Ulaslararası ajansların dün öğleden sonra Suriye'yle ilgili haberleri, Esad yönetiminin muhaliflere karşı hava harekatı düzenlediği şeklindeydi.

Bu gelişme, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun geçen ayki açıklamasını hatırlattı.

Hatırlatmayı yapan ise, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya oldu:

"Esad güçlerinin halkını havadan bombaladığı haberleri son dakika düşünce aklıma Davutoğlu'nun sözleri geldi...

Başbakan Erdoğan'ın iki uluslararası zirve için Brezilya ve Meksika'ya gittiği geçen ay.

Saat farkı ve uzun uçuşlardan dolayı perişan haldeydik. Bazı arkadaşlarımız müsaade isteyip odalarına çekilmişti. Biz de sohbetin sonuna gelmiştik. Ayakta, otel lobisine doğru yürürken Bakan'a şöyle sormuştum: Savaş istemediğinizi ve uluslararası sistemle beraber hareket edeceğinizi söylüyorsunuz. Esad'ın da zulmünün bitmesi için iktidardan uzaklaşması gerektiğini dile getiriyorsunuz. Peki ama bu nasıl mümkün olacak?

Türkiye'nin oyun planını öğrenmek istemiştim. Değerlendirmesi şöyle olmuştu:

"Elbette savaş istemiyoruz. Suriye'ye girecek halimiz yok. Ama olup bitenlere seyirci de kalamayız. Biz uluslararası sorumlulukları olan bir ülkeyiz. Suriye'deki zulmü bitirmek için de uluslararası güçlerle hareket ederiz.

Esad'ın gidişi zamanlama meselesi. Onu kendi halkı iktidardan uzaklaştıracak. Suriye muhalifleri günden güne güçleniyor. Biz de çok yakından takip ediyoruz. Oralarda köy köy ne olduğunu bilecek durumdayız. Esad yönetimi şu anda kurnazca davranıyor. Muhalif köyleri tanklarla bombalıyor. Ondan sonra da özel kuvvetlerle köylerde katliam yapıyor. Ama bir yerde hava kuvvetlerini kullanmaya mecbur kalırsa uluslararası askeri operasyon ve müdahaleye zemin doğar. Muhalefet güçlenirse Esad uçaklarla bombalamaya mecbur kalır. İşte o Esad'ın bitişidir."

ESAD'A YER KONUŞULDU
Bu arada Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile Suriye Ulusal Konseyi’nin Kürt asıllı başkanı Abdülbasid Seyda'nın önceki gün yaptığı görüşmeye ilişkin bir ayrıntı ortaya çıktı.

Görüşmede, Esad sonrasına ilişkin senaryolar, Suriye’deki mevcut durum, Esad’ın akıbeti ve Türkiye-Suriye sınırında yaşananlar ele alınırken, Ankara ile SUK, Esad’ın sonunun Libya eski lideri Muammer Kaddafi gibi olmasının arzu edilmediği görüşünde birleşti.

Suriye’de son derece dinamik bir sürecin yaşandığını, bu nedenle herkesin üzerinde mutabık kalacağı bir yol haritası belirlemenin zor olduğunu ifade eden bir Türk yetkili, şunları söyledi:

“Suriye’de Ulusal Güvenlik Binasına yönelik bombalı saldırı öncesi Esad’ın gidişinin ayları bulacağını söylüyorduk. Ancak bu saldırı sonrası ve hemen ardından yaşananlar, bu sürecin hızlanacağını gösterdi. Artık haftalardan bahsediyoruz. Soğukkanlı olmakta fayda var. Kimse kanlı bir değişimi arzulamıyor. Esad’ın SUK’a veya bir başka yere mesaj iletmesi halinde, Türkiye’nin de sağlayabileceği katkılarla kendisine ve ailesine tatmin edici bir yer bulunabileceğinde hemfikiriz. Hemen herkesin aklına önce Rusya geliyor ama şimdiden bir ülke ismi vermek doğru olmaz."