100 kişilik Komisyon'un üyelerinin yarısı parlamenterlerden, diğer yarısı ise toplumun farklı kesimlerinden seçilmişti. Ancak özellikle liberal, sol ve Hıristiyan gruplar, komisyonun tüm toplum kesimlerini eşit şekilde temsil etmediğini öne sürüyordu. 

Perde arkasından ordunun da rahatsız olduğu yapının mevcut şekliyle çalışmalarını sürdürmesinin çok zor olduğu öne sürülüyor. Müslüman Kardeşler içinden de bazı önemli isimler gerekirse İslami kimliği ön planda olan isimlerin liberal ve sol isimlerle değiştirilebileceğini belirtiyor. 

Müslüman Kardeşler ve Selefi gruplar parlamentodaki sandalyelerin üçte ikisinden fazlasını ellerinde bulunduruyor. Ancak diğer gruplar, toplumun demokrasiyi daha yeni tanımaya başladığını, dolayısıyla mevcut yapının demokratik olarak adlandırılamayacağını öne sürüyor. 

Ordu da Müslüman Kardeşlerin son günlerde geçici hükümet aleyhine izlediği politikaya sert tepki gösteriyor. Ancak uzmanlar ordu ile Müslüman Kardeşler arasındaki restleşmenin perde arkasında 'ordunun imtiyazlarını kaybetme endişesinin yattığını belirtiyor. 

Anayasa Komisyonu çalışmalarının içinde bulunmayacağını duyuran Ezher, komisyonun tüm kesimleri yeterince temsil etmediğini vurguluyor. Komisyon içinde yer alan Kıpti Hıristiyan Kilisesi'nin de temsilcilerini kısa süre içinde çekmeyi düşündüğü öne sürülüyor. Çarşamba günü ilk toplantısını yapan komisyonun çalışmalarına 100 üyeden 74'ü iştirak etmişti. 

Komisyon çalışmalarında dinin anayasa maddelerinden nasıl yer alacağı, askerlerin rolü ve cumhurbaşkanının yetkilerinin kısıtlanması gibi kritik konular bulunuyor. 

Cemal Abdulnasır'dan önce bağımsız bir yapısı bulunan Ezher, daha sonraki dönemlerde gittikçe devletin kontrolüne girmiş, Mübarek döneminde ise Ezher bağımsızlığını tamamen kaybetmişti. 

Ancak devrimle birlikte Ezher, eski bağımsız ve etkin konumunu yeniden kazanabilmek için büyük bir çaba gösteriyor.



Cihan