Salonu dolduran Kıbrıslı Türkler'e seslenen Derviş Eroğlu, önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı olması halinde Kuzey Kıbrıs'ın haklarından taviz vermeyeceği konusunda vatandaşlara güvence verdi.

FİLİSTİN'İN DE BİR ANAVATANI OLSAYDI, ORDA DA AKAN KANLAR DURURDU

Konuşmasında Türkiye'nin 1974 Barış Harekâtı'nın Kıbrıs'ta bir dönüm noktası oluşturduğunu anlatan Eroğlu, "Eğer 1974 harekâtı olmasaydı Kıbrıs'a uzaktan bakacaktık. Hiç kimse başkasının canını kurtaracağım diye kendi canını tehlikeye atmaz. Bizim için canını feda edebilecek tek ülke anavatan Türkiye'ydi. Eğer bugün Filistin'in de bizim gibi bir anavatanı olsaydı, Filistin'de de akan kanlar çoktan dururdu." dedi.

Papadopulos ve Hristofyas'ı çözümsüzlükle suçlayan Eroğlu, "Beni barışa karşı biri olarak gösteriyorlar. Papadopulos'un cumhurbaşkanı seçilmesine destek veren ve Annan planına hayır diyen de Hristofyas ve partisiydi. O zaman bu nasıl barış meleği oluyor. Ban Ki-moon, Kıbrıs'ta barışın engellenemeyeceğini söylüyor. Sanki barış getirdiler de biz istemedik." diye tepki gösterdi.

Bugün Kıbrıslı Türkler'in güneye, Rumlar'ın ise kuzeye geçerek yan yana barış içinde yaşayabildiklerini anlatan Eroğlu, ancak iki toplumu iç içe yaşamaya mahkum etmenin beraberinde büyük çatışmaları da getirebileceğini vurguladı. Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Hristofyas ile görüşmenin yollarını arayacağını dile getiren Eroğlu, "Bizler önce devletimize sahip çıkacağız, ondan sonra müzakerelerle anlaşmanın yollarına bakacağız ama kazanmış olduğumuz hakları masada bırakmamak şartıyla. Ben politikaya girdiğimde siyah saçlıydım. Benim saçlarım beyazlanmaya başladığı zaman dedim ki, inşalah bu Kıbrıs davası devam ederken benim çocuklarımın saçları beyazlamaz. Şimdi beyazlaşıyorlar ama boyamaya başladılar. Şimdi de diyorum ki, inşallah torunlarımın saçları beyazlamaz. Diyorum ki, ey Hristofyas, ben cumhurbaşkanı seçildiğimde nerede olursan seninle görüşmeye hazırım. Çünkü ben kararlıyım, neyi alacağımı bilirim." şeklinde konuştu.

ORAMSLAR DAVASI HENÜZ SONUÇLANMIŞ DEĞİLDİR
Oramslar hakkında verilen kararın insan haklarını ihlal ettiğini söyleyen KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, Oramslar'ın AİHM'ye dava açtıklarını ve davanın hala devam ettiğini kaydetti. BM'ye göre Kıbrıs sorununun siyasi bir sorun olduğunu, dolayısıyla çözüm isteniyorsa bunun yolunun yargı değil müzakere masası olduğu mesajını veren Eroğlu, "Bir dava açıldı, Oramslar davası diye. Peki bu kaç bin kişiye açılacak. Bu çok büyük bir davadır. Ama henüz sonuçlanmış değildir, çünkü Oramslar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne bir dava açmıştır. Kıbrıs'ta görüşmeler devam ederken mahkeme tarafından bir karar verildi. Bu, insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle AİHM'ye dava açıldı. Bu dava sonuçlanmadan Avrupa Topluluğu Adalet Divanı karar alıyor ve İngiliz mahkemesi bunu onaylıyor." dedi.

Bu kararla birlikte mahkemenin taraf olduğunu gösterdiğini ancak Kıbrıslı Türkler'in haklarını koruyacakları sözünü veren Eroğlu, "Bu, bir taraf olmak demektir. İngiliz mahkemesi bunu hemen açıklamayabilirdi. Müzakerelerden sonraya bırakabilirdi ama bırakmadı. Avrupa müktesebatı, Kuzey Kıbrıs'ta geçmiyor. Güney'in alacağı mahkeme kararları da bizde geçerli değildir. Çünkü Kuzey'de Güney'in etkin olmadığı bir toprak sahası vardır. Şimdi olay devam ediyor. Tabii ki bütün insanlarımızın tek tek mahkemeye verilecek halleri yoktur. Biz de şu an Güney'deki Rumları mahkemeye veriyoruz. Tekrar altını çiziyorum, Kıbrıs'ta bir çözüm istiyorsak, bu çözüm yargı değil müzakere masasıdır." diye konuştu.

Kıbrıslı Türklerin askerlik sorunu konusuna da değinen Derviş Eroğlu, yurt dışında yaşayan Kıbrıslı vatandaşların, kaçak duruma düşmemeleri halinde her yıl Kuzey Kıbrıs'a 90 gün gidebileceklerini söyledi. Askerlik konusunda bazı değişiklikler planladıklarını da anlatan Eroğlu, özellikle yurt dışında doğup büyüyen Kıbrıslı vatandaşlara yönelik yeni bir çalışma başlattıklarını ifade etti.


CİHAN