Ezici çoğunluğu Rus kökenli milletvekillerinden oluşan parlamentodaki oylamaya katılan 81 vekilden 78'i Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin ve Kırım'a bağlı Sivastopol kentinin bağımsızlık ilanına onay verdi.

Deklarasyonda Kosova'nın Sırbistan'dan ayrılmasına atıfta bulunulurken, "BM Uluslararası Adalet Divanı'nın, Kosova’nın tek taraflı bağımsızlık ilan edebilmesi için 22 Temmuz 2010 tarihinde almış olduğu karar, Kırım’daki durum için de geçerli. Böylece biz de uluslararası hukuku aykırı bir davranışta bulunmamış oluyoruz” denildi.

YASAL ZEMİN OLUŞTURULDU

Kırım'ın başkenti Simferopol’da toplanan yerel parlamentonun, meşruiyeti hali hazırda sorgulanan 16 Mart referandumunu dahi beklemeden aldığı bağımsızlık kararının özellikle Batı dünyasında tepkilere neden olması bekleniyor.

Kırım parlamentosu tarafından kabul edilen deklarasyon, 16 Mart referandumu için gerekli hukuki bir şart. Halen Ukrayna’nın parçası sayılan Kırım’ın, referandumdan sonra Rusya ile birleşebilmesi için bağımsızlık ilan etmiş olması gerekiyor. Zira parlamentonun basın departmanından yapılan açıklamada da bağımsızlık ilanının, referandumdan Rusya'ya bağlanma kararı çıkması halinde yürürlüğe gireceği belirtildi.

Kırım parlamentosu bağımsızlık deklarasyonunu kabul etmeden birkaç saat önce Rusya Parlamentosu Duma da Kırım’ın Rusya’ya bağlanması meselesini 21 Mart oturumunda ele alacağını duyurmuştu.

TATARLARA YENİ HAKLAR
Kırım parlamentosu, bağımsızlık ilanının ardından yarımadada yaşayan Tatar azınlığın haklarını genişleten bir kararname kabul etti.

İki gün önce Kırım Başbakanı tarafından Tatar azınlığa verilen vaatlerin yer aldığı parlamento kararnamesinde şöyle denildi:

“Kırım Cumhuriyetinde Tatar dili temel dil Rusça’nın yanı sıra resmi dil sayılacaktır. Kırım Tatarlarına Cumhuriyet parlamentosunda yüzde 20 sandalye ile temsil hakkı tanınacaktır. Yasama organı parlamentodaki temsil garantisinin yanı sıra yürütme organı olan Kırım hükümetinde de söz hakkı tanınacaktır. Tatar azınlığın topluca yaşadığı bölgelerde öz yönetim organları oluşturulmasına izin verilecektir. Tatar Halkı Meclisi ve Kurultayı’na Kırım Cumhuriyeti’nde yasal statü tanınacaktır. 1944 yılında Kırım’dan sürülen Tatarların Kırım’a dönmeleri teşvik edilecektir. Kırım’a dönen ailelere beş yıl boyunca devlet tarafından mali yardım yapılacaktır. Kırım Cumhuriyeti’nde ayrıca Tatar dilinde eğitim veren ilk, orta ve yüksek okullar açılacaktır”.

Kırım Tatar Meclisi geçen hafta, 16 Mart’ta yapılacak referandumu boykot edeceğini açıklamıştı. Kırım Tatar halkı verilen bu sözlerin 1944 yılında olduğu gibi çok çabuk unutulacağından endişe ediyor.

"DURUMU DA ZORLAŞTIRACAK"
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Rıfat Çubarov parlamentoda Kırım Tatarlarına yönelik alınan kararları iyi bir sinyal olarak gördüklerini belirtti ancak bağımsızlık ilanını olumsuz karşıladıklarını ve bu kararın sorunları daha da zorlaştırabileceğini söyledi.

Başkent Simferopol’da basın toplantısı düzenleyen Çubarov, Kırım'ın Ukrayna'ya bağlı kalmasını savunduklarını belirterek, "Kırım yarımadasının devlet statüsünün Kırım'da çizilmeyeceği anlaşıldı. Biz parlamentonun bağımsızlık kararının sorunları büyüteceğini düşünüyoruz ve bu kararı olumsuz değerlendiriyoruz" dedi.

16 Mart'ta yapılacağı açıklanan referanduma karşı olduklarını ve boykot edeceklerini yineleyen Çubarov, Kırım'daki diğer halkları da boykota çağırdı.