Mısır'da geçici Cumhurbaşkanı Mansur'un ilan ettiği 33 maddelik geçici Anayasa Türkiye'nin 1982 Anayasası'na benzerliğiyle dikkati çekiyor.

Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Can, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mısır Geçici Cumhurbaşkanı Mansur'un ilan ettiği 33 maddelik anayasal kararnamenin yargı bağımsızlığını düzenleyen 16-20. maddelerinin, "kim iktidara gelirse gersin, 27 Mayıs'ta olduğu gibi eski rejimin yargısını dokunulmaz kılmak istediğini" belirtti.
 
Geçici Mısır anayasasının bir vesayet sistemi getirdiğini savunan Can şunları söyledi:

"Bir genel vesayet kurumu olarak Milli Güvenlik Kurulu (MGK) getiriliyor. MGK üzerinden Ordu, sistemi kontrol ediyor. 24. madde ile geçici Cumhurbaşkanı yasama yetkisi ile donatılıyor. İcra, bakanlar kurulunda. Yasama ve yürütme cumhurbaşkanında toplanıyor. Bu diktatörlüktür. Mısır'da 'rafine diktatörlük' kuruldu, 27 Mayıs'ta olduğu gibi."
 
"27 Mayıs'ın mantığı da böyleydi"
 
İlk maddelere bakınca sanki sonuna kadar özgürlük verildiği intibaı uyandırıldığına, böylece darbenin demokratik gibi lanse edildiğine dikkati çeken Doç. Dr. Can, Mısır'daki durumu 27 Mayıs'la mukayese etti:

"27 Mayıs'ın mantığı da böyleydi. Demokratik hareket olarak algılandı, demokrasi bayramı ilan edildi. Tıpkı 27 Mayıs'ta olduğu gibi komisyon kuruluyor. 27 Mayıs darbesinden sonra da yüksek yargıçlar, hocalar geldi, taslak hazırlandı, daha sonra CHP'nin önerdiği kişilerden, sendika ve odalardan katılımla Temsilciler Meclisi kuruldu. 50 kişinin yapısına bakın, Temsilciler Meclisi kuruluşu ile aynı. İkinci Tahrir'de toplananlar buraya gelmiş. Buradaki dinamikler neyse, 27 Mayıs'a giden yolu döşeyen yapıların tamamen bu komisyonda bir araya geldiği görülüyor."
 
Anayasa Hukukçusu Osman Can, Mısır'ın geleceğine ilişkin şu öngörülerde bulundu:

"Vesayet sistemi inşa edilecek, diktatörlük vesayet sistemi olarak öne çıkacak. Erkler ayrılıyor gibi olacak. Sistemi güvence altına aldıktan sonra en az 7-8 ay gibi bir süre zarfında zaten demokrasiye geçiş olmayacak."
 
"Darbeye karşı çıkan Mısır halkı üzerine ateş açılarak katliam yapılmıştır"
 
Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Avukat Necati Ceylan, "Ordu, Mısır'da halkın iradesine karşı darbe yaparak halkın çoğunluğunun oyuyla seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi görevden almış ve anayasayı askıya almıştır. Darbeciler geniş çaplı tutuklamalar başlatmış, darbeye karşı çıkan Mısır halkı üzerine ateş açılarak katliam yapılmıştır" dedi.
 
Mısır'ın geçici Cumhurbaşkanı Mansur tarafından ilan edilen 33 maddelik anayasayı "darbecilerin anayasası" olarak nitelendiren Ceylan, şöyle konuştu:

"Bu anayasa Mısır halkının anayasası değil egemen güçlerin ve ordunun güvenliğini sağlayan, onların hak ve menfaatlerini koruyan, iktidarda kalmalarını teminat altına alan bir anayasa olacaktır. İktidarın asıl sahibi Mısır halkıdır. Anayasa yapılacaksa veya değiştirilecekse Mısır halkı veya onun temsilcileri yapmalıdır. Anayasa yapma yetkisini darbe ile gelenlerin oluşturduğu komisyon veya kurucu meclislere tanımak Mısır halkının egemenliğini yok saymaktır."
 
