları göndererek "casusluk faaliyeti" yürüttüğü iddialarını reddediyor.

11 Şubat'ta Anadolu Ajansı'nın DİTİB yetkililerine dayandırdığı habere göre, Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı, DİTİB’in casusluk yaptığına dair herhangi bir kanıt bulamadı. 

KRV İçişleri Bakanı Ralf Jaeger, 9 Şubat'ta Eyalet Meclisinde yaptığı konuşmada DİTİB’in Almanya’da casusluk faaliyetleri yürüttüğüne ilişkin somut bir kanıt olmadığı yönünde açıklamalarda bulunmuştu. 

"Casusluk olarak adlandırılamaz"

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, iddialara ilişkin Alman medyasına yaptığı açıklamada, "Din görevlilerinin yahut DİTİB’in kendi vatandaşlarımızı, Müslümanları FETÖ ve DEAŞ gibi örgütlerin yanlış düşüncelerinden koruma reflekslerini, çabalarını ve gayretlerini casusluk olarak adlandırmak akıldan uzak bir şeydir. Hiçbir din görevlisi, kendi cemaatinden herhangi birisinin mahrem hayatıyla ilgili hiçbir bilgiyi paylaşmaz, paylaşamaz. Bu suçlamaları kabul etmek mümkün değildir." ifadesini kullanmıştı.

Gülen örgütünün Almanya'daki varlığı

Gülen örgütü üyesi olmakla haklarında Türkiye'de dava açılan bazı isimler Almanya'ya sığınmış durumda. Bunların arasında eski savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara da var. Türkiye'nin bu kişileri iade etmeleri yönündeki talebine Almanya'dan olumlu bir yanıt gelmiş değil.


Kaynak: Al Jazeera