Türkiye’de yaşanan sokak olayları, çatışmalar ve saldırılar Avrupa Konseyi’nin de gündeminde öne çıkıyor. Konseyden aynı günde iki ayrı açıklama geldi. Genel Sekreter Thorbjörn Jagland’ın, Türkiye’de güvenlik kuvvetlerine yapılan saldırıları kınadıklarını duyurması ve özellikle Hürriyet gazetesi ile HDP Genel Merkezi’ne dönük saldırıları endişeyle izlediklerini açıklamasının ardından benzer bir açıklama da AB Konseyi Başkanı Donald Tusk yaptı. Tusk'ın ‘kınıyorum’ açıklamasını Ankara’da yapması dikkat çekti.

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, özellikle mülteci krizini görüşmek için geldiği Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la biraraya geldi. Tusk-Erdoğan görüşmesinde mülteci krizi kadar Türkiye’de yaşanan terör olayları, basın kuruluşlarına ve siyasi parti merkezlerine yapılan saldırılar da öne çıktı. Tusk’ın Erdoğan’a “Türkiye; güvenli bir şekilde seçimlere gitmeli. Vatandaşlara sağduyu çağrıları yinelenmeli. Türk demokrasisinin yara alması mutlaka önlenmeli” mesajı verdiği belirtildi. Tusk, Erdoğan’la düzenlediği ortak basın toplantısında da Hürriyet gazetesi ile HDP Genel Merkezi’ne yapılan saldırıları gündeme taşıdı ve bu saldırıları kınadığını dile getirdi. Tusk, Avrupa’nın da PKK ile mücadelede Türkiye’yi desteklediğini vurgularken şöyle konuştu:

“Benim ziyaretim zorlu bir dönemde gerçekleşiyor. Birlikte dostluğa ve güvene ihtiyacımız var. Bu zor zamanlarda dayanışma nedir göstereceğimize inanıyorum. Türkiye son dönemde çok acımasız saldırılara maruz kaldı. Sorumluluğu kim taşıyorsa taşısın güçlü bir şekilde kınanmalıdır. Biz AB olarak Türkiye ile teröre karşı ortak mücadele ediyoruz. PKK’nın AB’deki güçleriyle mücadeleye devam edeceğiz. Türkiye’de HDP Genel Merkezi’ne ve Hürriyet gazetesine yapılan saldırıları da kınıyorum. Ortalığın sakinleşmesi, hukukun üstünlüğünün temin edilmesi gerekmektedir.”

Tusk, mesajlarını Twitter adresinden de yineledi. Saldırılardan endişeli olduğunu ve ateşkes için tek yolun hukuk kuralları olduğunu belirten Tusk, AB’nin PKK’yla mücadele kararlılığını dile getirdi. Mesajlarında; Erdoğan’la görüşmesindeki temel konusunun mülteci krizi olduğunu anlatan Tusk, “Bu krizin çözümünde uluslararası dayanışmaya ihtiyaç var. Türkiye; Suriye kaynaklı krizin çözümünde anahtar rol oynayabilir. Avrupa da mültecilere karşı daha anlayışlı olacaktır. İnsanların hayatlarını kurtarmak için harekete geçtik ve bu konuda çok güçlü, kararlı olacağız. Türkiye’yle işbirliği de önceliğimiz” dedi.


Erdoğan, HDP’yi suçladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan da ortak basın toplantısında HDP’yi hedef aldı. HDP Genel Merkezi’ne saldırı yapanları “Arkanızda hükümet yok. Size yazık olur, sizi harcıyorlar” diye uyaran HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı eleştiren Erdoğan, “Bu dil ancak ülkeyi ateşe boğmak isteyen bir zihniyetin dili olabilir. Türkiye’nin sorumlu siyasetçilere ihtiyacı var” dedi. Parti binalarına yapılan saldırıları kendisinin de tasvip etmediğini söyleyen Erdoğan; Demirtaş’ın, ülkedeki olaylardan kendisini sorumlu tutmasına de sert çıktı. Erdoğan şöyle konuştu:

“Belediye başkanları ya da milletvekilleri bu ülkede bir iç savaştan nasıl bahsedebilir? Sen bu yetkiyi nereden alıyorsun? Aldığı yetki, dağdaki teröristlerdendir. Buradan tüm milletime sesleniyorum. Güneydoğu ve Doğu’daki hendeklerin kazıldığı yerler, buralarda kullanılan iş makinaları hangi belediyeye ait? Bu makinalar hangi belediye tarafından kiralanmış? Bu belediyeler tarafından hendek kazılıyor. Döşenen mayınlar kimin talimatıyla yapılıyor? Talimatı ben mi veriyorum, başbakan mı? Yoksa sırtını teröriste dayayanlar mı veriyor? Bu hendekleri kapatan ise valiliklerimiz, kaymakamlıklarımızdır. Bunlar camilerimizi, okullarımızı yakacak kadar, ambulanslarımızı kurşunlayacak kadar ileri gitmişlerdir. Bunların talimatını Tayyip Erdoğan mı, başbakan mı veriyor? Yoksa kendileri mi veriyor?”

HDP'ye “Bir kez daha sesleniyorum. Tercihinizi yapın. Mücadelenizi demokrasiyle mi silahla, kanla mı yöneteceksiniz? Terörün yanında saf tutarsanız, bedelini ödersiniz” çıkışında bulunan Erdoğan, Kürt vatandaşlara da seslendi: “Kürt kardeşlerim, bu bölücü terör örgütü sizin temsilciniz olamaz.”

'Bizi Üçüncü Dünya diye görmeyin'

AB’yi de mülteci krizi konusunda sert eleştiren Erdoğan, “Avrupa’nın mültecilere kendi konforunu bozmadan yaklaşma tavrı ahlaki değildir. Son dönemde özellikle bu tutumdan vazgeçen Almanya ile birkaç Avrupa ülkesini takdirle karşılıyorum” dedi. Mülteci krizinin kaynağının Suriye rejimi olduğunu söyleyen Erdoğan, 2 milyon Suriyeli mülteciyi misafir eden Türkiye’nin bu mültecilere 6.5 milyar dolar harcadığını, bu miktarda Avrupa’dan gelen yardımların ise 4.7 milyon dolar olduğunu dile getirdi. Avrupa’ya “Ülkemize 3.dünya değil, katılımcı-aday ülke olarak yaklaşın” diye seslenen Erdoğan; mülteci krizini çözmek için Avrupa’yla ortak çalışmaları yoğunlaştırmaya kararlı olduklarını söyledi.

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Türkiye’deki mültecilerin sorunlarını yerinde gözlemlemek için mülteci kamplarında da incelemelerde bulunacak.


Deutsche Welle Türkçe
Hilal Köylü / Ankara