"Halka sunularak kabul edilse dahi yok hükmündedir"
 
Darbe anayasasının halkoyundan geçirilse bile meşruiyet kazanmayacağına dikkati çeken Ceylan şöyle devam etti:

"Bu sebeple, geçici anayasa ile oluşturulacak komisyonun hazırlayacağı anayasayı halka sunularak kabul edilse dahi yok hükmündedir. Çünkü silahların gölgesinde yapılacak referandum ve seçimler halkın gerçek iradesini gösteremez. Ülkemizde de darbelerden sonra yapılan 1961 Anayasası olsun 1982 Anayasası olsun milletin gerçek iradesi ile yapılan anayasalar olmadığından milletimize dar gelmiştir. 1982 Anayasası çöpe atılmalı, hiç anayasa olmasa bu günkü anayasadan daha iyidir."
 
Avukat Necati Ceylan geçici Mısır anayasasını içeriği bakımından şöyle analiz etti:

"Geçici anayasada daha şimdiden temel hak ve hürriyetlere aykırı maddeler bulunmaktadır. Bazı hak ve özgürlükler sıralanmış, arkasından herkesin kendine göre yorumlayıcı muğlak maddelere de yer verilmiştir. Anayasa Mahkemesi'ne verilen geniş yetkilerle, geçmişte olduğu gibi kanunlar keyfi ve ölçüsüz şekilde iptal edilebilecektir. Bu anayasanın göz boyamak halkı kandırmak için yapıldığı çok açıktır."
 
Uluslararası Hukukçular Birliği Genel Sekreteri Necati Ceylan, "Bu sebeple meşru yönetimi darbe ile deviren zorbalığa karşı Mısır halkı iradesine sahip çıkmalı, darbeye karşı direnmelidir. Geçici anayasayı ve oluşturulacak komisyonun yapacağı anayasa değişikliklerini tanımamalıdır" diyerek sözlerini sonlandırdı.
 
"1982 anayasasının gerisinde"

Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Refik Korkusuz Mısır'da geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur tarafından yayınlanan geçici Mısır anayasasının 1982 anayasasından bile geri olduğunu söyledi.
 
Mısır'da ilan edilen geçici anayasanın "Mübarek dönemindeki iktidar yanlılarının yetki ve selahiyetlerinde hiçbir değişilik yapılmasını istemediği"nin altını çizen Korkusuz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Mısır anayasa taslağı 1982 yılında kabul edilen anayasanın çok gerisinde, askeri hükümet döneminde çıkarılan MGK kararlarına çok uygun. Bireysel özgürlüklerle ilgili 6. madde, 1982 anayasısının ilk haline benzer bir düzenleme. Türkiye'de bunun yanlışlığı görülüp, AB müktesebatı doğrultusunda kişi hak ve özgürlükleri temelinde geliştirilmiştir."
 
"Yargıç ve hakimlerin bağımsızlığını düzenleyen 17. ve 18. maddelerin getirdiği hükümler, askeri vesayetin sivil iktidarları kontrol etmesi için, kendi atadıkları hakimler vasıtasıyla geliştirdikleri çağdaş bir formüldür" tespitini yapan Korkusuz, anayasanın cumhurbaşkanına ancak bir onbaşı kadar teminat tanımadığını tespitinde bulundu.
 
"Anayasa kararnamesinin 23. maddesinin hükmü, uygulamada, cumhurbaşkanlarına, başbakan ve hükümet üyelerine bir onbaşı kadar teminat tanımıyor. Zira, cumhurbaşkanının sorumlulukları var, ancak güvencesi yok. Nitekim, uygulamada da aynısı oldu."
 
"Sistemin askeri vesayeti pekiştirecek bir anlayış üzerine kurulmuş" olduğunu belirten Prof. Dr. Refik Korkusuz, referandumdan ret çıkması halinde ne yapılacağının düzenlenmemiş olduğuna dikkati çekti. Korkusuz, "Bunun anlamı, anayasa metni onaylanıncaya kadar bu hükümler geçerli olacak demektir" şeklinde sözlerini tamamladı.
 
