Yeni ortaya çıkan bir tanığın Beate Zschäpe aleyhinde verdiği ifade, sekiz Türk bir Yunan ve bir Alman polis memuru olmak üzere 10 kişinin öldürülmesiyle ilgili Neonazi davasına yeni bir boyut kazandıracak nitelikte.

Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde dün ifade veren 63 yaşındaki serbest gazeteci tanık, Dortmund’daki evinin penceresinden komşu evin arazisinde şüpheli davranışlar sergileyen kişiler gördüğünü kaydetti. Tanık, bu kişiler arasında Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü üyelerinin de bulunduğunu belirtti.

Tanığın şüpheli kişileri gördüğünü belirttiği zaman diliminden kısa bir süre sonra 4 Nisan 2006 tarihinde, Dortmund’da büfe işleten Mehmet Kubaşık öldürülmüştü. Kubaşık yıllarca karanlıkta kalan cinayetler serisinin sekizinci kurbanıydı.

'FOTOĞRAFLARINDAN TANIDIM'
Tanık, cinayetlerin 2011 yılında NSU terör örgütü tarafından işlendiğinin ortaya çıkmasının ardından komşu evin arazisinde gördüğü şüpheli şahısları fotoğraflarından tanıdığını ifade etti. Tanık, gördüğü kişilerin Beate Zschäpe, Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhard olduğunu söyledi. Cinayetlerin sorumlularından Mundlos ve Böhnhard’ın polis tarafından yakalanmadan intihar ettikleri açıklanmıştı.

Yeni tanığın ifadeleri davanın baş sanığı olarak kalan Beata Zschäpe üzerindeki kuşkuları artırdı. Şimdiye kadar işlenen cinayetlerden örgütün intihar eden diğer iki üyesi Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos sorumlu tutuluyordu. Soruşturmada, Zschäpe’nin cinayetlerle doğrudan bağlantısı olup olmadığı henüz kanıtlanamamıştı.

SAVUNMA AVUKATINDAN İTİRAZ
Duruşmada üçlüyü hiçbir teması bulunmayan komşusunun evinin bahçesinde gördüğünü anlatan tanık, bahçede bulunanlardan birini dış görünüşü itibariyle ‘dazlak’ olarak tanımlayabileceğini kaydetti.

Şüphelileri dürbün ile gözlemlediğini ve rahatsız olmaları için pencereyi tamamen açtığını söyleyen tanık, bunun üzerine orada bulunan kadının kafasını çevirdiğini, kendisi ile göz göze geldiğini ve ardından üçlünün hızlıca ortadan kaybolduğunu belirtti. Tanık, söz konusu kişilerin arazide haftalarca, hatta bazen de geceleri toprağı kazmalarının kendisinde şüphe uyandırdığını söyledi.

Yeni tanık, bahçenin önünde sürekli bir karavanın durduğunu ve karavanın plakasındaki ‘Z’ ve ‘CA’ harflerini hatırladığını ifade etti. ‘Z’ harfi, üçlünün birlikte yaşadığı Zwickau kentinin plakası. Zschäpe, Böhnhardt ve Mundlos’un intiharından sonra beraber yaşadıkları evi, delilleri yok etmek için ateşe vermekle de suçlanıyor.

Tanık, hakim Manfred Götzl’in bu ifadeleri soruşturmayı yapan birimlere neden daha önce bildirmediği sorusunu ise “Neonazilerden korktuğu için başlarda çekimser kaldığı” şeklinde yanıtladı.

Davanın diğer sanıklarından aşırı sağcı parti NPD’nin eski üyesi Ralf Wohlleben’in avukatı, tanığın 1980’lerde Alman Komünist Partisi’nin (DKP) önemli üyelerinden biri olduğunu ve bu nedenle inandırıcılığından şüphe ettiğini kaydetti. Savunma avukatı Olaf Klemke, tanığın ifadelerinin ardından ‘siyasi ideolojik bir tutum’un etkili olup olmadığı sorusunun ortaya çıktığını belirtti.

BİR BAŞKA ÖNEMLİ TANIK
Tanık tarafından ‘dazlak’ olarak tanımlanan komşu ise verdiği ifadede karısının Beate Zschäpe ile benzerlik taşıdığını iddia etti. Söz konusu çiftin Ekim ayında NSU davasında tanık olarak dinlenmesi bekleniyor.

NSU davasında bir başka önemli tanık da bugün dinlenecek. Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı’nda çalışan bir istihbarat görevlisi Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde ifade verecek. Tanık, 21 yaşındaki Halit Yozgat’ın 2006 yılında Kassel’de bir internet kafede aşırı sağcılar tarafınlan vurulmasıyla ilgili olarak dinlenecek.



DW Türkçe