ABD'de Başkan Donald Trump'ın nüfusu Müslüman ağırlıklı 7 ülkenin vatandaşlarına ABD'ye seyahat yasağı koyan kararnamesiyle ilgili yargı süreci devam ediyor. San Francisco'daki 9. Temyiz Mahkemesi hakimleri tarafları sözlü olarak dinledi.

HAKİMDEN KRİTİK SORU

Kararı verecek mahkemedeki üç hakimden biri olan Richard Clifton'ın, kararın Müslümanlara yönelik ayrımcılık olup olmadığını sorguladığı belirtildi. Clifton, yasağın sadece dünyada yaşayan Müslümanların yüzde 15'ini etkilediğini ve bunun ayrımcılık olarak kabul edilebileceğini söyledi.

BAŞSAVCI SEÇİM SÜRECİNİ HATIRLATTI

Adalet Bakanlığı yetkilileri sundukları 15 sayfalık raporda, kararnamenin 'tarafsız olduğunu ve inanca saygı duyduğunu' savunurken; Başsavcı Noah Purcell, Trump'ın seçim döneminde yaptığı 'MÜSLÜMANLARA YASAK' kampanyasını hatırlattı ve kararnamenin ayrımcılık olarak değerlendirilebileceğini belirtti.

KARAR HAFTA İÇİ VERİLECEK

Her iki tarafın da telefon yoluyla 30'ar dakika sözlü savunma yaptıkları duruşma internet üzerinden canlı yayınlandı. Sözlü savunmaların ardından, mahkemenin kararını hafta içerisinde vermesi bekleniyor.

ADALET BAKANLIĞI'NDAN 'EŞ-ŞEBAB' SAVUNMASI

Duruşmada ilk savunmayı yapan taraf Trump'ın yasağının acilen yeniden yürürlüğe konmasını isteyen Adalet Bakanlığı oldu.

Adalet Bakanlığı adına savunma yapan avukat August Flentje, ABD Kongresi'nin ülkeyi girenleri kontrol edebilmesi için Başkanı yetkilendirdiğini söyledi.

Yargıçlar, Adalet Bakanlığı avukatlarına, yasağa konu olan 7 ülkenin vatandaşlarının ABD'deki terör olaylarında etkisi olduğuna dair bir kanıt olup olmadığını sordu. Adalet Bakanlığı avukatı ise kanıt olarak, ABD'deki bir grup Somali vatandaşının terör örgütü Eş Şebab ile olan bağlantısını gösterdi.

Daha sonra söz alan, yasağın kaldırılmasından yana olan Washington eyaletinin avukatları, yasağın kaldırılmasının ABD'ye hiçbir zarar vermediğini savundu. Savunmada, yasağın ABD'de yaşayan binlerce kişinin hayatını etkilediği belirtildi.

KAYNAK: HABERTÜRK