Mısır'da Geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur tarafından yayınlanarak yürürlüğe giren 33 maddelik "anayasal kararname"nin tam metninin tercümesi şöyle:

Anayasal Kararname
 
Geçici Cumhurbaşkanı
 
Silahlı Kuvvetler Genel Komutanlığı'nın 3 Temmuz 2013 tarihli açıklamasının incelenmesi üzerine 6 Temmuz 2013 tarihli anayasa ilanı
 
Karar:

Madde 1:

 Mısır Arap Cumhuriyeti vatandaşlık temelli bir demokratik bir devlettir. Devletin dini İslam, resmi dili Arapçadır. Yasamanın ana kaynağı, Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat mezhebindeki muteber fıkıh usulü esaslarını ve tüm delillerini kapsayan İslam şeriatı esaslarıdır.
 
Madde 2:

Egemenlik halkındır, onu korur ve gözetir, milli birliği tesis eder, tüm yetkilerin kaynağıdır.
 
Madde 3:

Ekonomik sistem sosyal adalete dayanır.
 
Kamu vergilendirme ve maliyetleri hukuk çerçevesinde yapılır.
 
Kamu vergilerinin konulması, değiştirilmesi veya kaldırılması sadece yasalarla yapılabilir
 
Yasalarda belirlenen durumlar dışında kimse yaptıklarından ötürü affedilemez
 
Yasal çerçeve dışında kimsenin vergilendirme veya ücretlendirme yapması uygun değildir
 
Madde 4:

Kanun önünde tüm vatandaşlar eşittir. Hukuk ve toplumsal sorumluluklarda eşit olan vatandaşlar arasında cinsiyet, köken, din, dil, renk veya görüşünden ötürü kimseye ayrımcılık yapılamaz.
 
Madde 5:

Vatandaşların özel hayatı mahremdir, kanunla korunur.
 
Yazışmalar, telefon, görüntülü konuşmalar veya diğer iletişim kanalları gizlidir, bunlar garanti altındadır. Bunlara el konulması, takip veya kontrol edilmesi, ilgili yasa maddelerine uygun olarak belirli bir zaman dilimi için sadece yargı kararı ile yapılabilir.
 
Madde 6:

Bireysel özgürlük doğal bir hak olup dokunulamaz. Herhangi bir kimsenin gözaltına alınması, denetim, hapsedilmesi, herhangi bir şekilde özgürlüğünün kısıtlanması veya hareket etmesinin engellenmesi sadece soruşturma zarureti gerektiren bir emir veya toplumsal güvenliğin devamı için kanun hükümleri çerçevesinde, tutukluluk süresini sınırlandıran kanunlar doğrultusunda yetkili hakim veya Cumhuriyet Savcısının verdiği karar ile yapılabilir.
 
Mahremiyeti bulunan evlere kanunlar çerçevesinde yargı kararı olmaksızın girilemez, denetim yapılamaz.
 
Madde 7:

Fikir özgürlüğü garanti altında olup, her insan yasal sınırlar içinde görüşünü sözlü, yazılı, görüntülü veya diğer başka yollarla yayabilir.
 
Devlet, düşünce özgürlüğünü ve semavi din mensuplarının ibadetlerini özgürce yerine getirmelerini güvence altına alır.
 
Madde 8:

Basın, basım-yayın ve diğer medya özgürlüğü garanti altındadır. İdari merciler tarafından basına sansür uygulanması, uyarılması, yayın durdurulması ve iptali  yasaktır.
 
Olağanüstü hal ilanı veya savaş zamanı durumunda istisnai olarak hukuk çerçevesinde, milli güvenlik amaçlarıyla, ilgili hususlarda basın kuruluşlarına sınırlı sansür uygulanabilir.
 
Madde 9:

Çalışma, her vatandaş için bir hak, görev ve onurdur. Devlet bunu, adalet ve eşitlik esasları çerçevesinde garanti altına alır. Kanun kapsamı dışında kimseye bir iş dayatılmaz veya angarya iş yaptırılamaz.
 
