Bir kısmı objektif ve sayısal verilere dayanan 5 kritere bakılarak hukuk yayıncısı LexisNexis grubunun parçası olan Law360 hukuk haber sitesi tarafından belirlenen 20 büyük global devin ilk 10′u şu şekilde sıralanmış. (Parantez içinde yazılı olan sayılar, kurumların geçtiğimiz sene sıralamadaki yerleri):

1. Freshfields Bruckhaus Deringer LLP (1)

2. White & Case LLP (2)

3. Allen & Overy (18)

4. Cleary Gottlieb Steen & Hamilton LLP (3)

5. Baker & McKenzie LLP (9)

6. DLA Piper LLP (7)

6. Jones Day (18)

8. Herbert Smith Freehills LLP (NR)

9. Norton Rose Fulbright (14)

10. Dentons (NR)

Bakılan kantitatif değerler, (1) firmanın merkez ülkesi dışında buludurduğu avukat sayısının merkezdeki avukat sayısına oranı, (2) merkez ülkenin dışındaki ofis sayısı, (3) firmanın ofis bulundurduğu ülke sayısı. Bunun ötesinde, Law360 editörleri büroların yıl içinde uluslararası hukuki servis verdikleri işleri, uzmanlık alanı çeşitliliği, büyüklük ve kompleksite açısından değerlendirdiler.

Global 20′nin 45,000 kişilik avukat ordusunun yüzde 58′i firmaların merkez ülkelerinin dışındaki ofislerde çalışmakta. Bu firmaların dünyada 130 şehirde ofisleri var. Moğolistan’daki Ulan Bator ve Moritanya’daki Nuakçot bu şehirler arasında. Dünyanın dört bir yanındaki fiziksel varlıkları açısından White & Case ve Freshfields’dan daha büyük bürolar olsa da, yapılan uluslararası işlerin önemi ve uluslararası fiziksel varlıklarına birlikte bakıldığında Global 20′nin bu iki birincisi benzersiz.

Listedeki en büyük sıçramayı Allen & Overy yapmış. Geçtiğimiz sene 18nci olan firma bu sene listede 3ncü sırada.

Global 20′deki firmaların dikkat çeken diğer özellikleri büyümede kullandıkları İsviçre ‘verein’ yapısı. Farklı hukuk bürolarının, yerel finansal yapılarını, maaş sistemlerini, hukuki sorumluluklarını birbirine karıştırmadan birleştiren ve bir tür “ortaklıklar ortaklığı” olarak düşünülen “verein” yapısı, 20 firmanın 7′sinde kullanılıyor. 8 hukuk verein’ının 7′si Global 20 içinde: Allen & Overy, Baker & McKenzie, DLA Piper, Norton Rose Fulbright, Dentons, Hogan Lovells ve Squire Sanders.

Esasen kar amacı gütmeyen kurumların uluslarası birleşmelerini kolaylaştırmak için çıkan verein, uluslararası iş yapmak isteyen hukuk büroları için avantajlar içeriyor. Mesleki sorumluluk veya ticaret hukuku açısından verein yapısı içindeki katılımcılar arasında sorumluluk paylaşımı olmaması, uluslararası verein’ın yerel ofislerinin yerel hukuki riskleri ayrı ayrı taşımalarını sağlıyor. Kar havuzlarının ve finansal yapıların ayrı olması da, farklı muhasebe kültürleri, farklı kurlar, farklı maaş sistemleri ve farklı mali takvimler arası büünleşme yapılmadan şirket evliliğini mümkün kılıyor “verein” yapısı altında.

Verein yapısının bir dezavantajı olarak yerel ofisler arası kar paylaşımı olmaması nedeniyle partner’lar arası yardımlaşma konusunda isteksizlik belirtilirken, verein’ın tamamı içinde işleyen ve bulunulan ofis değil yapılan işler üzerinden belirlenen maaş ve bonus politikalarının bu sorunla başa çıkmakta etkin olduğunu söylüyor DLA Piper partner’larından Jay Rains.

Uluslararası devlerin global pazarlama ve müşteri ilişkilerinin yönetimi açısından, Verein’larda üst düzey yönetim büyük önem taşıyor. Norton Rose Fulbright’ın ABD ofisi Genel Müdürü, partner Linda Addison, Verein’larını oluşturan 5 ortaklığın liderlerinin ayda en az bir kez bir araya gelerek, entegrasyon ve büyüme stratejilerini görüştüklerini belirtiyor. ’3800 tane avukatı olan bir firmada, entegrasyon bitmeyen, hep devam eden bir süreç. Neredeyse bir evi dekore etmek gibi. Hep iyileştirilebilecek birşeyler görüyorsunuz. Ama çalışılabilir ve yaşanılabilir bir ortam yaratmış olmak adına, istenilen noktaya şu anda bile varılmış durumda.’ diyor Linda Addison.