İsrail, kanlı Mavi Marmara baskınının uluslararası incelemeye alınmasına karşı çıkma tutumundan çark ediyor. BM İnsan Hakları Konseyi’nin Mavi Marmara saldırısıyla ilgili üç kişilik soruşturma ekibi oluşturmasıyla zorda kalan İsrail, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un önerisini kabul etme eğilimine girdi.

Ban’ın önerisine göre panel niteliğinde oluşturduğu inceleme komisyonu, gemi baskınıyla ilgili hem Türkiye’nin hem de İsrail’in açtığı soruşturmaları değerlendirecek. Eski Yeni Zelanda Başbakanı ve deniz hukuku konusunda en saygın akademisyenlerden Geoffrey Palmer’ın başkanlık, eski Kolombiya Devlet Başkanı Alvaro Uribe’nin başkan yardımcılığı edeceği komisyona BM, ABD, İsrail ve Türkiye temsilci gönderecek. 10 Ağustos’ta çalışmalarına başlayacak ekip, eylül ortası ilk raporunu sunacak.

‘Saklayacak bir şeyimiz yok’
BM Genel Sekreteri Ban dün yazılı açıklamasında iki ülke liderleri arasında tam iki aylık yoğun istişarelerin ardından komisyon konusunda anlaşma sağlandığını aktarırken “İçtenlikle söylüyorum, umarım soruşturma İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkı sağlar” diye konuştu. Ban , komisyon oluşturulması sürecinde iki ülke liderlerinin de ‘uzlaşı zihniyeti çerçevesinde işbirliği’ yaptığını ve bunun ‘çok önemli bir gelişme’ olduğunu vurguladı. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da yayımlamadığı açıklamada ‘İsrail’in saklayacak bir şeyi’ olmadığını savunurken “Filo olayına ışık tutup, gerçekleri harfi harfine dünyaya göstermek İsrail’in ulusal çıkarınadır. Bu bizim hep savunduğumuz bir ilkedir” dedi.

‘Başka soruşturmaya gerek yok’
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Susan Rice soruşturmanın yol haritası konusunda bilgi verirken “İsrail ve Türkiye’nin desteklediği komisyon, her iki ülke ulusal soruşturma raporlarını inceleyecek ve bu tür olaylardan nasıl kaçınılabileceğine ilişkin önerilerini oluşturacak” ifadelerini kullandı. Soruşturmanın ‘ulusal soruşturmaların üzerinde olmayacağını’ vurgulayan ABD’li diplomat “Bu, ulusal soruşturmaları tamamlayıcı olacak, İsrail ve Türkiye’nin, kendi ulusal soruşturmaların sonuçlarını uluslararası topluma sunması için fırsat oluşturacak ” diye konuştu. Rice’ın “Komisyonun çalışması uluslararası toplum için öncelikli yöntemi teşkil edecek. Başka bir uluslararası soruşturmaya gerek kalmayacak” sözleri ise BM İnsan Hakları Konseyi’nin yapacağı soruşturmanın iptal edilebileceğine yoruldu.

İsrail’in 31 Mayıs’ta Mavi Marmara’ya uluslararası sularda saldırıp dokuz Türk’ü öldürmesinin ardından BM Güvenlik Konseyi 1 Haziran’da yayımladığı başkanlık bildirisiyle acilen uluslararası standartlarda, tarafsız, şeffaf ve güvenilir soruşturma talep etmişti. Kolları sıvayan BM Genel Sekreteri, 10 gün önce BM İnsan Hakları Konseyi’nin soruşturma ekibi açıklamasının ardından geçen hafta İsrail’in olurunu alabildi.

Haaretz Netanyahu’nun, İsrail Silah lı Kuvvetleri’nin operasyonlarıyla ilgili BM soruşturmasını kabul eden ilk İsrail Başbakanı olacağını yazdı. İsrail basını dün şuyorumları yaptı: ABD Ban’ın önerisini kabul etmesi için İsrail’e baskı yaptı, İsrail’in Obama yönetiminin öneriyi hasıraltı edeceği umudu boşa çıktı.

DIŞİŞLERİ: "DOĞRU BİR ADIM"
Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in yardım konvoyuna yönelik gerçekleştirdiği saldırıya ilişkin uluslararası bir kurulun kurulmasının "doğru bir adım" olduğunu bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon’un, İsrail tarafından 31 Mayıs 2010 günü uluslararası sularda seyreden insani yardım konvoyuna karşı gerçekleştirilen saldırıya ilişkin kapsamlı bir soruşturma yapılabilmesini teminen BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1 Haziran 2010 tarihli Başkanlık Açıklaması uyarınca uluslararası bir kurul kurmuş olmasının memnuniyet verici olduğu ifade edildi.

Genel Sekreter’in bir süredir bu doğrultuda sarf etmiş olduğu "yoğun çaba" ve sergilediği "kararlı tutumun" takdirle karşılandığı belirtilen açıklamada, bugün kurulduğu açıklanan Soruşturma Paneli’ni bu bağlamda doğru yönde atılmış bir adım olarak görüldüğü bildirildi. Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Yürütülecek soruşturmanın BMGK Başkanlık Açıklaması’nın lafzı ve ruhuyla bağdaşır şekilde, uluslararası standartlara uygun, süratli, tarafsız, muteber ve şeffaf bir nitelik taşıması zaruridir. Kurul’un çalışmalarının etkin bir şekilde yürütüleceğine ve tüm üyelerinin üzerlerine düşen tarafsızlık ve sorumlulukla hareket edeceklerine inanıyoruz. Soruşturmanın varacağı sonuçların bölgenin ihtiyaç duyduğu huzur ve barış kadar, uluslararası hukuka saygının yerleşmesine ve benzer ihlallerin tekrarının önlenmesine önemli katkılarda bulunacağını temenni ediyoruz."

Açıklamada, bu çalışmaların etkin bir şekilde yürütülmesi bakımından Genel Sekreter’e güvenin tam olduğu ve Türkiye’nin gereken katkılarda bulunacağının da tabii olduğu belirtilerek, "Öte yandan, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 2 Haziran 2010 günü almış olduğu karar uyarınca oluşturulan Veri Toplama Misyonu’nun faaliyetlerinin de, Genel Sekreter tarafından başlatılan bu çalışmalara tamamlayıcı bir işlevi olması beklenmektedir. Bölgesinde herkes için istikrar, barış ve güvenliğin tesisini hedefleyen Türkiye, her zaman olduğu üzere, bundan böyle de bu yöndeki çabalarını aynı kararlılıkla sürdürecektir. Temennimiz tüm ülkelerin de bu anlayışla hareket etmeleridir" denildi. (Ajanslar)