ABD, Tayland’dan sonra kadın mahkum sayısında birinci sırada. 

Kar amaçlı olmayan Cezaevi Politikaları İnisiyatifi tarafından yayınlanan son habere göre, dünya kadın nüfusunun sadece % 5’inin ABD'de yaşıyor olmasına rağmen, tüm dünyadaki kadın mahkum sayısının yüzde 30’unu bu ülkede mahkum olan kadınlar oluşturuyor. 

Cezaevi Politikaları İnisiyatifi yöneticisi ve raporu hazırlayanlardan biri olan Aleks Kajstura, “Cezaevi nüfusunun küçük bir kısımını kadınlar oluştuyor, ancak bu nüfus  hızla artıyor.” Dedi.

ABD'nin 100 bin kadından 127'sini tutukladığı, nüfus sayımı verilerine göre ise yaklaşık 206 bin kadının parmaklıklar ardında yaşadığı belirtiliyor.

CEZAEVLERİNDEKİ KADIN SAYISI, ERKEKLERE GÖRE 2 KAT HIZLI ARTIYOR

Son 40 yılda ABD’de mahkum olan kadın sayısı hızla arttı. “The Sentencing Project” e göre cezaevlerindeki kadın sayısı erkek sayısını ikiye katlayarak artıyor.

Raporda eyaletlere göre kadın mahkum sayısına da yer verilmiş. Buna göre West Virginia mahkemeleri 100 bindee 273 kadın oranıyla dünyada en fazla kadın tutuklayan mahkemeler. Illionis’deki oran 100 binde 88 ve bu oran kürtajın yasak olduğu ve kadınların bu yüzden hüküm giydiği El Salvador ile eşit. 

Kajstura’ya göre  şaşırtıcı olan şey ABD’nin bu konuda dünyanın geri kalanıyla uyumsuzluğu. Erkeklere oranla daha az kadın mahkum var ancak, dünyanın geri kalanındaki kadın mahkum oranıyla gerçekten önemli bir uyumsuzluk var. Ülkedeki en az kadın mahkum sayısı Rhoda Island’da. Öte yandan Kajstura’ya göre “Rhoda Island bir ülke olsaydı dünyadaki en fazla kadın mahkumu olan 15. ülke olacaktı”.

Kajstura şöyle diyor; “ABD sınırları içinde bir karşılaştırmaya gidersek, Rhoda Island, Massachusetts ya da Vermont gibi örnekleri model alabiliriz, ancak dünyada bu konuda 15. olan bir oranı model olarak alamazsınız”. 

ÖNEMLİ OLAN BU KADINLARIN KİM OLDUĞU

Kadın ve Adalet projesinin yöneticilerinden Tamar Kraft-Stolar göre önemli olan, kadın mahkum sayısı değil, bu kadınların kim olduğu ve neden mahkum edildiği. Yani herhangi bir kadın, mahkum edilmiyor. Kraft-Stolar; "Mahkumların çoğu siyah ve yoksul, ayrıca da çoğu anne. Kadınların işlediği suçların çoğu doğrudan sosyal eşitsizlik, yoksulluk, ilaç bağımlılığı, ruhsal rahatsızlık, ev içi şiddet ve travma ile bağlantılı” ifadelerini kullanıyor.

Adalet İstatistikleri Bürosu’na göre 2014 yılında, federal hapishanelerde kadınların % 59’u uyuşturucu ve % 4’ü şiddet suçlarından hüküm giymiş. 2013 yılında ise devlet hapishanelerinde kadınların % 24’ü uyuşturucu, % 37’si şiddet suçlarından hüküm giymişti.

KÖKENİ SOSYAL VE EKONOMİK OLAN SORUNLAR, “HAPSEDEREK” ÇÖZÜLÜR MÜ?

Mahkum kadınların çoğunda cinsel ve fiziksel istismar geçmişi var. Toplam kadın nüfusun sadece %13’ünü siyah kadınlar oluşturuyorken, mahkum kadınların %30’unu siyah kadınlar oluşturuyor. 

“Bu rakamlar tesadüfi değil” diyen Kraft-Solar; "Hukuk sistemimizin, ırkçı ve marjinalleştirilmiş kesimlerini hedef alan yaklaşımı ve toplumumuzun kökeni sosyal ve ekonomik olan sorunları 'hapsederek' çözme eğiliminin yansımasıdır” yorumunu yapıyor.

Kraft-Solar; “Kadınların mahkumiyeti ile doğru şekilde mücadele etmek için tek başına bu rakamları anlamayı değil aynı zamanda yıldan yıla artan kadın mahkum sayısının altında yatan sebepleri anlamamızı da gerektirir” diyor.