Dava, 'sıradışı niteliği' ve 'ulusal güvenlik' gerekçesiyle Londra ağır ceza mahkemesi Old Bailey'de basına kısmen gizli yürütülüyor. Bu özelliğiyle dava, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana İngiltere'de yürütülen ilk gizli dava olma özelliğini taşıyor.

Alevi ve solcu bir aileden gelen İncedal, ortaöğretim yıllarında ailesiyle bağını koparıp İslamcı gruplara yakınlaştı.

Aileye yakın isimler, bu değişimi 17 yaşında Pakistan kökenli bir kadınla yaptığı evliliğe bağlıyor.

Geçen yıl aracında bomba yapımına ilişkin bilgiler içeren bir hafıza kartı bulunan İncedal, 'terör eylemleri' düzenlemeye teşebbüs etmekle suçlanıyor. Zanlı ise "terör eyleminde bulunmadığını ve hiçbir zaman terör eyleminde bulunmaya da teşebbüs etmediğini" söylüyor.

Duruşmada, Erol İncedal böyle bir kartı bulundurduğunu kabul ediyor ve 'içeriğini görmediğini' fakat ne hakkında olduğuna dair bir fikri olduğunu belirtiyor.

Mahkemede sorulan "Ayrıntıya girmeden, bu kartı bulundurmakta haklı bir gerekçen olduğunu düşünüyor musun?" sorusuna ise İncedal, "Evet, inanıyorum" cevabını veriyor.

Hafta içinde görülen duruşmalarda İncedal, El Kaide'ye destek verme suçlamasıyla yargılanmak üzere İngiltere'den 2012 yılında ABD'ye iade edilen Ebu Hamza'nın oğullarıyla 'gücünü birleştirme' ve silahlı soygun planları yapmakla da suçlandı.

Mahkemede, İncedal'ın Ebu Hamza'nın oğulları Hamza, Sufyan ve Yaasir ile arkadaş olduğu fakat bu planlardan 'henüz onlara bahsetmediği' kaydedildi.

İncedal'ın, Ebu Hamza'nın oğullarına göstermek üzere silahlı soygun planları için 2011'de bazı çizimler yaptığı ve notlar aldığı, bu notlarda da 'silah' için 'tenis raketi' ifadesini kullandığı belirtildi.

Zanlı ise, savunmasında soygun yaptığı veya soygun yapma kararı aldığı suçlamalarını reddetti ve notların dersleriyle ilgili olduğunu söyledi.

Alevi bir aileden geliyor

İncedal, mahkemede hayatına ilişkin soruları da yanıtladı.

Türkiye doğumlu İncedal, geçen haftaki duruşmada Alevi bir aileden geldiğini ifade etti.

Savcının 'kendi dini inançlarının ne olduğu' yönündeki bir soruya da İncedal, 'inançları arasında Irak ve Afganistan'a Batı müdahalesine karşı direnmenin' de bulunduğunu söyledi ve 'Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a karşı Suriyeli muhalifleri desteklediğini' ekledi.

İncedal ayrıca, 'İngiltere'ye yönelik terör eylemlerinin İslam'a aykırı, yasadışı ve ahlak dışı olduğunu, Müslümanlara zarar verebileceğini' kaydetti.

Adını 1988'de doğumundan 6 hafta sonra hayatını kaybeden babasından alan Erol İncedal, annesi ve kardeşleriyle beraber 1 yaşında İngiltere'ye göç etti.

Aileyi tanıyan kaynakların aktardığına göre Erol İncedal'ın, adını aldığı babası Türkiye Devrimci Komünist Parti üyesiydi.

İncedal'ın ablası da, PKK için savaşırken 1999 yılında Kuzey Irak'ta öldü. Bir erkek kardeşi de İngiltere'ye geldiklerinde bir süre akıl hastanesinde tedavi gördü.

Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi (PJAK) internet sitesinde yer alan bir yazıda, İncedal'ın ablası hakkında şu ifadeler yer alıyor:

"Aileyi geçindiriyordu. Babasını 12 Eylül askeri darbe sürecinde kaybetmişti. Kardeşlerini okutuyordu (…) O bağımsız bir ruh taşıyordu (…) Hayal kurmada ve hayallerini yaşama mücadelesi vermede güçlüydü."



Zanlı, mahkemedeki ifadesinde, 12 yaşındayken hırsızlık girişiminde bulunduğu gerekçesiyle hüküm giydiğini ve İslam'a bu dönemden sonran ilgi duymaya başladığını söyledi.

Üyesi olduğu Tebliği Cemaat hareketine ve İslam'a yakınlığı da lise eğitimi sırasında oldu. Öğle yemeklerini okul dışında yemelerine izin verilmediğini belirten İncedal'ın ifadesine göre yalnızca Ramazan aylarında Müslüman öğrencilere camiye gitme hakkı tanınıyordu.