Madde 10:

Kanunun belirlediği bildirimler çerçevesinde açık toplantılar düzenleme, silah taşımaksızın barışçıl yürüyüşler ve gösteriler gerçekleştirme her vatandaşın hakkıdır.
 
Özel toplantı yapmak, önceden haber verilmesine gerek duyulmaksızın garanti altındadır. Güvenlik güçlerinin özel toplantılara katılma veya takibi uygun değildir.
 
Vatandaşların kanunlara uygun olarak dernekler, sendikalar, meslek odaları ve partiler kurma hakkı vardır.
 
Rejim veya toplum düşmanı faaliyette bulunmak üzere gizli veya askeri karakterli dernek kurmak yasaktır.
 
Vatandaşlar arasında cinsiyet, köken veya din temelli ayrımcılık yapan bir siyasi parti kurulamaz, mahkeme kararı olmaksızın partiler kapatılamaz.
 
 Madde 11:

Kamu malları dokunulmazdır. Kanunlar çerçevesinde her vatandaşın bunları koruması ve desteklemesi gereklidir.
 
Özel mülkiyet dokunulmazdır, ancak kanun ve mahkeme kararına dayanarak tasarruf altına alınabilir, kanunlar çerçevesinde adil bir tazminat karşılığında ve kamu yararı dışında mülkiyet istimlak edilemez.
 
Fikir özgürlüğü garanti altındadır, her insan sözlü, yazılı, görüntülü veya diğer şekillerde fikirlerini yasal sınırlar içerisinde ifade edebilir.
 
Madde 12:

Anayasa ve kanunların garanti altına aldığı kişisel özgürlük veya vatandaşların özel hayatının dokunulmazlığına ve diğer hukuk ve kamu hürriyetlerine yönelik tüm saldırılar suçtur. Bundan doğan cinayet suçlamaları düşmez ve hukuki dava zamanaşımına uğramaz. Devlet, saldırıya uğrayan kişilere adi bir tazminat verilmesini garanti eder.
 
Hiçbir vatandaş ülkeden sınır dışı edilemez veya ülkesine geri dönmesi engellenemez.
 
Madde 13:

Vatanı ve vatan toprağını korumak mukaddes bir görevdir. Yasalar çerçevesindeki zorunlu askerlik görevi, ülkenin birlik ve beraberliğini koruma ve devlet sırlarının korunması her vatandaşın görevidir.
 
Madde 14:

Şahsi Cezalar
 
Bir suç veya ceza yasal dayanak çerçevesinde olur, ceza sadece mahkeme kararıyla alınır, yalnızca yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra işlenen fiillere ceza verilir.
 
Madde 15:

Hukukun üstünlüğü devlet yönetiminin esasıdır.
 
Herkes yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
 
Anayasa idarenin herhangi bir eylem veya kararını yargı denetimi dışına alacak kanun yapılmasını yasaklar.
 
Madde 16:

Yargı makamları bağımsızdırlar; çeşitleri ve derecelerine göre farklılık taşıyan mahkemeler hukuka uygun olarak hüküm verirler.
 
Yargıçlar bağımsızdır ve azlolunamaz, hukuk dışında üzerlerinde bir otorite yoktur. Hiçbir makam adalet işlerine karışamaz veya yargıya müdahil edilemez.
 
Devlet İşleri Konseyi ile İdari Savcılık üyelerine yargıçlara verilen güvenceler sağlanır.
 
Madde 17:

Danıştay bağımsız bir yasal organdır, disiplin davaları ve idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir.
 
Madde 18:

Yüksek Anayasa Mahkemesi bağımsız bir yargı organı olup, tek başına yasa ve yönetmeliklerin anayasaya uygunluğunu denetler. Mahkemeler için diğer kanunları tanımlar ve takip edecekleri prosedürleri düzenler.
 
Madde 19:

Askeri mahkeme de bağımsız bir yargı organıdır. Silahlı kuvvetler, subayları ve mensuplarıyla ilgili tüm suçlara bakar, ihtisas alanına giren kanunları tanımlar.
 
