Kanunda öngörülen reformlar arasında gençler için yeni iş imkânları yaratılması yönündeki çabalar teşvik ediliyor, çalışanların işten çıkarılmasının maliyeti düşürülerek iş verenler işe alım yönünde cesaretlendiriliyor.

Çalışma kanununda yapılan değişiklikler, ülkede bütçe açığını kapatmak amacıyla geçtiğimiz ay hayata geçirilen kesintileri izliyor.

İspanya'nın en büyük iki sendikası, çalışma kanununda yapılan değişiklikleri protesto etmek amacıyla 29 Eylül'de greve gidilmesi çağrısında bulundu.

Çalışma kanununda yapılan değişikliklere yalnızca iktidardaki Sosyalist Parti'nin milletvekilleri lehte oy verdi.

Muhalefetteki Halk Partisi ve Katalan Milliyetçi Partisi, oylamaya katılmadı.

Sekiz milletvekili ise kanunun aleyhinde oy kullandı.

İspanya, yüzde 20 ile euro bölgesindeki en yüksek işsizlik oranına sahip.

Bazı yorumcular, bu oranın yüksek olmasını, çalışanları işten çıkarmanın maliyetinin çok yüksek olmasına, iş verenlerin bu nedenle çalışanlarla geçici sözleşmeler yapmalarına bağlıyordu.

"Esneklik"

İspanya'da sürekli sözleşmeler altında çalışanların, yılda 45 gün izin hakkı bulunuyor.

Yeni çalışma kanunuyla bu süre bazı sözleşmeler için 33 güne düşürülüyor.

Çalışma Bakanı Celestino Corbacho, parlamentoda yaptığı konuşmada, işsiz ya da geçici sözleşmelerle çalışan 8 milyondan fazla kişinin bu reformlardan doğrudan yararlanacağını ileri sürdü.

Bakan Corbacho, yapılan reformlarla, iş verenlere, iş güvencesi kaybolmaksızın esneklik tanındığını belirtti.

İspanya'nın yüksek işsizlik oranları ve büyük bütçe açığı, ülkenin Yunanistan gibi krize sürüklenebileceği yönünde bazı spekülasyonlara yol açmıştı.

Ancak Uluslararası Para Fonu IMF'nin başkanı Dominique Strauss-Kahn, Madrid'in ekonomik istikrar için doğru adımlar attığını söylemişti.


BBC