Önceleri, camide namaz kılmak yerine, yemek yemeye gittiğini ifade eden İncedal, daha sonra ise diğer arkadaşları tarafından camiye gitmeye ikna edildiğini kaydetti.

17 yaşındayken Asya kökenli Kadeejah Baluch isimli bir kadınla evlenen Erol İncedal, daha sonra Tebliği Cemaat üyesi olarak Yunanistan'a, New York'a, Hindistan'a ve New York'a da gitti.

Mahkemede, İncedal'ın aralarında eniştesinin eşiyle girdiği ilişkinin de bulunduğu birçok evlilik dışı ilişki yaşadığı ifade edildi.

İncedal duruşmada, cinayet işlediği iddia edilen eniştesinin ilişkiden haberdar olması üzerine de 'başına gelebileceklerden ötürü' endişeye kapıldığını dile getirdi.

Geçen yıl gözaltına alınan İncedal, Londra'da South Bank Üniversitesi'nde hukuk ve muhasebe okuyordu. Eğitim döneminde davranış problemleri nedeniyle yönetimle sıkıntılar yaşamıştı.

Davayla ilgili görüşmek üzere BBC Türkçe'nin ulaştığı aile fertleri konuyla ilgili görüş vermeyi reddetti.

Alevi bir aileden gelen fakat daha sonra ailesinden ve Alevi toplumundan uzaklaşıp radikal İslam'a yönelen Erol İncedal'a yöneltilen suçlamalar için Londra'da Alevi toplumu 'kabul edilemez' diyor.


BBC'ye konuşan Britanya Alevi Federasyonu Başkanı İsrafil Erbil, "Erol İncedal davası bizim için şok ediciydi. Müdahil olduğunu duyduğumuz meseleler kesinlikle Alevi topluluğu tarafından kabul edilemez" dedi.

Erol İncedal'ın amcası da federasyon yönetiminde görevli. İsrafil Erbil, Erol İncedal'ın 'solcu, aktivist gelenekten gelen ailesinden ve Alevi inançlarından kopuk yaşadığını' söylüyor ve aile yakınları aracılığıyla tanıdığı Erol'u şu sözlerle tanımlıyor:

"Erol çok sakin biri değildi, onu kontrol etmek zordu. Hareketli canlı biridir. Kendi fikirleri, düşünceleri vardır. Alevileri, aile üyelerini dinlemek yerine kendi doğru bildiğini yapan biridir."

Dava süreci ve suçlamalar

Erol İncedal, hakkındaki suçlamalar e-posta yazışmaları ve aracına yerleştirilen dinleme cihazındaki kayıtlara dayandırılıyor.

İncedal'ın, yazışmaların birinde yer alan ''k 11 22 aaa shh'' ifadesinin Kalaşnikof silaha gönderme, ''mo88m 55baay style'' ise Mumbai tarzı bir saldırı olarak yorumlanıyor.

Mahkemede soruşturmaya ilişkin olarak sunulan bilgilere göre, 30 Eylül 2013'te polis tarafından durdurulan İncedal'ın Mercedes marka aracına dinleme cihazı yerleştirilmişti.

İncedal'ın kayıt altına alınan konuşmalarında, malzemeleri sağa sola taşımaktan kurtulmak için 'gizli bir ev'e ihtiyacı olduğunu; beyazları sevmediğini ve eğer arabasında bir şey bulunursa başının belaya gireceğini söylediği belirtiliyor.

Davada kanıt olarak öne sürülen ve içeriğinde bomba yapımına ilişkin bilgiler olduğu belirtilen hafıza kartı da, İncedal ve Tebliği Cemaat üyesi arkadaşı Munir Rarmoul-Bouhadjar Ekim ayında Londra'nın doğusunda gözaltına alındığında ortaya çıktı. Kart, zanlılarla birlikte ele geçirilen iPhone marka telefonun koruyucusu içinde bulundu.

Rarmoul-Bouhadjar, 'terörizm için yararlı malzemeler bulundurmak' suçlamasını kabul etti.

Ele geçirilen iPhone telefonda ise, bazı sinangogların fotoğrafları ve IŞİD'i destekleyecek malzemelerin bulunduğu öne sürüldü.

Savcının verdiği bilgiye göre, Tony Blair'in adresi ise, İncedal'ın Versace marka gözlüğünün kılıfı içinde bulundu.

Savcı, İncedal'ın 'net bir hedef belirlediğini' tespit etmediklerini, ancak Blair'in adresinin üzerinde çıkmış olmasının ''anlamlı'' olduğunu düşündürdüğünü kaydetti.

Kısmen gizli yürütülen davada verilen ifadelerin ardından jürinin kararını açıklaması bekleniyor.


Çağıl Kasapoğlu  BBC Türkçe