Madde 20:

Yargı organları işbu anayasal kararnamede ve mer'i kanunlarda kendilerine tanınan yetki ve görevleri yürütür. İşbu kararnamenin yürürlük süresi boyunca yargı organlarının görev ve yetkilerini düzenleyen yasalarda değişiklik yapılamaz.
 
Madde 21:

Silahlı Kuvvetler halkın malıdır. Görevi ise vatanı korumak, toprak güvenliği ve huzurunu muhafaza etmektir.
 
Ordu, herhangi bir kişiyi, tarafı veya grubu askeri teşkilatlar, oluşumlar veya örgütler veyahut paramiliter yapılar kurmaması noktasında uyarmaktadır.  Kanunlarda orduda hizmet ve yükselme şartları belirtilmektedir.
 
Madde 22:

Başkanlığını Cumhurbaşkanının yaptığı bir "Milli Güvenlik Kurulu" isimli meclis kurulmuştur. Görevi ülkenin güvenliğini güvence altına alacak özel işlere bakmak, silahlı kuvvetler bütçesini tartışmaktır. Orduyla ilgili yasa tasarılarında bu meclisin görüşleri dikkate alınmalıdır.  Yasa, konsey ile diğer güçlerin teşkilini belirlemektedir.
 
Madde 23:

Cumhurbaşkanı devletin başı ve yürütme organının başıdır.
 
Cumhurbaşkanı, halkın bağımsızlığını temin, çıkarlarını gözetlemek, yasaya saygı, milli birliği ve toplumsal adaleti korumak, ülkenin bağımsızlık ve toprak bütünlüğünü muhafaza etmek, makamlar arasındaki sınırlara riayet etmek, ülkeyi korumak için gerekli tüm icraatları ve tedbirleri almak sorumluluklarına sahiptir. Bunların hepsi bu ilan ve kanunda açıkça belirtilmiştir.
 
Madde 24:

Cumhurbaşkanı ülke işlerinin idaresi üstlenir. Bu noktada şu sorumlulukları vardır:

1-      Bakanlar Kurulunun görüşünü aldıktan sonra yasama. seçiminden hemen sonra yasama yetkisini bakanlar kuruluna devretmek
 
2-      Devletin genel siyasetini, bütçesini onaylamak ve yürütülmesini izlemek
 
3-      İçeride ve dışarıda devleti temsil etmek, kanun hükmünde olması için bakanlar kurulunun onayının ardından uluslararası anlaşma ve sözleşmeleri onaylamak
 
4-      Başbakanı, bakanlarını, milletvekilini tayin etmek ve bunları makamlarından azletmek
 
5-      Kanunda belirtildiği şekilde sivil memurların ve siyasi temsilcilerin tayini ve azli, yabancı ülkelerin siyasi temsilcilerinin kabulü
 
6-      Silahlı Kuvvetler komutanlığının görüşünü, Milli Güvenlik Kurulunun onayını aldıktan sonra savaş kararının ilanı
 
7-      Cezalara af veya hafifletme veya kanunla genel af ilan etme
 
8-      Cumhurbaşkanı kendisi için belirlenen kanun ve yönetmelikler çerçevesinde diğer makamlar için herhangi bir değerlendirmelerde bulunabilir
 
Madde 25:

Bakanlar Kurulu icra makamı olup aşağıdaki hususları yerine getirmektedir
 
1-      Cumhurbaşkanıyla birlikte devlet siyasetinin belirlenmesinde yer alır, kanunlar çerçevesinde bunun yürütülmesini sağlar
 
2-      Kendisine bağlı bakanlıklar, ilgili kurum ve kuruluşların koordinasyon ve takibatını yapar
 
3-      Kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde idari kararların alınması, yürütülmesi ve takibini yapar
 
4-      Yasa tasarıları ve kararların hazırlanması
 
5-      Devlet genel bütçesini hazırlama
 
6-      Anayasa çerçevesinde kredi alma ve verme sözleşmesi yapma
 
7-      Kanunların yürütülmesi, devlet güvenliğinin, çıkarlarının sağlanması, vatandaşların Hürriyet ve hukukunun korunması
 
Madde 26:

Eğer kanunlar, yürütülmesi için gerekli yönetmelikleri yayımlamamış ise Başbakan, kanunların yürütülmesi için gerekli düzenleme ve yönetmelikleri yayımlar
 
Yine Bakanlar Kurulunun onayından sonra, kamu çıkarlarının tesisi için gerekli düzenlemelerin yayımlanması, eğer bu, bütçeye yeni bir yük getirirse Cumhurbaşkanının onayını almalıdır.
 
