İnsan Hakları Derneği'nin İstanbul Şubesi'nde gerçekleşen basın açıklamasını 43 avukat adına İngiltere Barosu'na bağlı İnsan Hakları Komite Üyesi Margeret Ower ve Ali Has ile Fransa Barosu'na bağlı avukat Frank Buons okudu. Türkçe, İngilizce ve Fransızca okunan basın açıklamasında KCK davasına ilişkin 'Adil yargılanma, ana anadilde savunma hakkı' gibi konulara dikkat çekildi. Basın toplantısını yabancı basın mensuplarının da takip etmesi dikkat çekti. Anadilde savunma hakkı yönündeki taleplerin reddedilmesi ve davanın 3 Ocak 2013 tarihine ertelenmesi kararını eleştiren avukatlar, açıklamada "Uluslararası hukukçular olarak sanık meslektaşlarımızın Avrupa İnsan Hakları Antlaşması'nın 6. maddesine göre adil yargılanma hakları doğrultusunda yargılanmaları gerektiğini hatırlatmak isteriz" sözleri ifade edildi. 


'ANADİLDE SAVUNMA AÇLIK GREVİ EYLEMLERİNİ DURDURABİLİR' 

Açıklamada şu satırlara yer verildi: 

"Tartışmaların temelini oluşturan, anadilde savunmaya red kararı verildi. Bu red kararı savunma avukalarının ilerlettiği ve bize göre çok doğru haklı argümanlar olan günümüzde mevcut tartışma olan bu konudaki Adalet Bakanlığı'nın yeni yasa tasarısı çıkartma çabalarına rağmen verildi. Anadilde savunma hakkı yönündeki talepler bu dava ve diğer KCK davalarından kilit bir talep olmuştur. ve yine bilindiği gibi yakın zamanda bu taleplerden ötürü hapisanelerdeki Kürt tutsaklar dönüşümsüz bir açlık grevi başlatmıştır. Bu açlık grevleri bugün 58. gününe ulaştı. Artık eylemde bulunan insanların kritik denilen aşamaya geldiği bir dönemdeyiz. Dün savunma avukatlarının beyanlarında bu davada sanık olarak bulunan avukat meslektaşlarımızın da açlık grevine katıldığı söylendi. Bu bağlamda savunma avukatları anadilde savunma hakkı yönünde çok ciddi argümanlar sunarak olumlu bir kararın eylemi durdurabilecek nitelikte olduğunu açıkladılar." 

'DAVA İKİ SAATE SIĞDIRILDI' 

Silivri'de dün görülen KCK davasında hazır bulunan 43 avukat tespit ettikleri bazı sorunları şu şekilde sıraladılar: "Duruşma Salonunun kapasitesi tutuklu meslektaşlarımızın yakınlarının içeri giremeyeceği kadar küçük ve dar. Dava toplam süre olarak iki saate sığdırıldı. Sanıklar ve sanık avukatları Kürtçe konuşmak istediğinde mikrofonlar kapatılıyordu. Sanık avukatları salonda bulunan jandarma sayısının fazla olması nedeniyle ne müvekkillerini görebiliyor ne de konuşabiliyorlardı."