İslam düşmanı Breivik'e hapishane yerine hastane yolunu açan psikiyatr raporuna, kurbanların yakınları ve katliamdan sağ kurtulanlar büyük tepki gösteriyor. Bunlardan biri de Utoya Adası'nda öldürülen 19 yaşındaki Gizem'in babası Abdülkadir Doğan. Breivik'in cezaî ehliyet taşımadığı yönündeki raporun kendisini şoke ettiğini ifade eden Doğan, "Bu, Norveç devletine yakışmamıştır. O insan deli falan değildir. Yaşananlara bakarsanız planını önceden yapmış birini görürsünüz." diyor. Zaman'a konuşan acılı baba, kararın siyasî olduğunu düşünüyor: "Norveç'in imajına zarar vermemek için olay örtbas edilmek isteniyor. Norveç'te yabancı düşmanlığı yoktur demek için bu karar çıkartılmış olabilir. Hâlbuki Avrupa'yı sarsan bir yabancı düşmanlığı var."

"Breivik, bir Norveçli değil de bir Asyalı olsaydı benzer bir kararın çıkacağını düşünmüyorum." diyen Abdulkadir Doğan, "El Kaide lideri Üsame bin Ladin de şizofrendi, ona neden 'Müslüman terörist' deniyor da buna gelince hasta deniyor. Olacak şey değil." diye konuşuyor. Norveçli yetkililerin ülkelerinde yabancı düşmanlığı olmadığını göstermek ve bu kara lekeyi temizlemek için böyle bir rapor hazırlamış olabileceğini kaydediyor. Doğan, "Hayatını kaybedenlerinin hepsinin aileleri çok tepkili. Hepsi, bunun bir provokasyon, bir tahrik olduğunu söylüyor. Norveç, bir hukuk devleti. Bu hukuk devletinde böyle bir kurtarma operasyonuna müsaade etmeyeceğiz. Bu adam ister 5 gün yatsın, ister 5 sene yatsın cezasını 'terörist' olarak çekecek, 'hasta' olarak değil. Bunun peşini bırakmayacağız. Bu adam benim canımı almış bir insan." ifadelerini kullanıyor. Acılı baba, katliamın cezasız kalmasının yeni terör saldırılarının önünü açacağını da vurgulayarak, Norveçli yetkilileri şöyle uyarıyor: "Siz bu adamı bu şekilde ödüllendirirseniz katliamların önünü alamazsınız. Toplumda bu adam gibi insanlar var. Bu durumdan cesaret alabilirler. Benzer olayları yaşama endişesi taşıyoruz. Yarın eline silah alan, cinayet işleyecektir. Deli deyip birkaç yılla kurtulacaklarını düşünecekler."

Utoya Adası'ndaki saldırıdan sağ kurtulan Erik Kursetgjerde de karara tepkili. Breivik'i paranoyak-şizofren olarak tanımlayan rapora inanamadıklarını söyleyen Kursetgjerde, "Önce gerçek değil diye düşündüm. Sonra ise şoke oldum. Adada hayatını kaybeden arkadaşlarımız bu karardan sonra bir kez daha öldü." diye tepkisini ortaya koyuyor.

Norveçli politikacılar ise aşırı sağcı Breivik'in yeniden kontrol edilmesini istiyor. Meclis Hukuk Komisyonu Başkanı Per Sandberg, katliam için uzun yıllar detaylı bir plan yapan birine deli raporu verilmesini anlayamadığını belirterek, "Sadece ben değil, tüm Norveç halkı bu kararı anlamakta güçlük çekiyor. Breivik'in kafasının tekrar detaylı bir kontrolden geçmesi gerekir." açıklamasını yaptı. Utoya Adası'nda hayatını kaybedenlerin yakınlarının gönüllü avukatlığını üstlenen Brynjar Meling de psikiyatrların ortaya koyduğu temellerin çok dayanıksız olduğuna işaret ederek, mutlaka yeni bir kontrol talep edeceklerini belirtti.

Katillerin psikolojik yapısıyla ilgili yaptığı çalışmalarla tanınan İsveçli psikiyatr Ulf Asgaard, meslektaşlarının Breivik hakkında verdiği 'düşünce ve duyularının ağır oranda bozulduğu psikotik bir durumda' olduğu raporunu inandırıcı bulmadı. Paranoyak-şizofren tanısının daha çok orta yaşlılarda görüldüğüne ve 32 yaşındaki genç birinde bu rahatsızlığın görülme oranının çok düşük olduğuna işaret eden Ulf Asgaard, "Breivik'in sayfalar dolusu manifestosunu çok detaylı okuyan biri olarak, ben herhangi bir akıl sağlığı bozukluğu görmedim." açıklamasını yaptı.

Hastanede 3 yıl yatıp çıkabilir

Norveç tarihinin en kanlı katliamına imza atan İslam düşmanı Anders Behring Breivik'in yargılanmasına 16 Nisan 2012'de başlanacak. Ancak Breivik'in 'deli olduğu' mahkeme tarafından da kabul edilirse, tedavi için hastaneye gönderilecek. Şayet Breivik 3 yıl sonra yapılacak kontrol sonunda akıl sağlığına kavuştuğuna hükmedilirse, serbest kalarak toplumun içine karışacak. Aşırı sağcı Breivik, 22 Temmuz'da önce başkent Oslo'da 8 kişinin öldüğü bir bombalı saldırı düzenlemiş, daha sonra da polis kılığında gittiği kent dışındaki Utoya Adası'ndaki bir gençlik kampında bir saat içinde 69 kişiyi katletmişti. Katliamı Norveç ve Avrupa'yı Müslümanlardan ve çok kültürlülükten korumak için işlediğini itiraf eden Breivik, saldırılardan hemen önce internette yayınladığı 1.500 sayfalık manifesto niteliğindeki günlüğünde, bu saldırı ile kitleleri uyandırmak istediğini belirtmişti.(Zaman)