Madde 27:

Bakanlar Kurulunun onayından sonra Cumhurbaşkanı kanunun düzenlediği esaslarda olağanüstü hal ilan eder
 
Üç haftayı geçmeyecek şekilde sınırlandırılan olağanüstü hal ilanı, bu zamanı aşmamalı, referandum ile halkın onayına sunulmalıdır.
 
Madde 28:

Bu ilanın yayılmasından sonra 15 günü aşmayacak bir zaman diliminde Cumhurbaşkanı bir komisyon kuracaktır.  Yüksek Anayasa Mahkemesi'nden 2 üye, Danıştay'da 2 üye, Mısır mahkemelerinden 2 hakim, Mısır üniversitelerinde anayasa eğitimi veren öğretim görevlilerinden 4 kişi, mezkur yüksek meclisler, yargı tarafları ve heyetler temsilcilerini seçecek.
 
Komisyon iptal edilen 2012 Anayasasında değişiklik tekliflerini sunacak. Kurulmasından sonra 30 gün içerisinde bu komisyon çalışmalarını bitirmelidir.
 
Yayımlanan karar komisyonun kurulması, toplanacağı yer, toplantı usulleri ve çalışma düzenini belirleyecektir.
 
Madde 29:

Bir önceki maddede kurulan bu komisyon anayasa değişikliğiyle ilgili hazırladığı önerileri, partilerden, aydınlardan, işçilerden, çiftçilerden, meslek sendikalarından, El-Ezher Üniversitesi'nden, Mısır kiliselerinden, silahlı kuvvetlerden, polisten, aralarında en az 10 genç ve kadının bulunacağı ve her kesimin kendi temsilcisini seçeceği toplumun tüm kesimini kapayacak şekilde 50 kişiden oluşacak komisyona sunacak.
 
Komisyonun anayasa değişikliğine dair son proje taslağını en fazla 60 gün içinde tamamlaması ve bunu toplumsal uzlaşıya sunması gerekmektedir
 
Değişiklikler çerçevesinde toplumsal uzlaşma için gerekli icraatları yapmak üzere komisyonun kurulması, toplantı mekanın ve çalışma esaslarının belirlenmesi yönünde gerekli yönetmelik ve kararları Cumhurbaşkanı yayımlar.
 
Madde 30:

Cumhurbaşkanı, değişiklikleri içeren anayasa taslak projesini referandum için 30 gün içinde halka sunar, halk onayı ilan tarihinden sonra Cumhurbaşkanı, 15 gün içinde bakanlar kurulunun seçilmesi çağrısında bulunur. 1 aydan az olmamak ve iki ayı geçmemek kaydıyla seçimlerin bu tarihten sonra gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bakanlar kurulunun ilk toplantısının ardından cumhurbaşkanlığı seçim daveti yapılır.
 
Bu ilandan sonra da yüksek seçim kurulu komisyonu referanduma tamamen nezaret eder.
 
Madde 31:

Yayımlandıktan bir hafta sona kanunlar resmi gazetede yayımlanır
 
Madde 32:

Bu anayasa ilanından sonra önce kararlaştırılan tüm kanunlar ve talimatlar doğru ve geçerlidir. Buna rağmen ilanda kararlaştırılan icraatlar ve esaslar çerçevesinde kaldırılması veya değiştirilmesi de mümkündür
 
Madde 33:

Bu ilan resmi gazetede yayınlanır, yayın tarihinden bir gün sonra yürürlüğe girer.