Mısır asıllı Amerikan vatandaşı Muhammed Sultan'ın sosyal medyada son yayınlanan fotoğrafı ağzından kan geldiğini, sağlığının vahim duruma ulaştığını gösteriyor.

Sultan'ın ailesi, Muhammed Sultan'dan açlık grevini bozmasını istediklerini ama ısrarlarına rağmen kendisinin bunu reddettiğini, ancak yeterli miktarda süt ve bal içeren sıvı almayı kabul ettiğini açıkladı.

Bir yıldır açlık grevinde

Muhammed Sultan uzun süre mahkemeye çıkarılmadan tutuklu kaldı. Mahkemeye çıkarıldığında ise aleyhine somut bir delil sunulamadı. 26 Ocak 2014 tarihinde medyayı yanlış bilgilendirmekten dolayı suçlanarak, delil yetersizliğine rağmen tutukluluk süresi 45 gün daha uzatıldı.

Muhammed Sultan bunun üzerine hem kendisine yapılan işkence ve tutuklamaya hem de hapishanelerde şahit olduğu darbe karşıtlarının durumuna dikkat çekmek için 28 Ocak’ta açlık grevine başladı.

Mayıs ayında tekerlekli sandalye ile çıktığı mahkemede Sultan kilolarının üçte birini kaybetmişti. Mayıs ayındaki mahkemenin ardından doktorları Sultan'ın her an ölebileceğini, çünkü kan değerlerinin kritik seviyeye ulaştığını söylemişti.

Sultan, Ekim ayında bilincini kaybettiğinden ve ağzından burnundan kan gelmesi nedeniyle Kahire Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Ailesine göre, Tora Hapishanesi'ndeki doktorları Sultan'a "Eğer burada ölürsen, bunun bir intihar olduğunu yazacağız" dediler.

Muhammed Sultan için Global Day of Action

Ailesi ve arkadaşları Muhammed Sultan’ın durumuna dikkat çekmek için tutuklandığı gün olan 25 Ağustos gününü Uluslararası Eylem Günü (Global Day fo Action) ilan etmişti. Birçok ülkede Muhammed Sultan’ın durumuna dikkat çekmek için eylemler düzenlendi. Uluslararası Af Örgütü'ne göre, Sultan'a yöneltilen iddialar fark edilebilir bir suç teşkil etmiyor.

Obama’ya mektup yazdı

Amerikan vatandaşlığı da olan Muhammed Sultan, ABD Başkanı Barack Obama’ya durumunu anlatan bir mektup yazarak yardım istedi. Ancak bir cevap alamadı. Amerikan pasaportu ile girdiği için Mısır’da Amerikan Elçiliği'nden yardım istedi ve Amerikan Büyükelçiliği'ne, Dışişleri Bakanlığı'na, Kongre'ye de mektuplar gönderdi. Ancak bir cevap alamadı. Mısır’daki Amerikan Konsolosluğu'ndan alt düzeyde bir isim kendisini bir, iki kez ziyaret etti ancak onu kurtarmak için hiçbir adım atılmadı.

Al Jazeera'ye konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili Washington'un geçtiğimiz Aralık ayında Sultan'ın kefaletle serbest bırakılmasını talep ettiğini söyledi. Bakanlık yetkilisi, "Sultan'ın durumundan dolayı endişeliyiz ve sağlığının mevcut durumuyla ilgili değişimlerin farkındayız" açıklamasında bulundu.

“Silah kullanmadan kendimi anlatmanın en iyi yolu bu”

Muhammed Sultan 26 Nisan 2014 tarihinde kaldığı Tora Cezaevi'nden yazdığı mektupta neden açlık grevi yaptığını şöyle açıklamıştı:

“İçişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili benim ismimi bu dosyaya aktardı ve ben Mısır tarihinde üçüncü büyük davanın içine alınmış vaziyetteyim. Ben ve avukatlarım davam hakkındaki bilgileri gazetelerden öğreniyoruz. Bütün insani, sosyal ve sağlık haklarım ihlal edilmiş vaziyette ve beni hiç kimse dinlemiyor. İşkence gördüm, dövüldüm ve darp edildim. Zulme karşı gelmek için silah kullanmadan elimde olan en iyi metot bu. Ben ölümden korkmuyorum. Ben özgür yaşamak istiyorum ve özgür ölmek. Şayet özgürlüğün bedeli ölüm ise öyle olsun. Sırf Dr. Salah Sultan'ın oğlu olduğumdan dolayı arkadaşlarım olan bir doktor, bir avukat ve bir gazeteci tutuklanmış vaziyette ve ben vicdan azabı çekiyorum.”

Mısır’da ve uluslararası camiada bilinen bir lider olan Muhammed Sultan’ın babası da darbe yönetimi tarafından aranıyor.

Kaynak: Al Jazeera