EMRE DEMIR - STRASBOURG

Avrupa Konseyi Parlamenterler Mec-lisi'nde (AKPM) kabul edilen tartışmalı Türkiye raporuna tepkiler sürüyor. AKPM Türk heyeti, dün Avrupa Konseyi'nin yürütme ve yasama organlarının başkanlarıyla görüşerek raportör Fransız parlamenter Josette Durrieu'nun görevini bırakmasını talep etti. Heyet Başkanı Nursuna Memecan, son anda kabul edilen değişiklik önergelerinin Avrupa Konseyi'nin imajına zarar verdiğini ve raporun meşruiyetini zedelediğini vurguladı. Memecan, “Durrieu, şahsi dünya görüşünden çıkıp objektif bir metin hazırlamadı. Kendisi sosyalist ve ateist dünya görüşüne sahip.” dedi.
 
AKPM Türk heyeti dün Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thomas Jagland ve AKPM Başkanı Jean-Claude Mignon’la görüşerek, PKK mensuplarını “terörist” yerine “aktivist” olarak nitelendiren Fransız raportör Josette Durrieu’yu şikâyet etti. Jagland ve Mignon’a 2015’te ikinci kez ‘Türkiye’yle denetim sonrası diyalog’ raporu yazması beklenen Fransız Josette Durrieu’nun görevinden alınması talebi iletildi. AKPM Türk heyeti başkanı Nursuna Memecan, “Durrieu, Türkiye raporunu hazırlarken şahsi dünya görüşünden çıkıp objektif bir metin hazırlamadı. Kendisi sosyalist ve ateist dünya görüşüne sahip bir siyasetçi. Türkiye’nin muhafazakâr kesimini anlamakta ve yansıtmakta başarısız oldu.” dedi. Raporun ilk halini olumlu ve dengeli bulduğunu belirten Memecan, “Ancak kendisi CHP’nin Türkiye vizyonuna daha yakın bir görüşe sahip. Bazı konulardaki militan tavrı raporun meşruiyetine de gölge düşürdü.” dedi. CHP Milletvekili Haluk Koç, “Türkiye’deki müzakere sürecinden cesaretle söz konusu maddeler rapora girmiştir. Raporun ilk haline destek vermeme rağmen son dakikada giren değişiklikler nedeniyle çekimser kaldım.” dedi. BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise Birleşik Sol Grup’la birlikte verdiği PKK’ya ilişkin 9 değişiklik önergesinden 7’sinin kabul edilmesini “Türkiye’deki barış sürecine hizmet eden olumlu bir gelişme” olarak değerlendirdi.
 
AK PARTİLİ VEKİLLER:
 
‘AKTİVİST’ ÖNERGESİNE DESTEK VERMEDİK
 
Tepki çeken, “AKPM, müzakere sürecinin kırılgan olduğunu bilmekte ve Türkiye’deki PKK’lı aktivistlerin çekilme sürecini desteklemektedir.” cümlesinin yer aldığı değişiklik önergesini Türk heyetinin önerdiği ortaya çıktı. Ancak Türk milletvekillerinin önergesinde yer alan ‘terörist’  ifadesi yerine “aktivist” kelimesini Fransız raportör Durrieu ekledi. Memecan, Fransız parlamenterin kendisine “Benim annem babam Alman işgaline karşı direnişçiler arasında yer aldı. O yüzden elinde silah olsa bile kimse bana direnişçiye terörist dedirtemez.” sözleriyle cevap verdiğini iddia etti. Ancak Fransız raportörün salı günü yapılan oylamada ‘PKK’lı aktivistler’ ifadesine evet oyu veren AK Parti Bursa Milletvekili Tülin Erkal Kara ve çekimser kalan AKPM eski Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu oylamada ‘teknik bir hata’ olduğunu ve önergeye karşı olduklarını açıkladı. AK Parti’den Ahmet Kutalmış Türkeş ve CHP’den Gülsüm Bilgehan, söz konusu önergeyle ilgili çekimser kalarak oy kullanmadı.
 
Dün Ankara’da düzenlediği basın toplantısında rapora ilişkin bir soruyu cevaplayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Konu, PKK’nın terör listesinden çıkarılması ya da çıkarılmamasıyla bağlantılı bir konu değildir.” yorumunu yaptı. Davutoğlu, “Orada verilen bir değişiklik önergesi. Raporun geri kalan kısmında çok sayıda yerde terör faaliyetleri olarak anılıyor. Tek bir yerde bu şekilde değişiklik önergesi bu işin esasını etkilemez.” diye konuştu.
 
Salı günü AKPM Genel Kurulu’nda kabul edilen “Türkiye’yle denetim sonrası diyalog” raporunda, “Kürt sorunu ve PKK terörizmi 40 binden fazla kişinin ölümüne neden oldu.” ifadesi, önergeyle “Türkiye’deki Kürt sorunu ve Türk devletiyle PKK arasındaki çatışma 40 binden fazla kişinin ölümüne neden oldu.” şeklinde değiştirilmişti. Önergeyle raporda, “PKK’lılar” için “PKK aktivisti” ifadesi kullanıldı. Söz konusu rapor tavsiye niteliği taşıyor. Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu 47 üyeli Avrupa Konseyi’nin yasama organı olan AKPM, 1996-2004 yılları arasında insan hakları alanındaki sorunları nedeniyle ‘denetim’ altındaki ülkeler listesine almıştı. 2004’te denetim sürecinden çıkarılan Türkiye, “denetim sonrası diyalog” sürecinde yer alıyor. Türkiye’nin bu kategoriden çıkması için yeni anayasa başta olmak üzere 12 kriteri yerine getirmesi gerekiyor.